06 Nis 2010 15:03
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:13
''DAMADINA VERDİĞİN SABAH VE ATV'Yİ DEĞİL ANAYASA'YI SORACAĞIM!.."
CHP Lideri Deniz Baykal partisinin grup toplantısında konuşuyor. Sert söylemlerde bulunan Baykal, Erdoğan'a yüklenmeye devam etti.
İşte konuşmasından satır başları:- Umarım bu gidişin sonu hayır olur. Hayırlı bir noktaya Türkiyeyi taşırız. Hiçbir zaman bu kadar ağır bir yargı kriziyle meşgul olmamıştık. Bu gidişe herklesin dur demesi gerekir.
- Anayasa değişikliği grup kararıyla, parti kararıyla, bakanlar kurulu tasarısıyla ortaya konulabilecek bir durum değil. Anayasa değişikliği milletvekillerinin bağımsız olarak hareket ettiklerinde ciddiye alınabilecek bir konu. Meclis Başkanının imzası var. Meclis Başkanının oy yetkisi yok. Meclis Başkanı "Benim haberim yok" diyor. Birileri başkalarının yerine karar veriyor.
HASTA OLAN BAŞBAKAN
Bu bir yanlıştı. Onlar da kabul ettiler. Öbür yanlışlar da ortaya çıkacak. Şimdiden yapmayın bunları diyoruz. "Velev ki o kadar milletvekilimiz var" deniyor. Bunlar yanlış sözler. Ciddiyetsiz sözler.
İşte imzalarını geri çektiler. Başbakan yine tepeden konuşmaya devam ediyor. "muhalefetin hastalığı vardı onun için çektik dedi. Muhalefetin hastalığı yok Sayın Başbakan hasta olan sensin.
Sadece gazla giderim frene gerek yok derseniz hangi tehlikelerle karşı karşıya kalırsınız. Şimdi, Türkiyede o yapılmak isteniyor. O arabanın başına gelecek felaket Türkiyenin ve toplumun başına gelir. İtalyada Berlusconiye dur diyor ama bizde kimse bana dur diyemez diyor. Sen kimsin Allah aşkına.
Allah, Peygamberin bile hesap vereceğini getirmiş sen mi hesap vermeyeceksin. Dürüst olun açık olun, millete güvenin. Ne kendilerin güveniyorlar, ne millete güveniyorlar.
"KENDİNE GÜVENİYORSAN ÇIK KARŞIMA"
Başbakana dedim ki gelin televizyonda karşılıklı çıkalım düşüncelerimizi anlatalım millet de dinlesin. Bu olmadan demokrasi işlemez. Özgürlük budur. Soru sorma tartışma özgürlüğüdür.
Başbakana en demokratik öneriyi yaptık. Başbakan diyor ki "ben lisede yapardım. Zevkimi aldım artık." Sayın başbakan senin zevkin için değil millet için yapıyoruz bunu. Kendine güveniyorsan çık milletin karşısına. Bak ben kendime güveniyorum ve çık karşıma diyorum.
Başbakan diyor ki ben sizi hap yaptım. Hap gibi alın bu anayasa değişikliğini. Meclise kabul ettiremedin. Millet kabul edecek peki milletin tek tek oylama hakkı yok mu? Millete hap gibi onaylayın diyorsun bu hapın içinde zehirli maddeler var. O hapı içerse milletin başına çok tehlikeli şeyler gelir.
CUMHURBAŞKANINA ÇAĞRI
Ben sayın Cumhurbaşkanına milletin önünde tarihi bir öneri yapmak istiyorum.
Anayasamız cumhurbaşkanının önüne gelen değişikliklerin paket halinde olsa da son oylamada hepsi yeter sayıya ulaşsa da onlarına arasında bu maddeleri ayırarak halk oyuna sunma imkanı getirmiştir.
Yani sayın Cumhurbaşkanı pekala diyebilir ki "Eğer son oylamada hepsi 3/2 oy almışsa da ben bu 3 maddeyi ben milletin oyuna sunmak zorundayım. Bu çok köklü bir değişikliktir.Böyle bir yetkimin olduğunu görüyorum. Bu yetki doğrultusunda ben de 3 maddeyi halk oyuna sunarım."
TEKLİFE DESTEK ŞARTI
Bunu yaparsa bu konunun hem Türkiyede kutuplaşma yapmasının öününe geçer. Hem de cumhurbaşkanlığından milletimizin beklediği davranışı çok sorumlu bir şekilde sergilemiş olur.
