05 Eki 2012 09:37
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:13
DARBE KOMİSYONUNUN DİNLEDİĞİ BİRAND'TAN İLGİNÇ ANI; SEN ALLAH'A NASIL FAKS ÇEKERSİN?
Kanal D Ana Haber Anchorman'i Mehmet Ali Birand, Meclis Darbe Araştırma Komisyonu'na 28 Şubat'la ilgili ifade verdi.
Taraf gazetesinin manşetten verdiği habere göre, Andıç üzerine
Genelkurmay Başkanı’na faks çeken Mehmet Ali Birand’a Özkasnak’ın
tepkisi, ’Sen Allah’ına nasıl faks çekersin’ oldu. Birand bunun
üzerine telefonu kırdı.
Birand, Darbe Komisyonu’na verdiği ifadede, ’Kimse medya patronlarını çağırıp, darbeyi destekleyin demedi. Bizzaten hazırdık’ özeleştirisinde de bulundu.
İşte Taraf’ta Arzu Yıldız imzasıyla yayınlanan o haber...
TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu dün gazeteciler Mehmet Ali Birand, Alper Görmüş, Mehmet Barlas ve Canan Barlas’ı dinledi. Alper Görmüş, Meclis’in darbe girişimlerine artık izin vermeyeceğini komisyon kurarak gösterdiğini söyledi.
Mehmet Ali Birand ise, 28 Şubat sürecinde gazete manşetlerinin TSK’nın emriyle atılıp atılmadığı sorusu üzerine, “Biz verilmeden alınmış bir görevi yerine getirdik. Darbecileri birlikte alkışladık. Aksini söyleyen gelsin. Ee napalım bari namusumuzla, hata ettik diyelim” dedi.
“28 Şubat yenilgi değil”
28 Şubat’ı yenilgi olarak görmediğini belirten Görmüş, bunun nedenini şöyle açıkladı: “O dönem 28 Şubat diğer darbelerden farklıydı. Üniforma ve silah kullanılmadan sivil toplumu arkasına alarak yapılmıştı. Türkiye’de bir kesim irtica korkusuyla alıklaştırıldı. O gelmesin de ordu darbe yapsın algısı oluştu. Bu algının halen yüzde 20 üzerinde etkisi olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden 28 Şubat şu anda dahi başarılıdır.”
Nokta dergisinin kapatılması konusunda da bilgi veren Görmüş, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’in darbe günlüklerinin kendilerinden önce Mustafa Balbay, Mehmet Ali Birand ve Metehan Demir’e de gittiğini söyledi. Görmüş, “Kimi güvenilir bulmadığından kimi de korktuğundan yayımlamadı” dedi.
Görmüş, derginin darbe günlüklerinin yayımlanmasının ardından, baskılara dayanamayıp kapandığını ifade etti.
“Allah’a nasıl faks çekersin”
Mehmet Ali Birand’ın, 28 Şubat’ta manşetlerin askerin telkiniyle atılıp atılmadığı sorusuna cevabı şöyle oldu: “Bizim o dönemde yaptığımız haberler için talimat almamıza gerek yoktu. Kimse medya patronlarını çağırıp darbeyi destekleyin demedi. Biz zaten hazırdık. Biz verilmeden alınmış bir görevi yerine getirdik. Darbecileri birlikte yaptık, alkışladık, kışkırttık. Aksini söyleyen gelsin. Ee napalım bari namusumuzla hata ettik napalım.”
28 Şubat’ta ne laik ne de muhafazakâr kesimin askere direnebildiğini ifade eden Birand, o dönemde Abdullah Öcalan röportajı nedeniyle andıca girdiğini belirtti ve şöyle dedi: “Ben, Kürt sorununa bakışım, Abdullah Öcalan röportajım nedeniyle andıca girdim. O dönemde Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak, Cengiz Çandar ile beni hedef gösterdi. Ben de bundan çok korktum, rahatsız oldum. 1998’de Genelkurmay Başkanı’na bir mektup yazıp faksladım. Daha sonra Özkasnak beni arayarak ‘Sen kimsin benim Genelkurmay Başkanıma faks gönderiyorsun?’ dedi. Çok sinirlendim. Telefonu kırdığımı hatırlıyorum. Adam resmen bana ‘Sen sıçanın tekisin Allah’a nasıl faks çekersin’ demişti.”
