Darbe gecesi TRT'de neler yaşandı? Spiker Tijen Karaş: Bana bunu yapmayın!
İddianameye göre eski Kurmay Yarbay Ümit Gençer ve beraberindekiler, darbe bildirisini okutmak istedikleri spiker Tijen Karaş'ı zorla stüdyoya indirdi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, darbe girişimi sırasında
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’ndaki faaliyetlere ilişkin
hazırlanan iddianamede, şüphelilerinden eski Kurmay Yarbay Ümit
Gençer'in darbe teşebbüsünün en önemli ayaklarından biri olan TRT
baskınına katılan askerlere emir komuta eden üst rütbelilerden biri
olduğu bildirildi.
İddianameye göre eski Kurmay Yarbay Ümit Gençer ve
beraberindekiler, darbe bildirisini okutmak istedikleri spiker
Tijen Karaş'ı zorla stüdyoya indirdi. Karaş, darbecilere 'Bana bunu
yapmayın' dedi. Gençer, aşağı inerken Karaş'ı ikna etmek amacıyla
"Sizi tanıyoruz, merak etmeyin. Türkiye daha iyi, daha güzel
olacak, bildiriyi okuyun" dedi. Karaş ise komutana, "O işler öyle
olmuyor. Herkesin canı çok yanacak" karşılığını verdi.
CNN Türk'te yer alan habere göre, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesine
gönderilen iddianamede, Yarbay Gençer'in darbe bildirisinin TRT
ekranlarından okunmasını sağlayarak, darbe teşebbüsünde kilit rol
oynadığı belirtildi.
"Darbe bildirisini okumakla görevlendirildi"
İddianameye göre, şüpheli Yarbay Ümit Gençer, darbenin planlayıcısı
olduğu ifade edilen Yurtta Sulh Konseyi'nce, darbe bildirisini
TRT'den okumakla görevlendirildi. 15 Temmuz günü saat 15.30
sıralarında Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda 'FETÖ'
yöneticilerinden olduğu öne sürülen Kemal Batmaz'la görüşen Gençer,
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nda hiçbir görevi bulunmamasına
rağmen, Muhafız Alayı'ndan TRT yerleşkesine geçen askerlerle
birlikte TRT'ye gitti.
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nın bir önceki komutanı Albay
Muhammet Tanju Poshor ve Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutan
Yardımcısı Yarbay Ekrem Işık ile hareket eden Gençer ve
beraberindekiler, silah tehdidiyle TRT personelini etkisiz hale
getirdi. Yere yatırdıkları personele plastik kelepçe takan Poshor
ile Uzman Çavuş Fatih Gazel, binadan ayrılarak nizamiyeleri kontrol
etti.
Haber stüdyosunu buldular
Yarbay Ümit Gençer ise yanındaki uzman çavuşlar ve teknik destek
sağlamak amacıyla Üsteğmen Eşref Bozkurt tarafından TRT binasına
getirilen Onur Demircan, Serdar Kaya, Murat Yıldız ve Mustafa Aras
adlı sivillerle spiker Tijen Karaş'a zorla darbe bildirisini
okuttu.
İddianamede, sivil şüpheliler Demircan, Kaya, Yıldız ve Aras'ın,
Yarbay Ümit Gençer'in emriyle Kara Harp Okulu Malazgirt Taburunda
Bölük Komutanı olarak görev yapan Üsteğmen Bozkurt tarafından özel
araçla evlerinden alınarak TRT binasına getirildikleri ve TRT
çalışanı şüpheli Başmühendis Yaşar Yüce'nin yönlendirmesiyle haber
stüdyosu ve reji odasını buldukları belirtildi.
"Komutanım 2, 3 dakika içinde yayında
olacağız"
İddianameye göre Yarbay Gençer, TRT binası D blokta bulunan TRT
haber reji odasına, yanındaki uzman çavuşlarla birlikte girerek
silah tehdidiyle içeride bulunanları yere yatırdı ve ellerine
plastik kelepçe taktı.
Bu sırada bir üst katta bulunan görevlileri fark ederek buraya
çıkan Gençer ve beraberindekiler, canlı yayın stüdyosunun üst
katındaki kafenin karşısında bulunan odada müştekiler Ali
Yakışıklı, Özlem Bilgin, Songül Emanet, Elif Şimşek, Mehmet Başar,
Abdullah Koltuk, Murat Kaban ve Tijen Karaş'ı gördü.
