Demirören- Anadolu Ajansı krizinin arka planında ne var?

Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

Demirören- Anadolu Ajansı krizinin arka planında ne var?

Radar sistemi olmayan uçak…
Gemi…
Olur mu?
Olursa yolunu nasıl bulur?
El yordamıyla ekmek gemisi yürür mü?

Yoldaşlarım, Demirören medya işte bunu test ediyor.
Tamam, tamam, sesinizi duyuyor gibiyim, ‘bre Keskin başladın gene şifreli konuşmaya’ diyorsunuz.

Mevzu, Anadolu Ajansı’nın Demirören Medya'nın abonelik fişini çekmiş olması.
Yani koskoca bir medya grubu, günlerdir, devletin ajansının son dakikaları, videoları, fotoğrafları olmadan…
El yordamıyla iş yapmaya çalışıyor.

Medyaradar zaten olan biteni duyurmuştu,bilmeyenler ve hafıza tazelemek isteyenler için haberin linkini şuraya bırakıyorum:

Yüksek müsaadelerinizle, bendeniz, haberin perde arkasına dair aldığım bazı kulisleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öncelikle şunu söyleyeyim yoldaşlar,ajans krizi hala sürüyor.
Yani Anadolu Ajansı abonelik fişini bir türlü geri takmıyor.
İki kurum arasındaki pazarlıklar neredeyse üç gündür sürüyor ancak bir türlü uzlaşma sağlanabilmiiş değil.

Aslında kulağınıza daha ilginç bir bilgi fısıldayacağım.
DEMİRÖREN, MEDYA GRUBUNU AYDIN DOĞAN’DAN ALDIĞINDAN BERİ AA’YA NEREDEYSE HİÇ PARA ÖDEMEMİŞ.

Yani nasıl ki Ziraat Bankası'na kredi borçları için hiç keseyi açmamışsa, devletin bir başka kurumu olan Anadolu Ajansı'na da, amiyane tabirle borçları takmış.
AA da üç ihtar çekmesine rağmen borçlar yine ödenmeyince, aboneliği iptal etmiş.

Haydi gelin asıl soruyu soralım:
İHTAR NEDEN 3 AY ÖNCE ÇEKİLDİ?
NEDEN YILLARCA BORÇLARIN ÖDENMEMESİNE GÖZ YUMULDU?
MİLYONLARCA TL DEĞERİNDEKİ BORÇ NEDEN BİRİKTİ?

Son yaşanan bazı gelişmeler, Demirören konusunda Ankara’da sabırların tükendiğini gösteriyor.
Medya grubunun gelirini artıramaması, beklenen eetkiyi yaratamaması, borçların ödenmemesi üstüne devlete daha çok borç çıkması, devlet bankalarına verilen teminatlarla ilgili yaşanan sorunlar vs vs vs…

Son zamanlarda Demirören aleyhine çıkan yargı kararları da cabası.
Bir de Ertuğrul Özkök’ün kovulmasıyla sonuçlanan, Aydın Doğan’ın medyaya dönüş toplantıları meselesi var.

Bodrum’daki toplantılara pek çok Demirören yöneticisi ve yazarının katıldığının ortaya çıkması, Ankara’da da büyük kızgınlık yaratmış, keskin kulaklarıma gelenlere göre…
Demirören bir anlamda, yönettiği medya grubuna tam hakim olamamakla suçlanıyor.
Hatta yeni bir bilgiye göre, Özkök’ün kovulma talimatı doğrudan Ankara’dan gelmiş.
Demirören ailesinden değil yani…

O nedenle Özkök de içine düştüğü duruma bir anlam veremiyor gördüğüm kadarıyla.
‘Demirören ailesi Aydın Doğan’la ilişkimi bilir’ demesi de ondan.

AA krizi gösteriyor ki, Demirören medya önümüzdeki süreçte daha pek çok krize gebe.
Hep birlikte göreceğiz…

BAE’nin 10 milyar dolarlık yatırımının ne kadarı medyaya?

"Pek çok kişi ‘Demirören zaten medyadan çıkmak istiyor, BAE kesin orayı satın alacak’ dedi.
Ama öyle değil.
Sizce Ankara’da hangi akıl neredeyse Türkiye’nin en büyük medya kuruluşunu BAE’ye verir?
Vermez.
Burası daha küçük bir yer olmalı…
Patronu bir süredir Ankara’yı arayıp, ‘bana alıcı bulun satayım’ demeli…
Hükümetle arası bayağı limoni olmalı…
Olmalı…
Olmalı…
Baş harfini vereyim:
'H…."

Yazımın bu kısmına müsaadenizle, 13 Eylül’de kaleme aldığım yazımın bir kısmıyla başlamak istedim.

Malumunuz sırdaşlar, Türkiye yaşadığı kur krizinin ortasında BAE Emiri’nin Türkiye ziyaretini konuşuyor.
İlişkilerimizin bir süredir kötü olduğu BAE ile dün itibarıyla yeni bir sayfa açıldı.
Tam 10 milyar dolar yatırım da yolda.

Sedat Peker BAE’de, bu nedenle diplomatik yakınlaşmayı çok yakından takip ediyor.
Peker’le ilgili hemen bir sonuç çıkar mı bilinmez ama, dünkü ziyaret aslında medya dünyamızı yakından ilgilendiriyor.

Daha evvel Peker de iddia etmişti, "BAE Türkiye’de medya kuruluşu satın alacak" demişti.
Ben de yukarıdaki yazıyı karalamıştım.

Şimdiiiii madem zirve gerçekleşti, aradaki kara kediler kovuldu,
BAE’nin Türkiye’de medyaya yatırım arzusu da yakın zamanda gerçekleşir.

Halihazırda Türkiye’de BAE’nin fonladığı gazeteciler ve yayın kuruluşları var.
Bunlar hükümete muhalif pozisyonda.
O pozisyonun hükümet yanlısı pozisyona döneceğini görmemek için saf olmak gerek.
Ne de olsa bizim medyada at sahibine göre kişner.

Keskin kulaklarıma gelenlere göre, Ankara, BAE’nin medyaya çok büyük yatırımlar yapmasının taraftarı değilmiş.
Hele ki yaklaşan seçimler göz önünde bulundurulduğunda.
Ancaaaaaakkkk önceki yazımda baş harfini verdiğim bir yayın kuruluşu var ki.
Ankara’da en tepe isimlerde rahatsızlık yaratıyor.
İşte oranın el değiştirmesi konusunda, duyduğum kadarıyla herkes hemfikir.
Bakalım Körfez sıcağı, medyada nereleri kavuracak…
Takipteyiz…

KESKİN KALEM

[email protected]