26 Şub 2015 10:32
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:05
Davutoğlu Genelkurmay'da şükür namazı kıldı
Operasyon gecesini uykusuz geçiren Başbakan Davutoğlu, “harekât başarılı bir şekilde sonuçlandı” haberinin gelmesinin ardından, sabah erken saatlerde Genelkurmay Karargâhı'nda şükür namazı kıldığını söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, günübirlik Macaristan ziyareti dönüşünde
uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
Yaklaşık 9.5 saatlik tarihi Şah Fırat operasyonunu anbean takip ettiği Genelkurmay Karargahı'nda o gece ve öncesinde yaşananları anlatan Davutoğlu, harekâtı eleştiren muhalefete sert cevap verdi.
Operasyon gecesini uykusuz geçiren Başbakan Davutoğlu, “harekât başarılı bir şekilde sonuçlandı” haberinin gelmesinin ardından, sabah erken saatlerde Genelkurmay Karargâhında şükür namazı kıldığını söyledi. Operasyonun temel gerekçelerini de anlatan Başbakan'ın değerlendirmelerinden satır başları şöyle:
Bizi PYD'yle işbirliği içinde olmakla suçluyor (Bahçeli), kendisi Meclis'te HDP ile işbirliği yapıyor. Aslında operasyonu planlarken yani takriben 1 ay önce, Başbakan olarak Genelkurmay'a bu harekâtın yapılması direktifini yazılı olarak verdim. Genelkurmay'ın askeri zaruretler üzerine bunu talep etmesi üzerine. 15 günde bir topladığımız Özel Güvenlik Kurulumuzda bu konudaki riskleri analiz ettik. Cumhurbaşkanımıza arz ettik, sonra taktiği ve zamanlamayı bir önceki güvenlik toplantısında yaptık. Perşembe günü Genelkurmay Başkanımız ve Cumhurbaşkanımızla istişarede bulunduk. Cumartesi düğmeye basıldı.
Operasyon gerekçelerimiz; Bir, tarihî mirası koruma altına almak. İki, oradaki askerlerimizin çatışma ortamında, ateş çemberi içinde daha uzun süre kalmamasını temin etmek. Üç, uluslararası hukuku korumak. Dört, Türkiye'nin bir provokasyonla Suriye'deki çatışma ortamının içine çekilmesine engel olmak.
Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'na yönelik saldırı olacağı yönünde istihbaratlar aldık. Daha önce Suriye rejimi de burada bir provokasyon yapmaya kalktı.
Tarihi emanetleri alıp Türkiye'ye getirebilirdik. Ama Suriye'de Eşme'ye taşıdık. 3-4 alternatif sunuldu, askeri ve pek çok açıdan uygunluğuna kadar verildi. Çok önceden hazırlıklar yapıldı. Bu çok takdir toplayan bir operasyondur. Düşünün 572 asker gece karanlığında giriyor. Sonra güvenlik koridorları oluşturmak üzere kuzey ve güney hattından geniş bir hilal şeklinde türbe ve karakol emniyete alınıyor. Bu arada Türkiye içinden olası saldırıya mukabelede bulunacak şekilde uzun menzilli toplar hazır. 59 uçak yerde, 12 uçak havada 3 dakikada müdahaleye hazır bekliyor. Tam bir entegre harekat.
2014 Ekim ayından itibaren daha spesifik konuşuldu, ama Süleyman Şah ile ilgili risk analizleri daha eskiye dayanıyor. Gördüğün düşmanın gücünü hesap edersin ona göre karşı bir güç hazırlarsın. Konvansiyonel savaşta zaten şuan ordumuza meydan okuyabilecek ordu yok, bu coğrafyada. Süleyman Şah Türbesi'nin Suriye Eşmesi'nde kurulacağı toprak artık Türk toprağıdır. Şartlar gelişirse, türbeyi ilk yerine yani Caber Kalesi'ne götürmeyi düşünebiliriz.
“Türkiye, Suriye'ye saldırdı” gibi bir kanaat hiçbir yerde zikredilmedi. Bu operasyon nedeniyle Dünyada bizi eleştiren hiç kimse yok. CHP ve MHP dışında. Esad adına biri konuşsaydı, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'den daha iyi konuşamazdı. Biri TSK'ya, Türkiye Cumhuriyeti'ne zarar vermek isteseydi Bahçeli'den fazla zarar veremezdi. Şam'ın BM temsilcisi bile bu kadar ağır ifadelerle kullanmadı. Her şeyin bir sınırı var. AK Parti düşmanlığı artık vatan, millet, devlet düşmanlığına dönüştü. AK Parti'ye düşman olduğu için bütün kutsallara düşman oluyorlar.
