"DARBECİ YARGILANAMIYOR AMA DARBE YAPMA İHTİMALİ OLANLAR GÖZALTINDA!..." ECE TEMELKURAN HİÇ KİMSENİN YAZMADIĞINI YAZDI!...
Ergenekon'la ilgili hergün yeni şeyler iddia ediliyor... Ancak gözden kaçan bir noktayı Ece Temelkuran köşesinde yazdı.
Taraf ve bertaraf
Dayatılan bir siyasi, düşünsel ve sosyal atmosfer var. `Taraf olmayan bertaraf olur´ atmosferi. Bu, cumhuriyet mitinglerinden beri böyle. Bu atmosfer içinde bendenizin `darbeci´ ilan edildiği de oldu, `ikinci cumhuriyetçi´ olarak tarif edildiği de. Kimilerine göre fazla liberal, kimilerine göre fazla seküler, kimilerine göre fazla demokrat, kimilerine göre fazla antidemokrat oldum. Keşke mümkün olsa da aynı gün içinde gelen ve birbirinin tam tersini söyleyen mektupları, mesajları burada yayımlayabilsem.
Bugüne kadar sadece can sıkıcı olan bu atmosfer, Ergenekon´la birlikte anlaşılıyor ki iyiden iyiye boğucu bir hal aldı. Önceki günkü yazımdan sonra `Operasyona tepkilisin galiba´ cümlesini o kadar çok duydum ki bu yazıyı yazmak kaçınılmaz oldu. Bu cümle aynı zamanda `Sen Ergenekoncuları mı savunuyorsun yoksa?´ der gibiydi.
Hedefleyeni savunmak
Öncelikle şunu söyleyeyim:
Lise öğrencilerinin kanlarıyla yaptıkları bayrağı Tercüman gazetesi promosyon olarak vermiş ve ben de bu konuda bir yazı yazmıştım. Tercüman gazetesi poster gibi fotoğrafımı basıp manşetten beni hedef göstermişti. Şimdi ben, fotoğrafımı basıp beni hedef gösteren gazetenin genel yayın yönetmeni, gizli bir örgüte karşı yapılan operasyonda gözaltına alınmışsa bu operasyonu niye eleştireyim? Operasyona niye topyekûn tepkili olayım? Ben kendim Tercüman´a suç duyurusunda bulunmuşum, yargılanmalarına niye tepkili olayım?
Operasyon muhaberesi
Ve fakat endişelerim var. Bu endişelerin en önemlisi de soldan, demokrat kesimden kimilerinin bu operasyona başından beri yüklediği abartılı anlama dair. Nuray Mert, dünkü Radikal gazetesinde bunu yazdı. Ergenekon´u başından beri, o da ben de, `derin devletin ciddi ve sağlıklı sorgulanması´ olarak görmedik. Bu operasyonun, devlet içindeki kimi güçlerin devlet mekanizmasını ele geçirme savaşında bir muharebe (ya da muhabere) alanı gibi göründüğü zamanlar var. Hatta bu operasyonun, hükümet ile askerlerin arasında bir pazarlığın sonucu olduğunu, her iki tarafın da taşlarını ayıklamasının bu operasyonla başladığını düşünenler de var.
Ergenekon değişti
Evet, sonuçları açısından demokrasiye hizmet edebilir, ama esas itibariyle solun darbe günlerinden beri içinden tuttuğu yası, kini, öfkeyi soğutacak derinlikte ve çapta bir hesaplaşma hareketi değil bu. Öyle sanıp heyecanlananları eleştiriyorum.
Endişelerimin bir diğeri de bu Ergenekon efsanesinin, çıktığı günden bu yana geçirdiği siyasi metamorfoz. Bu nasıl bir gizli örgütse AKP´nin hoşuna gitmeyen, muhafazakâr kesimin hazzetmediği her olayın altından bu çıkıyor. 1 Mayıs´ı bunlar kana bulamış oluyor mesela! Dün yine bir örneği vardı. Zaman gazetesi, inanılmaz bir çeviklikle Sivas Katliamı´nı Ergenekonculara bağlıyordu. Otelde yanarak ölenlerden ikisi MİT mensubuymuş, "o dönemde kamuoyu `Bu işi dinciler yaptı´ diye yönlendirilmiş"!..
Hazır yapılmışı var!
Bu kadar şekilsizleştirilen `Ergenekon´ dosyasının, derin devleti ciddiyetle sorgulayabileceğini düşünüyor musunuz? Ben düşünmüyorum. Hele hele darbeyle, darbecilerle kavgaya tutuşmak diye bir dertlerinin olduğunu hiç sanmıyorum. Öyle olsa darbeyi yapma ihtimali olan emekli askerlerden önce, darbenin hazır yapılmışı var, yapan da Marmaris´te oturuyor, gidip onu sorguya çeksinler. Geçici 15. maddeyi değiştirmeyen, darbecilerin yargılanması için anayasa yolunu