O üç maddeyi ayırıp referanduma sunacağını açıkça ilan ederse Türkiyede bu gerginliği ortadan kaldırma bakımından tarihi bir iş yapmış oluruz. Eğer cumhurbaşkanı bunu yaparsa biz de CHP olarak uzlaşma yaklaşımını sergilemiş oluruz.
Bunun yapılmaması halinde Mecliste 24 maddenin referanduma gerek kalmadan gerçekleşme şansı ortadan kalkacaktır.
- Anayasa değişikliği grup kararıyla, parti kararıyla, bakanlar kurulu tasarısıyla ortaya konulabilecek bir durum değil. Anayasa değişikliği milletvekillerinin bağımsız olarak hareket ettiklerinde ciddiye alınabilecek bir konu. Meclis Başkanının imzası var. Meclis Başkanının oy yetkisi yok. Meclis Başkanı "Benim haberim yok" diyor. Birileri başkalarının yerine karar veriyor.
HASTA OLAN BAŞBAKAN
Bu bir yanlıştı. Onlar da kabul ettiler. Öbür yanlışlar da ortaya çıkacak. Şimdiden yapmayın bunları diyoruz. "Velev ki o kadar milletvekilimiz var" deniyor. Bunlar yanlış sözler. Ciddiyetsiz sözler.
İşte imzalarını geri çektiler. Başbakan yine tepeden konuşmaya devam ediyor. "muhalefetin hastalığı vardı onun için çektik dedi. Muhalefetin hastalığı yok Sayın Başbakan hasta olan sensin.
Sadece gazla giderim frene gerek yok derseniz hangi tehlikelerle karşı karşıya kalırsınız. Şimdi, Türkiyede o yapılmak isteniyor. O arabanın başına gelecek felaket Türkiyenin ve toplumun başına gelir. İtalyada Berlusconiye dur diyor ama bizde kimse bana dur diyemez diyor. Sen kimsin Allah aşkına.
Allah, Peygamberin bile hesap vereceğini getirmiş sen mi hesap vermeyeceksin. Dürüst olun açık olun, millete güvenin. Ne kendilerin güveniyorlar, ne millete güveniyorlar.
"KENDİNE GÜVENİYORSAN ÇIK KARŞIMA"
Başbakana dedim ki gelin televizyonda karşılıklı çıkalım düşüncelerimizi anlatalım millet de dinlesin. Bu olmadan demokrasi işlemez. Özgürlük budur. Soru sorma tartışma özgürlüğüdür.
Başbakana en demokratik öneriyi yaptık. Başbakan diyor ki "ben lisede yapardım. Zevkimi aldım artık." Sayın başbakan senin zevkin için değil millet için yapıyoruz bunu. Kendine güveniyorsan çık milletin karşısına. Bak ben kendime güveniyorum ve çık karşıma diyorum.
Başbakan diyor ki ben sizi hap yaptım. Hap gibi alın bu anayasa değişikliğini. Meclise kabul ettiremedin. Millet kabul edecek peki milletin tek tek oylama hakkı yok mu? Millete hap gibi onaylayın diyorsun bu hapın içinde zehirli maddeler var. O hapı içerse milletin başına çok tehlikeli şeyler gelir.
CUMHURBAŞKANINA ÇAĞRI
Ben sayın Cumhurbaşkanına milletin önünde tarihi bir öneri yapmak istiyorum.
Anayasamız cumhurbaşkanının önüne gelen değişikliklerin paket halinde olsa da son oylamada hepsi yeter sayıya ulaşsa da onlarına arasında bu maddeleri ayırarak halk oyuna sunma imkanı getirmiştir.
Yani sayın Cumhurbaşkanı pekala diyebilir ki "Eğer son oylamada hepsi 3/2 oy almışsa da ben bu 3 maddeyi ben milletin oyuna sunmak zorundayım. Bu çok köklü bir değişikliktir.Böyle bir yetkimin olduğunu görüyorum. Bu yetki doğrultusunda ben de 3 maddeyi halk oyuna sunarım."
TEKLİFE DESTEK ŞARTI
Bunu yaparsa bu konunun hem Türkiyede kutuplaşma yapmasının öününe geçer. Hem de cumhurbaşkanlığından milletimizin beklediği davranışı çok sorumlu bir şekilde sergilemiş olur.
O üç maddeyi ayırıp referanduma sunacağını açıkça ilan ederse Türkiyede bu gerginliği ortadan kaldırma bakımından tarihi bir iş yapmış oluruz. Eğer cumhurbaşkanı bunu yaparsa biz de CHP olarak uzlaşma yaklaşımını sergilemiş oluruz.
Bunun yapılmaması halinde Mecliste 24 maddenin referanduma gerek kalmadan gerçekleşme şansı ortadan kalkacaktır.