Asker PYD'nin bulunduğu bölgeden geçti diye bizi eleştiren, Genelkurmay Başkanı'na hakaret eden Bahçeli'ye de Meclis'te HDP ile yaptığı işbirliğinin maliyeti ve utancı yeter.
CUMHURBAŞKANIMIZIN TAKDİRİ!
Başbakan, Beştepe Sarayı'nda yapılacak ikinci Bakanlar Kurulu Toplantısı için “Cumhurbaşkanımız arkadaşlarımla istişare edeyim dediğinde oturur istişare eder. Buradan herhangi bir sonuç çıkarmaya gerek yok” dedi.
PARALEL'İN YENİ GÖZDESİ HDP
AK Parti korkusu bir araya getirdi
Başbakan Davutoğlu, İç Güvenlik Paketi'nin Meclis'teki görüşmeleri sırasında yaşananlara ilişkin de şunları söyledi: “Birbirleriyle anlaşması mümkün olmayan partiler, HDP ve MHP'nin bir konuda anlaşmalarını bekler miydiniz? Bu nasıl bir AK Parti korkusu ki, bunları bir araya getiriyor, sandığa gitmektense, Meclis'e slogan atmaya, sokağa direnmeye gidiyorlar.
Meclis'in adabını, vakarını ayaklar altına aldılar. Her türlü hakaret var. Bunların hepsiyle ilgili hukuki süreçleri başlatacağız. Komisyon'da niye karşı çıkmadınız? Çünkü seçim yaklaşıyor. Çünkü paralel yapı düğmeye bastı. Beklentileri, Meclis'i bloke etmek, başka yasa yapılmasına izin vermemek, işte arkasından gelecek çalışan kadınlarla ilgili düzenlemeler var, İş Güvenliği Yasası var, vesaire… Şeffaflık Yasası'nı da göndermeyi plânlıyoruz Meclis'e…
Paralel yapı mensupları AK Parti'ye tekrar sızamayacaklarını bildikleri için şimdi CHP, MHP ve HDP'ye sızıyorlar. 7 Haziran'da HDP'yi destekleyebilirler. Bunda şaşılacak bir şey yok. MHP, HDP ile omuz omuza gelmişse, AK Parti'yi aşağı çekebilmek için paralel yapının HDP'yi desteklemesi ki, aralarındaki temasları biliyoruz.”
TEDBİRLER ALINACAK
Başbakan, Ege Üniversitesi'nde yaşanan olaylar sonrasında Fırat Yılmaz'ın hayatını kaybetmesi ile ilgili olarak da şunları söyledi: “İçişleri Bakanlığımız müfettiş görevlendirdi. Tabii prensip olarak üniversite kampüsüne emniyetin doğrudan müdahalesi olmuyor. Bakanlar Kurulu öncesinde yine İçişleri Bakanımızla, Gençlik Spor Bakanımızla, Milli Eğitim Bakanı, YÖK Başkanımız birlikte alınacak tedbirleri değerlendirecek. Bize bir rapor sunacaklar. Ne tedbir alınması gerekiyorsa alacağız.”
BAŞBAKAN: MHP'nin yaptığı darbe çağrısıdır
Macaristan ziyareti nedeniyle partisinin TBMM grubunu bir gün gecikmeli toplayan Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun gündeminde Şah Fırat operasyonu vardı. MHP'nin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e yönelik eleştirilerine sert cevap veren Davutoğlu, Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ı 'darbe çağrısı' yapmakla suçladı.
Başbakan şunları söyledi: “MHP'den bir açıklama yapıldı; 'Genelkurmay başkanları eskiden Türkiye'nin milli çıkarları açısından mahzurlu gördükleri kararlar hakkında siyasi liderlere karşı koyacak yürekliliği gösterirlerdi' diye. Bu darbe çağrısıdır. Bu eski Türkiye alışkanlığıdır. Sayın Genelkurmay Başkanımız ve şerefli Türk subayları demokratik yolla iktidara gelmiş hükümetimizin emrindedirler. Geçti o dönem. Biz ne 27 Mayıs, ne 12 Eylül'deyiz; ne de apoletlerle böyle konuşulan 28 Şubat'tayız. Yeni Türkiye'de buna pabuç bırakmayız."
