Demirören-Karacan Ortaklığında Yolun Sonu Göründü! Maaşlar Ve Taşınma Ne Olacak?
Medyada son günlerin en popüler konusu, bir süre önce Milliyet ve Vatan Gazetelerini satın alan Demirören-Karacan ortaklığı DK Yayıncılık’ta yaşanan yönetim ve sahiplik krizi…
Bazı gazetelere göre Demirören Grubu ile Ali Karacan’ın temsil ettiği Karacan Grubu arasında çıkan krizin nedeni tamamen ekonomik…
Bu gazeteler, Karacanlar’ın, Milliyet ve Vatan’ı 74 milyon dolar bedelle Doğan Holding’den alan DK’ya; bugüne kadar sadece 7 milyon dolar aktardığını, bunun üzerine Demirörenler’le aralarında mali bir kriz patladığını yazdılar.
HaberTürk gazetesi ise bugünkü haberinde, Demirören’in, DK Gazetecilik aleyhine, ortağından habersiz İstanbul 12. İcra Müdürlüğü’nde icra takibi yaptırdığını ve yine ortağından habersiz Milliyet, Vatan ve diğer markalar üzerine haciz koydurduğunu öne sürdü…
HaberTürk’ün haberi, gelinen son noktayı göstermesi açısından doğru…
Ama ortakların arasındaki kriz, daha Milliyet ve Vatan’ın devraldığı güne, yani dört ay öncesine dayanıyor…
Ali Karacan’ın “dedemin mirası” diyerek Milliyet üzerinde “yönetim hakkı” istemesi ve bazı üst düzey görevlerde değişiklik yapmaya çalışması, Demirören Grubu ile Karacan Grubu arasına kara kedi girmesine neden oldu…
Ortaklar arasındaki bu yönetim anlaşmazlığı ilk kez, Erdoğan Demirören’in iki gazetenin yazar ve yöneticilerine Kemer Country’de verdiği brunch’ta su üstüne çıktı…
Bu brunch’a Karacan Grubu’nu temsilen sadece Ali Karacan katılırken, Ali Karacan’ın davet boyunca Yıldırım ve Erdoğan Demirören’le bir araya gelmemeye özen göstermesi de dikkatlerden kaçmadı.
Bu kopukluk; daha sonraki günlerde de devam etti…
Ali Karacan’ın, Milliyet’in Doğan Medya Center’daki ikinci katından çıkmaması ve Vatan’ın bulunduğu dördüncü kata bir kez bile uğramaması gözlerden kaçmadı.
Buna karşın; iki gazetede çalışanların maaşları ve Doğan Grubu’na satış nedeniyle yapılan ödemeler Demirören Grubu’ndan aktarılan paradan karşılandı.
Bu süreçte Karacan’ın da Demirören’in de Milliyet’i ve Vatan’ı kendi grup şirketleriymiş gibi göstermeleri manidar bulundu.
Hatta Demirören Grubu; şirket için yazışmalarda Milliyet ve Vatan’ı Demirören Grubu’nun yeni iştirakleri gibi sundu.
İşte; yaklaşık üç aydır süren bu “sahiplik” tartışması; sonuçta iki ortak arasında giderilmesi zor bir uçurum oluşmasına ve dönülmez bir yola girilmesine neden oldu.
Bundan sonrası açık:
Milliyet’in ve Vatan’ın tek sahibi olarak görünmemek ve medyaya yumuşak bir giriş yapmak için yanına Karacan Grubu’nu da aldığı öne sürülen Demirören Grubu’nun, Karacan’ın maddi bir destek sağlamamasını gerekçe göstererek, iki gazetenin sahipliğini üstlenmeye çalıştığı açık…
Yani bundan sonra medyadaki yoluna tek başına devam etmek istiyor…
Ama bunun için Karacan’ı ikna etmesi de oldukça zor görünüyor…
İşte bu nedenle, Milliyet ve Vatan markalarına haciz koydurarak, ekonomik kriz içindeki Karacan Grubu’nu pes ettirmeye çalışıyor…
Ancak devir teslim töreninde dedesinin kurduğu Milliyet’i aldığı için gözyaşları döken Ali Karacan’ın da kolay kolay pes etmesine ihtimal tanınmıyor…
TAŞINMA ERTELENDİ
Milliyet ve Vatan gazetelerinin yeni sahipleri arasında çıkan bu yönetim krizi, iki gazetenin taşınmasına yönelik çalışmaların da ertelenmesine neden oldu…
Fulya’da, Kabataş’ta, Sütlüce’de ve son olarak Çağlayan’da bulunduğu öne sürülen binaların sahipleriyle anlaşılamamasının asıl nedeninin, ortaklar arasındaki kriz olduğu ortaya çıktı.
Bu gelişmeler üzerine, Demirören Grubu, Doğan Grubu’na başvurarak, bu yılın Ekim ayı olan DMC’den ayrılma tarihinin Aralık sonuna kadar ertelenmesini talep etti.
Aydın Doğan’ın, yakın arkadaşı ve eski ortağı Erdoğan Demirören’den gelen bu talebe olumlu yanıt verdiği ve Milliyet ile Vatan’a yeni bina arayışının, iki ortak arasındaki krize bir ara formül bulununcaya kadar ertelendiği bildirildi…
MAAŞLARDA SORUN YOK!
Ortaklar arasında yaşanan kriz; Milliyet ve Vatan çalışanlarını da fazlasıyla tedirgin ediyor…
En büyük tedirginlik ise, maaşların zamanında ödenememesi ihtimalinden kaynaklanıyor.
Özellikle Demirörenler’in, iki gazetenin yöneticilerine bu konuda bir sorun çıkmayacağına söz verdikleri ve maaşların üç aydır olduğu gibi zamanında ödeneceğini söyledikleri biliniyor.