Daily Telegraph gazetesi yazdı: AB-Türkiye anlaşması tehlikede!
İngiliz Daily Telegraph gazetesi, mülteci krizinin çözümü amacıyla Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında varılan anlaşmanın dün akşam itibarı ile tehlikede olduğunu yazdı.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Daily Telegraph gazetesi bu
duruma gerekçe olarak, Ankara'nın Brüksel'e "şantaj yaptığı"
iddialarını ve Almanya'nın mültecilerin Türkiye'ye gönderilmeleri
planına dayalı prensip anlaşmasına yönelik yasal endişeleri
gösterdi.
Gazetenin iç sayfalarındaki haber, Daily Telegraph'ın Avrupa
editörü Peter Foster ile muhabirlerinden Matthew Holehouse'ın
imzasını taşıyor.
Haberde, Kıbrıs'ın, Alman planına dayalı anlaşmayı veto etme
tehdidinde bulunduğu, Fransa ve Çek Cumhuriyeti'nin Türkiye'yi
"Avrupa'ya şantaj yapmakla" suçladığı, bazı Avrupalı yetkililerin
de anlaşmanın yasadışı olduğunu kabul ettikleri belirtiliyor.
Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, Perşembe günü başlayacak AB
zirvesi öncesi dün Lefkoşa ve Ankara'da temaslarda bulunmuştu.
Donald Tusk, prensip anlaşmasının AB'ye üye 28 ülkenin tümü ve
birliğin tüm kurumlarınca onaylanması gerektiğini
hatırlatmıştı.
"AB, müzakerelerden hasar alarak çıkacak"
Daily Telegraph'a konuşan AB'den üst düzey bir diplomatik kaynak,
Cuma günü birlik üyesi ülkelerin Cuma günü uzlaşmalarının
beklendiğini söylemiş. Ancak aynı kaynağa göre, AB müzakerelerden
hasar alarak çıkacak, anlaşmanın nasıl uygulanacağının netleşmesi
için de aylarca beklenmesi gerekecek.
İngiliz gazetesine konuşan Brüksel merkezli Avrupa Refırm
Merkezi'nden göç uzmanı Camino Mortera-Martinez ise şu
değerlendirmeyi yapmış:
"Bu anlaşma üzerinde yeterince durulmadı. Taraflar, anlaşmanın
sonuçları üzerinde, koşullarını açıkladıktan sonra düşündüler. Oysa
çok kısa süre içinde çözülmesi gereken çok fazla sorun var."
"Merkel, Tusk'ı küçük düşürdü"
Konuyla ilgili son gelişmelere ayrıca Financial Times iç
sayfalarındaki bir haberde,Times ise başyazında değinmiş.
Financial Times gazetesindeki haberin başlığı, "Tusk, Türkiye ile
varılan anlaşmaya yönelik sorunları gidermeye çalışıyor".
Gazete, Brüksel muhabirleri Peter Spiegel ve Alex Barker'ın
imzalarını taşıyan haberde, Tusk'ın hem yasal sorunları aşmaya hem
de Kıbrıs'ın öfekesini yatıştırmaya çalıştığını belirtiyor.
Financial Times, Tusk'ın bugün AB üyesi 28 ülkenin liderlerine yeni
bir taslak anlaşma metni göndereceğine, "anlaşmanın yeniden
dengelenmesi gerektiğini" söylediğine dikkat çekiyor.
Gazete prensip anlaşmasının Almanya Başbakanı Angela Merkel'in
eseri olduğunu vurguluyor. Merkel'in, Tusk'ı, 2014'te mevcut
görevini kabul etmesine ikna ettiğini ancak sonra iki liderin
aralarının Merkel'in göç politikası yüzünden açıldığını da
ekleyerek...
Financial Times'a konuşan ve adı açıklanmayan, Türkiye ile
müzakerelere katılan Avrupalı bir liderin üst düzey danışmanı
şunları söylemiş:
"Merkel Tusk'ı küçük düşürdü. Tusk hazırlıkları yaptı, önemli
oranda ilerleme sağladı. Daha sonra Merkel onu bir kenara itti.
Merkel, Tusk'ın bitirdiğini düşündüğü bir müzakereye başladı."
Financial Times'ın haberinde, Tusk'ın dün Kıbrıs Cumhurbaşkanı
Nikos Anastasiadis'in yanında sarfettiği şu sözler de yer
alıyor:
"AB, 28 üye ülkenin oluşturduğu bir birliktir. Kıbrıs da; Almanya,
Fransa, Holanda ve birliğe üye diğer ülkeler kadar önemlidir."
Times: AB içinde daha fazla işbirliği
gerekebilir
Times gazetesi ise başyazında AB ülkelerine kontrolsüz göçün
önlenmesine ilişkin anlaşmanın hayati önem taşıdığını
vurguluyor.
Ancak gazeteye göre, nihai anlaşma için AB üyesi ülkelerin daha
fazla işbirliği yapmaları ve birlik olmaları gerekebilir.
Başyazıda ayrıca Türklerin sadece yüzde 10'unun pasaport sahibi
olmasına karşın Türk vatandaşlarına vize muafiyetine sağlanmasına,
Merkel'in partisinden bazı çevrelerin ve Fransa Cumhurbaşkanı
François Hollande'ın karşı çıkmasından, Türkiye'nin tanımadığı
Kıbrıs Cumhuriyeti'nin AB'de veto hakkı olmasından, İspanya
Dışişleri Bakanı Jose Manuel Garcia-Margallo'nun, göçmenlerin
Türkiye'ye gönderilmesinin Cenevre Sözleşmeleri'ne aykırı olacağını
söylemesinden,
Bulgaristan Başbakanı Boyko Borissov'un, ülkesinin sınırlarını
kapsamadığı gerekçesiyle anlaşmadan şikayetçi olmasından ve bu
durumu Tusk'a bir mektupla iletmesinden söz ediliyor.
Times, başyazısını şu satırlarla noktalıyor:
"Nihai bir anlaşmayı, farklı öncelikleri ve kamuoyu baskıları olan
AB üyesi 28 ülkenin tümünün kabul etmeleri gerek. Avrupa için bu
noktaya gelmek bilr yaklaşık bir yıl aldı. En büyük siyasi
engellerle de henüz karşılaşılmadı.
"Yaklaşık 2 milyon mülteciyi sınırlarında bulunduran Türkiye, tüm
kartlara sahip gibi görünüyor. Ancak Ankara çok başlı bir yaratıkla
müzakerelerde bulunmak zorunda. Bu yaratığın ağızlarından da aynı
melodiler çıkmıyor olabilir. Çıkmaması halinde ise Avrupa projesi
bir kez daha krizde demektir."