CÜNEYT ÜNAL'IN EŞİ O GÖRÜNTÜLERE NE DEDİ?
Suriye'de kaçırılan gazeteci Cüneyt Ünal'ın eşi Nuran Ünal, eşinin kaçırılmasının ardından ilk kez konuştu
Suriye’de kaçırılan gazeteci Cüneyt Ünal’ın eşi Nuran Ünal, eşinin
Suriye devlet televizyonunda yayınlanan konuşmasının baskı altında
yapıldığını söyleyerek, ’’Bunlar hep ezberletilmiş şeyler. Orada
bir fotoğrafı var. Onun da fotomontaj olduğunu biliyorum. Cüneyt
sadece işini yapıyor. Öyle bir fotoğrafı yok. Bunların hepsi onlar
tarafından yapılan bir propaganda diye düşünüyorum’’ dedi.
Gaziosmanpaşa’daki evlerinde soruları yanıtlayan Nuran Ünal, eşinin
arife günü Kilis’e ulaştığını ve otele giriş yaptığında telefonla
görüştüklerini söyledi. Cüneyt Ünal’ın Suriye’ye her giriş ve
çıkışında kendisine haber verdiğini ifade eden Ünal, şöyle devam
etti:
’’Bir gece orada, bir Arap’ın evinde kaldığını biliyorum. Çok
yorgun olduğunu söyledi. ’Uykusuzum, bir gece burada kalacağım.
Telefonlarım çekmeyebilir, haberin olsun’ dedi. Ben, ’tamam’ dedim.
Daha sonra tekrar Kilis’e döndüklerinde, otele giriş yaptıklarını
söyledi. Gittiğinin üçüncü günüydü sanıyorum, bayramı ayrı
geçiriyoruz diye bana çiçek yollamıştı. Sabah 09.30 gibi en son
mesajını aldım. ’Suriye’ye giriş yapıyoruz’ diye. Ben mesajı saat
10.00, 10.30 gibi gördüm. Çiçeğini aldıktan sonra geri dönüş
yapayım dedim ama telefonu kapalıydı. Akşam Suriye’ye gideceklerini
söylemişti çünkü. Geri döndüklerinde bana herhangi bir mesaj, arama
olmadı. Ben de daha önce Suriye’de bir gece kaldığını bildiğim
için, ’Büyük ihtimalle yine Suriye’de kaldı, bu geceyi orada
geçirecek, yarın sabah görüşürüz’ diye bekliyordum. Ertesi gün
ulaşamadım. Daha sonra ne olduğunu bilmiyorum. Saat 11.00-12.00
gibi arkadaşları aramaya başladılar beni, bayram tebriği için. 5-6
kişi arayınca ben telaşlanmaya başladım. ’Bir şey var da bana
söylemiyorsunuz’ diye.’’
İLK GÜN ALDIĞIM HABERLER İYİ DEĞİLDİ
Nuran Ünal, daha sonra Japon gazetecinin Suriye’de öldürüldüğü
haberini internetten okuduğunu, haberde bir Türk gazetecinin kayıp
olduğunu gördüğünü ancak isim bulunmadığını belirterek, ’’Biraz
tedirgin oldum ama birkaç kişinin daha oraya haber için gittiğini
düşündüm. ’O olmayabilir’ diye düşündüm. Ama aradan birkaç dakika
sonra Cüneyt’in ismini görünce yıkıldım zaten. İlk gün aldığım
haberler çok iyi haberler değildi. Direkt ölüm haberini aldım.
Başsağlığı ile gelenler oldu. Birinci günü açıkça hatırlamıyorum
neler olduğunu. Akşam üzeri sadece kayıp olduğunu, eğer ölmüş
olsaydı, cesedinin olabileceğini Japon gazeteci nasıl teslim
edildiyse, o aynı şekilde gelirdi diye açıklamalarda bulundular.
Oradan biraz ümitlendim. Dışişleri Bakanlığı tarafından bana
’yaşıyor’ olduğu haberini verdiler. Bunların birkaç yerden kesin
onaylı olduğunu söylediler. Kimler tarafından kaçırıldığını
bilmediklerini, olayın üzerinde durduklarını söylediler. Çok sonra
Cüneyt’in Esed’in askerlerinin elinde olduğunu öğrendim. Ama hala
bir korkum vardı, acaba hala hayatta mı diye’’ şeklinde
konuştu.