Bu kişileri de silah zoruyla yere yatırıp ellerine kelepçe takan
Gençer ve beraberindekiler, yetkilinin kim olduğunu sordu. TRT
Haber Kanal Koordinatör vekili müşteki İlker Taşkın, yetkilinin
kendisi olduğunu bildirdi. Bunun üzerine Yarbay Gençer,
televizyonda bir bildiri okumak zorunda olduğunu, bunu kendisinin
yapacağını söyledi ve yayın için kaç kişi gerektiğini sorup teknik
bilgi istedi.
Odaya kilitlediler
Reji odasında elleri kelepçeli çalışanlar varken bildiriyi
okuyamayacaklarını anlayan darbeciler, aralarında Tijen Karaş'ın da
bulunduğu çalışanları üst kata çıkararak Mehmet Başar'ın odasına
kilitledi. Kanalın koordinatör vekili müşteki İlker Taşkın,
okuyacağı bildirinin tüm kanallarda yayınlanması gerektiğini
belirten Gençer'e bulundukları yerin TRT Haber Yayın Merkezi
olduğunu, bu yüzden tüm kanallarda yayın yapmanın mümkün olmadığını
söyledi.
Bu sırada telefonla görüşen Gençer, karşısındaki kişiye "Komutanım,
2-3 dakika içerisinde yayına gireceğiz" dedi ve "Emredersiniz
amiralim" diyerek telefonu kapattı. Gençer, telefon görüşmesinin
ardından, bildiriyi kendisinin okumayacağını, spikerin okuması
gerektiğini söyledi ve İlker Taşkın'dan orada spiker olup
olmadığını sordu. Bu şekilde spiker Tijen Karaş'ın adını alan
darbeciler, üst katta spikerin kilitli bulunduğu odaya
geçtiler.
Spiker Tijen Karakaş: Bana bunu yapmayın
Gençer, Tijen Karaş'a "Tijen Hanım, bildiriyi Genelkurmay sizin
okumanızı istiyor" dedi. Darbeciler, "Bana bunu yapmayın" diyen
Karaş'ı zorla stüdyoya indirdi. Gençer, aşağı inerken Karaş'ı ikna
etmek amacıyla "Sizi tanıyoruz, merak etmeyin. Türkiye daha iyi,
daha güzel olacak, bildiriyi okuyun" dedi. Karaş ise komutana, "O
işler öyle olmuyor. Herkesin canı çok yanacak" karşılığını
verdi.
Bu sırada "Bazı yetkilerin genel müdürde olduğunu" söyleyen İlker
Taşkın ile tartışan Gençer, elinde bulunan MP5 otomatik tabancanın
kurma kolunu çekerek "Buranın Genel Müdürü artık benim" dedi. İlker
Taşkın'ı silah zoruyla ana kumandanın bulunduğu binaya götüren
darbeciler, burada yayın şefini bularak okunacak bildirinin
yayınlanmasını istediler. Darbeciler, yayın şefinin yanında bir
sivil ve birkaç asker bıraktıktan sonra yeniden yayın merkezine
döndü.
Karaş'ın, yazıların çok küçük olduğunu, okumasının mümkün
olmadığını söylemesi üzerine darbeciler, kendilerine destek veren
sivillerle darbe bildirisini önce bir çalışanın mail adresine
oradan da prompter cihazına aktardı.
Vatandaşlar yakaladı, polise teslim etti
Tijen Karaş, darbe bildirisini okuduktan sonra ana nizamiye
civarında bulunan Albay Poshor, Gençer'i arayarak, halkın
toplandığını söyleyip takviye için nizamiyeye gelmesini istedi.
Gençer, yanındaki uzman çavuşların bir kısmıyla nizamiye bölgesine
gitti. Darbeciler tarafından kullanılan helikopterden açılan ateş
sonucu yaralanan Poshor'u gören Gençer, Albay Poshor'un emriyle
nizamiye bölgesinde yoğunlaşan vatandaşların içeriye girişine engel
olmaya çalıştı. Elindeki silahla havaya birkaç el ateş eden Gençer,
vatandaşlar tarafından yakalanarak orada bulunan polislere teslim
edildi ve gözaltına alındı.