BATUHAN YAŞAR-TÜRKİYE GAZETESİ
Yaklaşık 9.5 saatlik tarihi Şah Fırat operasyonunu anbean takip ettiği Genelkurmay Karargahı'nda o gece ve öncesinde yaşananları anlatan Davutoğlu, harekâtı eleştiren muhalefete sert cevap verdi.
Operasyon gecesini uykusuz geçiren Başbakan Davutoğlu, “harekât başarılı bir şekilde sonuçlandı” haberinin gelmesinin ardından, sabah erken saatlerde Genelkurmay Karargâhında şükür namazı kıldığını söyledi. Operasyonun temel gerekçelerini de anlatan Başbakan'ın değerlendirmelerinden satır başları şöyle:
Bizi PYD'yle işbirliği içinde olmakla suçluyor (Bahçeli), kendisi Meclis'te HDP ile işbirliği yapıyor. Aslında operasyonu planlarken yani takriben 1 ay önce, Başbakan olarak Genelkurmay'a bu harekâtın yapılması direktifini yazılı olarak verdim. Genelkurmay'ın askeri zaruretler üzerine bunu talep etmesi üzerine. 15 günde bir topladığımız Özel Güvenlik Kurulumuzda bu konudaki riskleri analiz ettik. Cumhurbaşkanımıza arz ettik, sonra taktiği ve zamanlamayı bir önceki güvenlik toplantısında yaptık. Perşembe günü Genelkurmay Başkanımız ve Cumhurbaşkanımızla istişarede bulunduk. Cumartesi düğmeye basıldı.
Operasyon gerekçelerimiz; Bir, tarihî mirası koruma altına almak. İki, oradaki askerlerimizin çatışma ortamında, ateş çemberi içinde daha uzun süre kalmamasını temin etmek. Üç, uluslararası hukuku korumak. Dört, Türkiye'nin bir provokasyonla Suriye'deki çatışma ortamının içine çekilmesine engel olmak.
Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'na yönelik saldırı olacağı yönünde istihbaratlar aldık. Daha önce Suriye rejimi de burada bir provokasyon yapmaya kalktı.
Tarihi emanetleri alıp Türkiye'ye getirebilirdik. Ama Suriye'de Eşme'ye taşıdık. 3-4 alternatif sunuldu, askeri ve pek çok açıdan uygunluğuna kadar verildi. Çok önceden hazırlıklar yapıldı. Bu çok takdir toplayan bir operasyondur. Düşünün 572 asker gece karanlığında giriyor. Sonra güvenlik koridorları oluşturmak üzere kuzey ve güney hattından geniş bir hilal şeklinde türbe ve karakol emniyete alınıyor. Bu arada Türkiye içinden olası saldırıya mukabelede bulunacak şekilde uzun menzilli toplar hazır. 59 uçak yerde, 12 uçak havada 3 dakikada müdahaleye hazır bekliyor. Tam bir entegre harekat.
2014 Ekim ayından itibaren daha spesifik konuşuldu, ama Süleyman Şah ile ilgili risk analizleri daha eskiye dayanıyor. Gördüğün düşmanın gücünü hesap edersin ona göre karşı bir güç hazırlarsın. Konvansiyonel savaşta zaten şuan ordumuza meydan okuyabilecek ordu yok, bu coğrafyada. Süleyman Şah Türbesi'nin Suriye Eşmesi'nde kurulacağı toprak artık Türk toprağıdır. Şartlar gelişirse, türbeyi ilk yerine yani Caber Kalesi'ne götürmeyi düşünebiliriz.
“Türkiye, Suriye'ye saldırdı” gibi bir kanaat hiçbir yerde zikredilmedi. Bu operasyon nedeniyle Dünyada bizi eleştiren hiç kimse yok. CHP ve MHP dışında. Esad adına biri konuşsaydı, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'den daha iyi konuşamazdı. Biri TSK'ya, Türkiye Cumhuriyeti'ne zarar vermek isteseydi Bahçeli'den fazla zarar veremezdi. Şam'ın BM temsilcisi bile bu kadar ağır ifadelerle kullanmadı. Her şeyin bir sınırı var. AK Parti düşmanlığı artık vatan, millet, devlet düşmanlığına dönüştü. AK Parti'ye düşman olduğu için bütün kutsallara düşman oluyorlar.