İLK İZLEDİĞİMDE ANLADIM
Cüneyt Ünal’ın eşi dün
akşam Suriye devlet televizyonunda yayınlanan görüntüler için de
şöyle konuştu:
’’Dün akşamki görüntülerini görünce hiç olmazsa yaşıyor olduğun
biliyorum. Biraz daha iyiyim o yönden. Onun sesini duyduktan sonra
tabii ki endişelerim çok aza indi, ama hala daha endişelerim var. O
buraya gelinceye kadar da devam edecek. Görüntülerin baskı altında
yapıldığını ilk izlediğim esnada anladım. Çünkü Cüneyt’in oradaki
psikolojisini de düşünüyorum. Cüneyt’in konuşma tarzı bir kere o
değil. Artı konuşurken, birkaç çete isminden bahsediyor. Bunların
da tam telaffuzunu yapamıyor. Çünkü adam bilmiyor. Bunlar hep
ezberletilmiş şeyler. Orada bir fotoğrafı var. Onun da fotomontaj
olduğunu biliyorum. Cüneyt sadece işini yapıyor. Öyle bir fotoğrafı
yok. Bunların hepsi onlar tarafından yapılan bir propaganda diye
düşünüyorum. Eşim şu anda siz de görüntüleri izlediniz gözlerinde
morluklar var. Bu şiddete maruz kaldığını gösteriyor. Bunun da bir
baskı altında bir açıklama olduğunu gösteriyor. Cüneyt bir
karıncayı bile incitemez ki. Her taraftan bunu sorabilirsiniz.
Cüneyt sadece işini yapan mesleğini çok seven bir kameraman,
haberci, gazeteci.’’
EKMEK PAZAMIZI KAZANMAK İÇİN SURİYE’YE GİTTİ
Eşinin ekmek parası kazanmak dışında hiçbir maksatla Suriye’ye
gitmediğini belirten Ünal, ’’Sonuçta benim eşim oraya işini yapmaya
gitti, kamerasıyla gitti. Kamerasından başka bir şeyi yoktu. Eşim
zaten üç aydan beri serbest çalışıyordu. El-Hurra’dan böyle bir
teklif alınca gitti. Ekmek parası için gitti. Sonuçta bir şekilde
bakması gerekiyordu ailesine. Hiç kimse keyfi için savaşa gidip de
orada kendimi riske atayım diye düşünmez. Benim eşim işini severek
yapıyordu zaten. Ekmek paramızı kazanmak için sadece bir
kamerasıyla gitti’’ dedi.
Cüneyt Ünal’ın 17 yıllık bir kameraman olduğunun altını çizen Ünal,
çeşitli ülkelerde iş için bulunan eşinin ’’başka bir amacı mümkün
olmadığı’’nı söyledi.
TEK TEMENNİM...
Ünal’ın işini profesyonelce
yapan usta bir kameraman olduğunu söyleyen eşi, ’’Tek temennim bir
an önce Allah onu bize, kızıma ve bana bağışlasın’’ dedi.
Eşinin başına gelebilecek kötü bir sondan Suriye’nin sorumlu
olacağını söyleyen Ünal şu şekilde konuştu:
’’Suriye’nin elinde olduğu biliniyor. Herhangi bir şey olduğunda
Suriye’nin sorumlu olduğunu herkes biliyor. Bu görüntülerden önce
belki bu kadar emin konuşamazdım ama, şu anda onun sağ salim
geleceğine inanıyorum.’’
’’Yapılması gerekenlerin yapıldığına eminim’’ diyen Nuran Ünal,
eşinin gazeteci olduğunu ve işini yapmak için Suriye’ye gittiğini
tekrarlayarak, ’’Türkiye’ye getirilmesi için her türlü kanalın
denendiğini biliyorum. Yapılmaya da devam edecek’’ şeklinde
konuştu.
Gazetecilere Cüneyt Ünal’ın aldığı ödülleri ve çeşitli ülkelerde ve
haberlerde kullandığı gazeteci kimliklerini gösteren Ünal, eşine
kavuşmak için meslektaşlarından destek istedi.