DABBE'NİN CİNLERİ YENİDEN “BÖÖ” DİYOR!
Hasan Karacadağ cinli korku filmleri çekmekte ısrarlı. Paranormal Activity'den esinlerle dolu Dabbe: Bir Cin Vakası ve haftanın diğer filmlerini Murat Tolga Şen yazıyor.
İlginç bir vizyon haftası… Epey karışık bir seçki; Korku, dövüş
hatta bir Anime bile var. Haftanın en ilginç durumu hiçbir Türk
filminin gösterime girmeye cesaret edemediği yaz aylarında tam 150
kopyayla karşımıza çıkan Dabbe: Bir Cin Vakası… Bakalım “Türkler
yazın Türk filmi izlemez” önyargısını kırmayı başaracak mı?
Hasan Karacadağ yine bildiğimiz gibidir eminim ama asıl
odaklanmamız gereken iki filmden biri Hayao Miyazaki’nin oğlu
Goro’nun ikinci yönetmenlik denemesi olan Tepedeki Ev ve Dövüş
filmleri için yeni bir sıçrama noktası oluşturan Endonezya yapımı
Baskın… İşte haftanın sekiz filmi!
Tepedeki Ev - Kokuriko-zaka Kara – Anime
- 91 dk
Yönetmen: Goro Miyazaki
Oyuncular: Masami Nagasawa, Junichi Okada, Keiko
Takeshita
Özet: Gençlik yıllarını yaşayan Umi, beş kişilik ailesinin en büyük
oğludur. Babası Kore Savaşı sırasında kaybolmuştur ama Umi onun
döneceğine dair ümidini kesmez ve babasının dönme ihtimaline
karşılık her gün çift flamayı evlerinden sallamaktadır. Tam da
bugünlerde bir lisede ortaya çıkan bir öğrenci hareketinin
ortasında kalır, bir yandan genç Jun’a âşık olur. Ama arlarında
ikisinin de tahmin etmediği farklı bir bağ ortaya çıkar...
Tepedeki Ev, Goro Miyazaki’nin Yerdeniz Öyküleri’nden (Tales From
Earthsea) sonraki yapıtı. Babasının izinden gideceği artık iyice
belli oluyor ancak Goro’nun niyeti daha ayağı yere basan, fantastik
dokunuşların iyice budandığı hikayeler anlatmak… Miyazaki
Anime’lerinin gücünü gerçekle ilişkilendirilen ruhsal fantastik
yapının verdiğini düşünürsek, bu defa da tıpkı Yerdeniz
Öyküleri’nde olduğu gibi özenli ama eksik bir çabayla
karşılaşıyoruz.
Tepedeki Ev’in, Tetsurô Sayama’nın 1980 tarihli shojo (Şoujo diye
okunuyor) manga’sına dayanan hikâyesi baba Miyazaki tarafından
filme uyarlanmış. Shojo’lar daha çok genç kadın okuyucuların
ilgisine nail olan duygusal yapıtlar. Bu tür eserlerde had safhada
duygusallık ve kırılganlık mevcuttur. Goro Miyazaki her ne kadar
bunu frenlemeye çalışsa da hikayenin gelişimi bizim çocukluğumuzda
okuduğumuz Kemalettin Tuğcu eserlerine benzer bir umutsuzluk
taşıyor
Adı üstünde bilgisayarla yapılmış Amerikan animasyonunun
sentetikliğine inat, Babaannelerin göz nuruyla işlediği dantel
örtüler gibi bir emekle yapılmış Tepedeki Ev… Arka planlar, geniş
manzaralar, yakın çekimlerdeki detaylar, kısacası inanılmaz bir
işçilik… Japon çizgilerindeki gurur, onur ve aşkla yoğrulmuş
duygusallıkta tamam ama film bittiğinde içinizdeki duygu herhangi
bir iyi anime’yi seyretmekle eşdeğer. İleriye taşınacak bir
başyapıt gördüğünüzü düşünmüyorsunuz.
Bu da tabi hemen oğulun, babayla kıyaslanmasına yol açıyor. Bana
kalırsa Goro Miyazaki henüz yolun başında… Ustanın olgunluk dönemi
eserlerini izlemiş ve hayran kalmış birinin bu kadar acımasız bir
kıyas yapmasına gerek yok ancak eğer böyle savaş dönemi ya da
sonrası öyküleri anlatmaya devam edecekse işi biraz daha
Ateşböceklerinin Mezarı (Grave of the Fireflies) duygusallığına
taşıyarak izleyiciyi sarsmalı… Bu anime için fazla minimal duran
yapı seyircinin beklediği coşku ya da yükselme anlarının
eksikliğine yol açıyor.
