DEM Partili Temelli'den 'ıstakoz' yorumu: Bu ufak bir fotoğraf
Meclis'teki partilere seçimlerinden ders çıkarma çağrısı yapan Sezai Temelli, "Türkiye'de demokratik bir girişim ve barışçıl girişim Kürt sorununun önünü açmaktan geçiyor” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis’te düzenlediği basın toplantısı ile gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Yerel seçimlere değinen Temelli, bu dönemin en önemli özelliğinin kayyumların yarattığı tahribatları ortadan kaldırmak olduğunu söyledi.
'DERS ÇIKARMA ZAMANI'
"Önümüzdeki dönemde artık hiçbir şey 31 Mart seçimlerinin öncesindeki gibi devam etmeyecektir" diyen Temelli şöyle devam etti: "Mayıs seçimlerinin sonucuna göre biçimlenmiş Meclis; 31 Mart seçimlerini dikkate almak zorundadır. 31 Mart’ta ortaya çıkan siyasi tabloyu dikkate alan bir Meclis ancak sağlıklı çalışmaları hayata geçirebilir. Bu tabloyu dikkate almayanlar hala eski ajandalarında ısrar edenler, ülkeyi zoru, şiddeti, savaşı dayatanlar bu yolun yol olmadığını 31 Mart’ta halkın iradesiyle gördüler. Şimdi bundan ders çıkarma zamanıdır. Meclis bu dersi mutlaka çıkarmalıdır. Meclis bu anlamıyla Türkiye'nin hukuk devleti ve demokrasi içinde çalışan bir mekanizmaya kavuşması için üzerine düşen sorumluluğu mutlaka almalıdır.
Bunları biz savunurken, mücadelesini verirken iktidar ortaklarının açıklamaları 31 Mart seçimlerden olduğu gibi savaşı çağrıştıran, ayrımcılığı siyaseten en önemli söylemi olarak kullanan bir dil ile karşımıza çıkmaya devam ediyorlar. Sandığa bile laf söyleyebilecek hale gelmiş bir iktidar anlayışı ile karşı karşıyayız. Zaten sandık kırık dökük bir hale gelmiş durumda. Her türlü hileyi, her türlü yolsuzluğu yapmanıza rağmen o sandık hala size demokrasi dersi veriyorsa o sandıktan çıkan sonuçlara saygı göstermek zorundasınız. Sandığın sonuçlarını yok sayarak ayakta durmanız mümkün olamaz, olmayacaktır da."
'İNANIN BU ISTAKOZUN LAFI BİLE EDİLMEZ'
Sezai Temelli, AK Parti Milletvekili Şebnem Bursalı'nın gündem olan ve partisi içinden de tepki gösterilen Monaco'da yediği ıstakozun fotoğrafını paylaşması ile ilgili bir soru üzerine şunları söyledi: "Monako'ya gidince kuru fasulye pilav yemeyeceksiniz. Mecbur ıstakoz ve beyaz şarap herhalde tercihi olmuştur. Şarap kısmını görmedik. Ama mesele şu: Bizi kimsenin özel hayatı ilgilendirmez. İsteyen istediği yere gider, istediğini yer istediğini içer. Özel hayatla genelde AKP ilgilenir. kim nerede ne yedi, ne içti o onların işi. Bizi ilgilendirmiyor. Buradaki tepkinin esas nedeni Türkiye'nin yaşadığı yoksulluktur. Türkiye'deki asgari ücret düzeyidir. Asgari ücret eğer bir ülkede açlık sınırının altındaysa sizin yediğiniz içtiğiniz göze batar. Halktan kopmuşlar bir de halkı soymuşlar. Bu yoksulluk, halkın bütçesinin talan edilmesinin bir sonucu ortaya çıkıyor. Bu ufak bir fotoğraf. O büyük panoya baksanız. Man Adası'ndaki hesaplara baksanız, İsviçre bankalarına baksanız, İngiltere'de alınan daireler, New York'ta, Manhattan'da alınan dairelere falan baksanız, inanın bu ıstakozun lafı bile edilmez."