Birand, Mehmet Ağar ve Mehmet Eymür’ün kendisine “Yeşil’e senin hesabını kesmesini söylemişler” dediğini de belirtti.
Birand, Darbe Komisyonu’na verdiği ifadede, ’Kimse medya patronlarını çağırıp, darbeyi destekleyin demedi. Bizzaten hazırdık’ özeleştirisinde de bulundu.
İşte Taraf’ta Arzu Yıldız imzasıyla yayınlanan o haber...
TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu dün gazeteciler Mehmet Ali Birand, Alper Görmüş, Mehmet Barlas ve Canan Barlas’ı dinledi. Alper Görmüş, Meclis’in darbe girişimlerine artık izin vermeyeceğini komisyon kurarak gösterdiğini söyledi.
Mehmet Ali Birand ise, 28 Şubat sürecinde gazete manşetlerinin TSK’nın emriyle atılıp atılmadığı sorusu üzerine, “Biz verilmeden alınmış bir görevi yerine getirdik. Darbecileri birlikte alkışladık. Aksini söyleyen gelsin. Ee napalım bari namusumuzla, hata ettik diyelim” dedi.
“28 Şubat yenilgi değil”
28 Şubat’ı yenilgi olarak görmediğini belirten Görmüş, bunun nedenini şöyle açıkladı: “O dönem 28 Şubat diğer darbelerden farklıydı. Üniforma ve silah kullanılmadan sivil toplumu arkasına alarak yapılmıştı. Türkiye’de bir kesim irtica korkusuyla alıklaştırıldı. O gelmesin de ordu darbe yapsın algısı oluştu. Bu algının halen yüzde 20 üzerinde etkisi olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden 28 Şubat şu anda dahi başarılıdır.”
Nokta dergisinin kapatılması konusunda da bilgi veren Görmüş, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’in darbe günlüklerinin kendilerinden önce Mustafa Balbay, Mehmet Ali Birand ve Metehan Demir’e de gittiğini söyledi. Görmüş, “Kimi güvenilir bulmadığından kimi de korktuğundan yayımlamadı” dedi.
Görmüş, derginin darbe günlüklerinin yayımlanmasının ardından, baskılara dayanamayıp kapandığını ifade etti.
“Allah’a nasıl faks çekersin”
Mehmet Ali Birand’ın, 28 Şubat’ta manşetlerin askerin telkiniyle atılıp atılmadığı sorusuna cevabı şöyle oldu: “Bizim o dönemde yaptığımız haberler için talimat almamıza gerek yoktu. Kimse medya patronlarını çağırıp darbeyi destekleyin demedi. Biz zaten hazırdık. Biz verilmeden alınmış bir görevi yerine getirdik. Darbecileri birlikte yaptık, alkışladık, kışkırttık. Aksini söyleyen gelsin. Ee napalım bari namusumuzla hata ettik napalım.”
28 Şubat’ta ne laik ne de muhafazakâr kesimin askere direnebildiğini ifade eden Birand, o dönemde Abdullah Öcalan röportajı nedeniyle andıca girdiğini belirtti ve şöyle dedi: “Ben, Kürt sorununa bakışım, Abdullah Öcalan röportajım nedeniyle andıca girdim. O dönemde Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak, Cengiz Çandar ile beni hedef gösterdi. Ben de bundan çok korktum, rahatsız oldum. 1998’de Genelkurmay Başkanı’na bir mektup yazıp faksladım. Daha sonra Özkasnak beni arayarak ‘Sen kimsin benim Genelkurmay Başkanıma faks gönderiyorsun?’ dedi. Çok sinirlendim. Telefonu kırdığımı hatırlıyorum. Adam resmen bana ‘Sen sıçanın tekisin Allah’a nasıl faks çekersin’ demişti.”
Birand, Mehmet Ağar ve Mehmet Eymür’ün kendisine “Yeşil’e senin hesabını kesmesini söylemişler” dediğini de belirtti.