Yine de Anime’nin altın zamanlarında yaşamıyoruz. Karşımıza sürekli
olarak Ghost in The Shell, Princess Mononoke ya da Akira gibi
yapıtlar çıkmıyor. Bu tenhalıkta meraklıları için gerçekten
sinemanın yolunu tutturup ilgiyle izlenecek bir yapım olduğunu
düşünüyorum. İstanbul Film festivalinde de gösterilmiş ve ilgi
görmüştü. Tüm zamanların en büyük anime ustasının bir çırağı
yetiştirişine tanık olmak için bile görülebilir. Festivalde kaçıran
ya da yeni haberi olan tüm Anime tutkunları için…
Dabbe: Bir Cin Vakası - Korku, Gerilim - 96
dk
Yönetmen: Hasan Karacadağ
Oyuncular: Nihan Aypolat, Koray Kadirağa, Pervin Bağdat, Elif
Erdal
Özet: Film, Ceyda T., Sinan T. ve kızları Burcu T.’nin ani ve
sebepsiz bir şekilde bedensiz bir varlığın saldırısına uğramalarını
ve arkasındaki ürpertici sırrı gerçek görüntülere dayanarak
anlatıyor. Türk psikiyatri tarihine “Ceyda T. Kayıtları” olarak
geçen olaydan esinlenen film, Ceyda T. ve ailesinin video
görüntüleri ve adli kayıtlar ile kurgulanarak
oluşturuldu.
150 kopyayla gösterime giren Dabbe için sağolsunlar basın gösterimi
yapmayı gerekli görmediler. Hasan Karacadağ’ın sinema yazarlarıyla
arasının çok iyi olduğu sözlenemez. Kairo filminin kopyası çıkan
ilk Dabbe’den biri bu böyle…
Basın bültenlerinde, yönetmenin verdiği röportajlarla oldukça
iddialı bir şekilde önümüze sunulan Dabbe’den yana benim umudum
yok. Yönetmenin ilkel tetikleyicileri kullanarak yani “Bööö”
yaparak seyirciyi korkutmaya çalışmasını da umursamıyorum.
Mesela basın bülteninde “el-CİN filminde, insan gözünün algıladığı
görüntüleri beyne göndererek, kayıt etme mantığı dünyada ilk defa
kullanıldı. Hasan Karacadağ, ilk Japonya’da denediği ve özgün fikri
kendisine ait olan bu metodun, filmi sinemada bir defa izleme ve
sonrasında beyinde defalarca tekrar izlemeye yönelik bir bilinçaltı
sistemi olduğunu söyledi.
Çekimleri Şile ve İstanbul’da gerçekleştirilen el-CİN filmi için
özel olarak kurulan platoda ‘CMAB’(consciousness, mind and brain)
tekniğiyle, izleyenin bilinçaltına üç boyutlu görüntüler
yerleştiren yeni bir kamera ve kurgu sistemi kullanıldı. Filmin,
digital efekt, özel ses efektleri ve animasyonları da bu metotla
kurguya dahil edilecek.” Deniyor.
İnanın bu yazanlardan bir şey anlamak mümkün değil! Eğer Karacadağ
beyninizi subliminal mesajlarla dolduracaksa dikkatli olmakta fayda
var!
Baskın - The Raid Redemption – Aksiyon
- 101 dk
Yönetmen: Gareth Evans
Oyuncular: Iko Uwais, Joe Taslim, Donny Alamsyah, Yayan Ruhian,
Pierre Gruno
Özet: Rama özel bir SWAT timinde görevli çaylak polislerden
biridir. Tim sabahın erken saatlerinde Jakarta’nın varoşlarında
ünlü bir uyuşturucu baronunun korumasına aldığı binaya baskın
düzenlemek için yola çıkar. Binadaki daireler şehrin en tehlikeli
suçlularına kiraya verilmektedir. Polisin içeriye giremediği bina
suçlular için güvenli bir sığınaktır. Tim’in görevi binayı kontrol
altına alıp uyuşturucu baronunu yakalamaktır. İlk başlarda işler
yolunda gider. Tim altıncı kata kadar sorunsuz ilerler. Burada
tuvalete kalkmış bir çocuk polisleri görür ve alarm düğmesine
basar. Bundan sonra ortalık karışır, binada ikamet eden bütün
suçlular altıncı katta mahsur kalan timin peşine düşer. Kapılar
kilitlenir, elektrikler kesilir. Baronun timden hiç kimseyi sağ
bırakmaya niyeti yoktur.
Çığlık (Scream) serisinin ilk filmi tamamen unutulmuş, kimsenin
yanına yaklaşmadığı Slasher türünü yeniden hayata döndüren film
olarak bilinir. Baskın’ da aynı şeyi aksiyon-dövüş filmlerine
yapabilir. İstanbul Film Festivalinde de gösterilen film öylesine
bir tempoda başlıyor ve devam ediyor ki perdeden bir saniye bile
gözlerinizi ayırmanız mümkün değil. Dövüş filmleri açısından tarihi
bir zirve, bir mühendislik harikası… Türe meraklı olan herkesin
mutlaka görmesi gereken bir film. Kaçırmayın!
Eva - Bilim Kurgu - 94 dk
Yönetmen: Kike Maíllo
Oyuncular: Daniel Brühl, Marta Etura, Alberto Ammann, Claudia
Vega
Özet: Yıl 2041. Alex (Daniel Brühl) isimli meşhur bir sibernetik
mühendisi, Santa Irene’de bulunan Robot Teknolojisi Fakültesi
tarafından, çocuk robot projesininin başına geçmesi için çağrılır.