Asker PYD'nin bulunduğu bölgeden geçti diye bizi eleştiren, Genelkurmay Başkanı'na hakaret eden Bahçeli'ye de Meclis'te HDP ile yaptığı işbirliğinin maliyeti ve utancı yeter.
CUMHURBAŞKANIMIZIN TAKDİRİ!
Başbakan, Beştepe Sarayı'nda yapılacak ikinci Bakanlar Kurulu Toplantısı için “Cumhurbaşkanımız arkadaşlarımla istişare edeyim dediğinde oturur istişare eder. Buradan herhangi bir sonuç çıkarmaya gerek yok” dedi.
PARALEL'İN YENİ GÖZDESİ HDP
AK Parti korkusu bir araya getirdi
Başbakan Davutoğlu, İç Güvenlik Paketi'nin Meclis'teki görüşmeleri sırasında yaşananlara ilişkin de şunları söyledi: “Birbirleriyle anlaşması mümkün olmayan partiler, HDP ve MHP'nin bir konuda anlaşmalarını bekler miydiniz? Bu nasıl bir AK Parti korkusu ki, bunları bir araya getiriyor, sandığa gitmektense, Meclis'e slogan atmaya, sokağa direnmeye gidiyorlar.
Meclis'in adabını, vakarını ayaklar altına aldılar. Her türlü hakaret var. Bunların hepsiyle ilgili hukuki süreçleri başlatacağız. Komisyon'da niye karşı çıkmadınız? Çünkü seçim yaklaşıyor. Çünkü paralel yapı düğmeye bastı. Beklentileri, Meclis'i bloke etmek, başka yasa yapılmasına izin vermemek, işte arkasından gelecek çalışan kadınlarla ilgili düzenlemeler var, İş Güvenliği Yasası var, vesaire… Şeffaflık Yasası'nı da göndermeyi plânlıyoruz Meclis'e…
Paralel yapı mensupları AK Parti'ye tekrar sızamayacaklarını bildikleri için şimdi CHP, MHP ve HDP'ye sızıyorlar. 7 Haziran'da HDP'yi destekleyebilirler. Bunda şaşılacak bir şey yok. MHP, HDP ile omuz omuza gelmişse, AK Parti'yi aşağı çekebilmek için paralel yapının HDP'yi desteklemesi ki, aralarındaki temasları biliyoruz.”
TEDBİRLER ALINACAK
Başbakan, Ege Üniversitesi'nde yaşanan olaylar sonrasında Fırat Yılmaz'ın hayatını kaybetmesi ile ilgili olarak da şunları söyledi: “İçişleri Bakanlığımız müfettiş görevlendirdi. Tabii prensip olarak üniversite kampüsüne emniyetin doğrudan müdahalesi olmuyor. Bakanlar Kurulu öncesinde yine İçişleri Bakanımızla, Gençlik Spor Bakanımızla, Milli Eğitim Bakanı, YÖK Başkanımız birlikte alınacak tedbirleri değerlendirecek. Bize bir rapor sunacaklar. Ne tedbir alınması gerekiyorsa alacağız.”
BAŞBAKAN: MHP'nin yaptığı darbe çağrısıdır
Macaristan ziyareti nedeniyle partisinin TBMM grubunu bir gün gecikmeli toplayan Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun gündeminde Şah Fırat operasyonu vardı. MHP'nin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e yönelik eleştirilerine sert cevap veren Davutoğlu, Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ı 'darbe çağrısı' yapmakla suçladı.
Başbakan şunları söyledi: “MHP'den bir açıklama yapıldı; 'Genelkurmay başkanları eskiden Türkiye'nin milli çıkarları açısından mahzurlu gördükleri kararlar hakkında siyasi liderlere karşı koyacak yürekliliği gösterirlerdi' diye. Bu darbe çağrısıdır. Bu eski Türkiye alışkanlığıdır. Sayın Genelkurmay Başkanımız ve şerefli Türk subayları demokratik yolla iktidara gelmiş hükümetimizin emrindedirler. Geçti o dönem. Biz ne 27 Mayıs, ne 12 Eylül'deyiz; ne de apoletlerle böyle konuşulan 28 Şubat'tayız. Yeni Türkiye'de buna pabuç bırakmayız."
BATUHAN YAŞAR-TÜRKİYE GAZETESİ