"DARBECİLER YARGILANACAKSA ÖNCE İKİ YÜZLÜ FATİH ÇEKİRGE'DEN BAŞLANSIN"
"Koca koca generalleri bırakıp, niye meslektaşlarını suçluyorsun?" diyebilirsiniz.
Erbakan hoca tankın üstüne zaten çıkmıştı!
Darbeciler yargılanacaksa, önce bu ikiyüzlülerden başlansın.
Kim o ikiyüzlüler?
28 Şubat sürecinde Sabah gazetesinin Ankara temsilcisi olan.. Daha
sonra Cem Uzan'ın Star'ına geçen Fatih Çekirge..
"Koca koca generalleri bırakıp, niye meslektaşlarını suçluyorsun?"
diyebilirsiniz.
Generallerde görünmeyen ikiyüzlülük, bunlarda zirve yapmış da onun
için.
Komisyona gidip, şöyle demiş, Fatih Çekirge:
"Yaptığım tüm haberleri, haber atlama korkusuyla yaptım."
Tam bir ikiyüzlülük örneği.
Bir tane de, bir tanecik de, Erbakan lehine olan haberi, "atlama
korkusu ile yapsaydın ya" Çekirge efendi!
Yok, bir tanecik bile Erbakan lehine haberi yok.
Ama utanmadan, "Hükümet aleyhine kasten haber yapmış değilim. Haber
atlayacağız (biz yapmazsak, rakiplerimiz haberi yapacak, biz haberi
verememiş olacağız. Onun için, hiç sormadan, soruşturmadan, yalan
yanlış yapalım gitsin mantığı) diye, gazetecilik dürtüsü ile yanlış
haberler yaptım!"
Komisyondan sorulmuş: "Neden hep askerlerin istek ve arzularına
göre haber yaptın?"
Buna verdiği cevap da, ikiyüzlülüğünü ilan ediyor Çekirge'nin:
"Sayın Erbakan'a da gidip soruyorduk ama, o 'Bir şey yok' diyordu.
Biz de askerlerden bilgi alıyorduk!"
Aynı Çekirge, "Biz gazeteciyiz. Eğer Erbakan dik dursaydı bunlar
yaşanmazdı. Erbakan çıkıp 'Sen ne diyorsun' deseydi biz de farklı
olurduk" demiyor mu, insanın sigortası hepten atıyor.
Bunun patronu da önceki gün, "Erbakan, Yeltsin gibi tankın üstüne
çıksaydı, 28 Şubat olmazdı" demişti.
Patronunda da aynı ikiyüzlülük.
Çalışanında da aynı ikiyüzlülük.
Sanıyorlar ki, Erbakan aleyhine konuşup, kendilerini
kurtaracaklar.
Sanki herkes bilmiyor, Erbakan tankın üstüne çıksa onların neler
yazacaklarını.
O günleri yaşayanlar bilirler de..
Yeni nesil için, somut örnek vereyim..
28 Şubat 1997'de toplanan Milli Güvenlik Kurulu'nun akşamında,
Erbakan hoca, dayatılan kararların altını imzalamadı.
Hani Aydın Doğan diyor ya, "Tankın üstüne çıksaydı" diye.
Erbakan hoca da, kendisine yakışan en nazik şekli ile, 'tank'ın
üstüne çıkmıştı zaten!
Sadece o akşam imzalamamakla kalmadı.
Ertesi günden itibaren, tüm liderleri ziyaret etti.
Deniz Baykal, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Alparslan Türkeş, Muhsin
Yazıcıoğlu..
Adeta tankın üzerinde iken destek isteyen Erbakan hoca'ya, bu
saydığım liderlerden sadece rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, "Hükümete
yönelik antidemokratik baskının karşısındayız. Dayatılan kararlara
direnilmesi halinde, hükümetin yanındayız" demişti.
Diğerleri ise..
Demokrat Ecevit'inden milliyetçi Türkeş'ine kadar hepsi, "Sizin
kendi sorununuz. Bizi ilgilendirmez. Ne yaparsanız yapın. Biz size
destek vermeyiz" demişlerdi.
Yani Erbakan hoca, aslınhda tankın üstüne çıkmıştı ama..
Liderlerin (Yazıcıoğlu hariç) hepsi, "Bize ne? Tankın üzerine bize
sorup da mı çıktın? Ne yaparsan yap. Biz askere karşı sana destek
vermeyiz" demişlerdi.
Peki o günlerde, bu ikiyüzlü Çekirge ne yazmıştı?.
Hani yukarıda diyordu ya: "Erbakan dik dursaydı bunlar yaşanmazdı"
diye..
Bakın bu ikiyüzlü ne yazmış, Erbakan dik dururken: "Dokuzbuçuk
saatlik Milli Güvenlik Kurulu toplantısı, ardından 20 maddelik
tedbir paketi ve bu tedbirlere Erbakan'ın direnciyle başlayan
gerilim, dün neredeyse bir 'hesaplaşma'ya dönüşüyor."
Direnç. Gerilim. Hesaplaşma.. Bunlar, tankın üstüne çıkmak
anlamında değil de nedir?
Hortumcu Cem Uzan'ın gazetesine giderken, 5 milyon doları cebellezi
yapan bu ikiyüzlü adam, devamında da RP'nin önemli isimlerinden H.
Hüseyin Ceylan'ın ağzından, o günkü konjonktüre göre, aklı sıra
askere yalakalık olması için, RP'lilerin dik durduğunu bakın nasıl
yazıyor: "Kimse çarşafa, İmam Hatip liselerine ve camilere
dokunamaz. Anamın çarşafına elini uzatanın elini kırarım. Gerekirse
hapse de girerim. Ben de girerim, Tayyip Erdoğan da girer, bütün
arkadaşlar da girer. Her şeyi göze alırız. Hoca bunları
imzalamaz."
Demek ki ne imiş, 5 milyon dolar için, takla atan.. Bugün de benzer
taklaları, Aydın Doğan'ın gazetesinden atmaya devam eden, ikiyüzlü
Çekirge? Ne imiş?
Senden duymak istiyorum, yüksek sesle söyle, ne imiş?
Ali KARAHASANOĞLU / YENİ AKİT