Alex’in kardeşi David ve eşi Lana ise, Alex’in Santa Irene’den
ayrılmasından sonra kendilerine bir yaşam kurmuş ve Eva isimli
küçük kızları ile mutlu bir hayat sürmekte olan bir çifttir.
Alex’in Eva ile tanışması ile aralarında özel bir bağ kurulur.
Bakalım Alex ile ilginç bir kişiliğe sahip Eva’nın çıkacağı bu
garip yolculuk nasıl bir sonla bitecek?
Eva, dahi bir sibernetik profesörünün insansı bir robot yaratmak
için girdiği süreçte insan ilişkilerine odaklanması üzerine bir
film. Sanırım beyazperdenin en şanslı robotları bu filmde çünkü
2041 yılında insanlar yeni bir farkındalık seviyesiyle robotlara
bir eşya gibi davranmanın çok ötesinde. Prototip 519’a yaratıcısı
hayranlıkla, diğerleri ise anlayışla yaklaşıyor. Bazen bir belgesel
izler gibi hissettiren Eva’nın Avrupalı duygusallığı Yapay Zeka
(A.I. Artificial Intelligence) ’dan daha fazla şeyin geçmesine yol
açıyor izleyiciye. Sakin, sessiz ve belki de olması gerektiği gibi
robot-insan etkileşimi. Eva, gelecekten umutlanmak için bir sebep.
Mutlaka görmenizi tavsiye ediyorum.
Ne Adam Ama - What A Man - Romantik
Komedi - 95 dk
Yönetmen: Matthias Schweighöfer
Oyuncular: Matthias Schweighöfer, Sibel Kekilli, Elyas
M’Barek
Özet: Alex, genç, yakışıklı fakat biraz talihsiz bir öğretmendir.
Kız arkadaşı Caroline tarafından terk edildikten sonra artık bir
şeyleri değiştirmesi gerektiğini de fark eder. Kendisinden,
kadınların ilgisini çekecek, güven veren, modern bir erkek yaratmak
zorundadır. Nele ve arkadaşı Okke, Alex’e bu işin püf noktalarını
sonuna kadar öğretmeye kararlıdır.
Sibel Kekilli bu hafta gösterime girecek olan Ne Adam Ama (What a
Man) filminde de başrol üstleniyor. Kız arkadaşı tarafından terk
edildikten sonra artık bir şeyleri değiştirmeye karar veren umutsuz
bir erkekten, kadınların ilgisini çekecek, güven veren, modern bir
erkek yaratmak için yola çıkan ve ona bu işin püf noktalarını
sonuna kadar öğretmeye kararlı Nele karakterinde dişiliğine yakışan
bir rolde… Film de fena değil, ilgiyle izlenen bir romantik
komedi. Tek kusuru Hollywood işlerine biraz fazla özeniyor olması.
Alman sinemasının tadı-tuzu yerindedir, böyle çabalara hiç gerek
yok.
Bu Gece Benimsin - You Instead - Drama,
Komedi -80 dk
Yönetmen: David Mackenzie
Oyuncular: Luke Treadaway, Natalia Tena, Mathew Baynton, Alastair
Mackenzie
Özet: Adam ve Morello iki ayrı grubun solisti olan rock
yıldızlarıdır ve büyük bir problemleri vardır. İlk defa çok büyük
bir festivalde sahne alacaklarken, çılgın bir rahip onları
birbiriyle kelepçelemiştir. Sahneye çıkmaya saatler kalmıştır,
kelepçenin anahtarı kayıptır ama bu zıt ikilinin kalplerinin
anahtarları bulunabilecek midir?
Esaret - À Moi Seule – Drama - 91
dk
Yönetmen: Frederic Videau
Oyuncular: Agathe Bonitzer, Reda Kateb, Helene Fillieres, Noemie
Lvovsky
Özet: 8 yıl tutsaklıktan sonra Gaelle birdenbire kendisini kaçıran
Vincent tarafından serbest bırakılır. Yeni özgür hayatı ona farklı
bir bakış açısı sağlar. Filmde, kurban ve onu kaçıran kişinin
arasındaki uzun süreli ilişkiden, şaşırtıcı şekilde şefkatli ve
hatta kafa karıştırıcı inkâr edilemez bir sevginin ortaya çıkışı
anlatılıyor.
Gökyüzünde Bir Ayna - Katmandú – Drama -
104 dk
Yönetmen: Icíar Bollaín
Oyuncular: Verónica Echegui, Saumyata Bhattarai, Norbu Tsering
Gurung
Özet: Laia Katmandu’da aşırı yoksullukla ve zordakileri dışlayan
içler acısı bir eğitim sistemiyle karşılaşır Oturma izni almak için
anlaşmalı bir evlilik ayarlayıp, varoşlardaki çocukları eğitmeye
yönelik iddialı bir projeye girişir. Böylece, öğretmen bir arkadaşı
ve yeni kocasının yardımıyla kendisini Nepal toplumunun
derinliklerine götürecek bir yolculuğa koyulur.