DARBE KOMİSYONUNUN DİNLEDİĞİ BİRAND'TAN İLGİNÇ ANI; SEN ALLAH'A NASIL FAKS ÇEKERSİN?
Kanal D Ana Haber Anchorman'i Mehmet Ali Birand, Meclis Darbe Araştırma Komisyonu'na 28 Şubat'la ilgili ifade verdi.
Taraf gazetesinin manşetten verdiği habere göre, Andıç üzerine
Genelkurmay Başkanı’na faks çeken Mehmet Ali Birand’a Özkasnak’ın
tepkisi, ’Sen Allah’ına nasıl faks çekersin’ oldu. Birand bunun
üzerine telefonu kırdı.
Birand, Darbe Komisyonu’na verdiği ifadede, ’Kimse medya
patronlarını çağırıp, darbeyi destekleyin demedi. Bizzaten
hazırdık’ özeleştirisinde de bulundu.
İşte Taraf’ta Arzu Yıldız imzasıyla yayınlanan o
haber...
TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu dün gazeteciler Mehmet Ali
Birand, Alper Görmüş, Mehmet Barlas ve Canan Barlas’ı dinledi.
Alper Görmüş, Meclis’in darbe girişimlerine artık izin
vermeyeceğini komisyon kurarak gösterdiğini söyledi.
Mehmet Ali Birand ise, 28 Şubat sürecinde gazete manşetlerinin
TSK’nın emriyle atılıp atılmadığı sorusu üzerine, “Biz verilmeden
alınmış bir görevi yerine getirdik. Darbecileri birlikte
alkışladık. Aksini söyleyen gelsin. Ee napalım bari namusumuzla,
hata ettik diyelim” dedi.
“28 Şubat yenilgi değil”
28 Şubat’ı yenilgi
olarak görmediğini belirten Görmüş, bunun nedenini şöyle açıkladı:
“O dönem 28 Şubat diğer darbelerden farklıydı. Üniforma ve silah
kullanılmadan sivil toplumu arkasına alarak yapılmıştı. Türkiye’de
bir kesim irtica korkusuyla alıklaştırıldı. O gelmesin de ordu
darbe yapsın algısı oluştu. Bu algının halen yüzde 20 üzerinde
etkisi olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden 28 Şubat şu anda dahi
başarılıdır.”
Nokta dergisinin kapatılması konusunda da bilgi veren Görmüş, eski
Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’in darbe günlüklerinin
kendilerinden önce Mustafa Balbay, Mehmet Ali Birand ve Metehan
Demir’e de gittiğini söyledi. Görmüş, “Kimi güvenilir bulmadığından
kimi de korktuğundan yayımlamadı” dedi.
Görmüş, derginin darbe günlüklerinin yayımlanmasının ardından,
baskılara dayanamayıp kapandığını ifade etti.
“Allah’a nasıl faks çekersin”
Mehmet Ali
Birand’ın, 28 Şubat’ta manşetlerin askerin telkiniyle atılıp
atılmadığı sorusuna cevabı şöyle oldu: “Bizim o dönemde yaptığımız
haberler için talimat almamıza gerek yoktu. Kimse medya
patronlarını çağırıp darbeyi destekleyin demedi. Biz zaten
hazırdık. Biz verilmeden alınmış bir görevi yerine getirdik.
Darbecileri birlikte yaptık, alkışladık, kışkırttık. Aksini
söyleyen gelsin. Ee napalım bari namusumuzla hata ettik
napalım.”
28 Şubat’ta ne laik ne de muhafazakâr kesimin askere
direnebildiğini ifade eden Birand, o dönemde Abdullah Öcalan
röportajı nedeniyle andıca girdiğini belirtti ve şöyle dedi: “Ben,
Kürt sorununa bakışım, Abdullah Öcalan röportajım nedeniyle andıca
girdim. O dönemde Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak, Cengiz
Çandar ile beni hedef gösterdi. Ben de bundan çok korktum, rahatsız
oldum. 1998’de Genelkurmay Başkanı’na bir mektup yazıp faksladım.
Daha sonra Özkasnak beni arayarak ‘Sen kimsin benim Genelkurmay
Başkanıma faks gönderiyorsun?’ dedi. Çok sinirlendim. Telefonu
kırdığımı hatırlıyorum. Adam resmen bana ‘Sen sıçanın tekisin
Allah’a nasıl faks çekersin’ demişti.”
Birand, Mehmet Ağar ve Mehmet Eymür’ün kendisine “Yeşil’e senin
hesabını kesmesini söylemişler” dediğini de belirtti.