13 Eki 2008 13:39 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:21

DAVA YAKLAŞTI,MEDYADA ERGENEKON SAVAŞLARI PATLADI!..AYDINLIK SAVCIYI SUÇLADI,ZAMAN'DAN SAVUNMA GELDİ!..

Aydınlık dergisi Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'ün Atatürk'e "Beton Kemal" dediğini iddia etmişti. Zaman gazetesi ise savcıya savaş açan Aydınlık'ı bakın nasıl yanıtladı.

Kamil Maman-Arif Aydın'ın haberi


"Ergenekon savcısının gizlenen karanlık 4 yılı" başlıklı haberlerin, Aydın'ın Çine ilçesinde tertiplendiği ve iftiralardan ibaret olduğu ortaya çıktı. Hem ilçe halkı hem de haberde adı geçen kişiler, yapılan dezenformasyonu gözler önüne serdi.


Zaman, 'Öz'ün Çine'den Mutki'ye sürüldüğü, bir işadamı tarafından kafasına silah dayandığı, eşinin çarşaflı olduğu, esnafı haraca bağladığı, yolsuzluk yaptığı' iddialarını yerinde araştırdı. Öz'ün kafasına silah dayadığı ileri sürülen işadamı Mehmet Ocak, "Tamamen uydurma. Öz'ün birinden haraç istediğini de ne gördüm ne de duydum. Bu medya kuruluşlarına ihtarname gönderdim." dedi. Öz'ün ev sahibi ve komşusu olan Ali Kandemir de, "Çok efendi ve saygılıydı. Eşi çarşaflı filan değildi." bilgisini verdi. Adliyede yolsuzluk iddiasını ise yine bir adliye çalışanı yalanladı: "Yolsuzluğu yapan Ayhan U.'ydu, istifa etmek zorunda kaldı."


Türkiye tarihinin en önemli davalarından birine adım adım yaklaşılıyor. Haklarında iddianame hazırlanan 86 sanık 20 Ekim'de hakim karşısına çıkacak. Şüpheliler, 'kaos ortamı oluşturarak, darbeye teşebbüste bulunmakla' suçlanıyor. Duruşma tarihi yaklaştıkça bazı kesimlerin dezenformasyon amaçlı yayınlarının sayısı da artıyor. Bu konuda soruşturma kapsamında yapılan aramalarda suikast planlarının ele geçirildiği İşçi Partisi'ne bağlı yayın yapan Aydınlık Grubu başı çekiyor. Ümraniye'de patlayıcıların ele geçirildiği 12 Haziran 2007'den bu yana sürekli maksatlı yayınlar yapan Aydınlık, soruşturmayı 'TSK'ya karşı yapılmış bir operasyon' olarak göstermeye çalışıyor.


Söz konusu yayın organının bu politikası iddianamede de ele alınıyor. Savcı Zekeriya Öz, örgütün bu propagandasına şu şekilde dikkat çekiyor: "Kendilerini Türk Silahlı Kuvvetleri adına hareket ediyor gibi gösterip kendilerine karşı yapılan her türlü adli soruşturmanın Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı yapıldığı şeklinde kamuoyunu yanılttıkları, ayrıca adil yargılamayı etkileme suçuna teşebbüs ettikleri gibi (bu konuyla alakalı suç duyurularının dosyada bulunduğu) ülkemizin en değerli kurumlarından olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin adını da kendi örgütsel faaliyetlerine karıştırmak suretiyle kendi faaliyetlerini legal faaliyetler gibi göstermeye çalıştıkları anlaşılmıştır."


Dergi, geçtiğimiz haftaki sayısında bir adım daha ileri gitti ve kapağını Zekeriya Öz'e ayırdı. 'Ergenekon Savcısı'nın gizlenen 4 yılı' kapağıyla okuyucusunun karşısına çıkan dergi, yalanları ardı ardına dizdi. Haberde, Öz'ün Çine'den Bitlis'in Mutki ilçesine sürgün edildiği, Çine esnafını haraca bağladığı, bir işadamının savcının kafasına silah dayayarak rehin aldığı, adliyede yolsuzluk yaptığı ileri sürüldü. Söz konusu iddialar hiçbir belgeye dayandırılmıyordu. Derginin kullandığı tek belge, Resmî Gazete'de yayımlanan atama kararlarıydı. Öncelikle, Zekeriya Öz'ün görev süresi dolmuştu. Doğu vazifesini ifa etmesi için Mutki'de görevlendirilmişti. Ortada bir sürgün yoktu. Cumhuriyet ve Sözcü gazeteleri de söz konusu iddiaları geçtiğimiz hafta sayfalarına taşımıştı.


İkinci olarak, Öz'ün kafasına silah dayanması gibi bir olay hiç olmamıştı. Haberde Savcı'ya silah dayayan adam olarak adı geçen Mehmet Ocak, derginin haberine ateş püskürdü. İddiaların tamamının uydurma olduğunu anlatan Ocak, şunları söyledi: "Benden asla haraç istemedi. Başkasından istediğine ne şahit oldum ne duydum. Benzin istasyonumdan akaryakıtı her zaman kredi kartı ile alırdı. Hesap dökümlerine bakarsanız bunu görürsünüz. Devletin savcısının kafasına silah dayadığım iddiaları da tamamen yaland