"Evinde 1 dolar bulundu"
İddianamede, Ümit Gençer'in evinde yapılan aramada 1 ABD doları
bulunduğu öne sürüldü. Şüphelinin, iş yerinde yapılan aramada ise
komutanların telefon numaralarının yer aldığı listeler ele geçti.
Gençer'in diğer FETÖ şüphelileriyle yaptığı telefon görüşmelerini
içeren HTS raporu da iddianameye girdi.
Gençer, iddianamede yer alan ifadesinde ise Kemal Batmaz isimli
FETÖ üyesini tanımadığını öne sürdü ve Batmaz ile Akıncı Üssü'nde
görüştüğü iddiasını reddetti. Darbe teşebbüsünün olacağını önceden
bilmediğini ifade eden Gençer, şunları söyledi:
Muhsin Kutsi Barış söyledi
"Darbe teşebbüsü olduğunu 15 Temmuz Cuma günü saat 21.00'dan sonra
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na gittiğimde Alay Komutanı Albay
Muhsin Kutsi Barış bana Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelen mesaj
emirlerini gösterdiğinde öğrendim.
Barış, bana sıkıyönetim direktifini TRT ekranlarından okuyacağımı,
bu görevin bana verildiğini söyledi. O andan itibaren darbe
teşebbüsünün varlığını bilerek hareket ettim. Bana silah ve
teçhizat verdiler. Görevlendirilen uzman çavuşlarla ve Muhafız
Alayına ait araçlarla TRT'ye doğru hareket ettik. Kutsi Albay'ın
bana söylediği gibi TRT yerleşkesine girdikten sonra koruma olarak
verilen uzman çavuşlarla birlikte TRT binasına girdim. Orada reji
odasını buldum ve sıkıyönetim bildirisinin okunması için ne
gerekiyorsa yapmaya çalıştım.
Etkisiz hale getirdiler
TRT yerleşkesi girişindeki ana nizamiyede hep beraber araçlardan
indik. Yanımızdaki uzman çavuşlar özel güvenlik görevlilerini
etkisiz hale getirdiler, plastik kelepçe taktılar. Ben yanımdaki
uzman çavuşlarla birlikte TRT binasına geçtim. Reji odasında
bulunanları da etkisiz hale getirdikten sonra çekim ve yayın
yapabilmek için gerekli personeli orada bıraktık. Geri kalan
personel yukarıda bir başka odaya çıkarılarak bir uzman çavuş
kontrolünde bekletildi. Eşref Bozkurt'a teknik destek için sivil
bir kısım şahısları getirmesi yönünde emir vermedim. Ancak
hatırladığım kadarıyla Albay Barış'la görüşürken bana TRT'ye teknik
destek için bir ekip göndereceğini söylemişti.
En son Genelkurmay Başkanının Başdanışmanı Orhan Yıkılkan beni
telefonla arayıp, sıkıyönetim bildirisini benim okumamamı, bir
spikere okutmamızı emretti. Ayrıca okunacak bildirinin WhatsApp'tan
benim cep telefonuma gönderileceğini de söylemişti. Bu yeni durum
üzerine giydiğim harici kıyafeti yeniden kamuflajla
değiştirdim.
'Pişmanım' dedi
Yakalanmadan önce tabancamla havaya ateş ettim, çünkü üzerime halk
geliyordu. Kendim teslim olduğum söylenebilir. Zaten halk kalabalık
bir şekilde
üzerimize geliyordu. Birilerinin canının yanmaması için teslim
oldum. Yaptığıma pişmanım. Halk aşağıda üzerimize gelmeye başlayıp
'Yanlış yapıyorsunuz' diye söylemeye başladığında pişman oldum.
Çarpık bir durum olduğunu, bir şeylerin yanlış olduğunu
yakalandıktan sonra anladım. Ben tüm yaptıklarımı sıkıyönetim mesaj
emrinin Genelkurmay'a ait olduğunu bilerek düşünerek yaptım. Benim
hiçbir FETÖ bağlantım yok. ByLock vesaire programları kesinlikle
kullanmadım."