Cumhuriyet'in eski Genel Yayın Yönetmeni Habertürk'te! (Medyaradar/Özel)
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız geçtiğimiz Eylül ayında görevini Utku Çakırözer'e devretmişti.
Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni görevi Eylül ayında sona
eren İbrahim Yıldız, meslek kariyerinin ilk yıllarındaki işine,
spor gazeteciliğine geri döndü.
Geçen Ağustos ayında yetkileri sıfırlanan, Eylül'de de istifaya
zorlandığı ortaya çıkan Yıldız, bugünden itibaren Habertürk
gazetesi spor yazarları kadrosuna katıldı.
İbrahim Yıldız, Eylül başında Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni görevinden istifa ettiğini yazılı bir açıklamayla
duyurmuştu. Yıldız, "Cumhuriyet gazetesindeki çalışma sürem
34 yılı doldurdu. Bunun son 21 yılı yazı işleri yöneticiliğinde
geçti. Ama, bu kadar uzun bir süreden sonra artık veda
zamanı" demişti.
Yıldız’dan boşalan göreve, Cumhuriyet’in Ankara Temsilcisi Utku
Çakırözer getirilmişti.
İbrahim Yıldız, spor basınının duayen ismi merhum Abdülkadir
Yücelman'ın yanında sayfa sekreteri olarak çalıştığı yıllarda bugün
Habertürk gazetesi spor servisi müdürü olan Halil Özer'le beraber
görev yapmıştı.
Halil Özer, yıllar önce birlikte koşturduğu arkadaşını spor
yazarlığına davet etti ve İbrahim Yıldız da teklifi kabul etti.
Galatasaraylı Halil Özer, Fenerbahçeli olan meslektaşına Habertürk
spor sayfasını açarak örnek alınacak bir dayanışma göstermiş
oldu.
Cumhuriyet gazetesi eski genel yayın yönetmeni İbrahim Yıldız,
bugünkü ilk yazısında, köşesine eski günlere ilişkin notları
taşıdı.
İşte Yıldız'ın spor yazarı olarak kaleme aldığı 'Her Zaman
Spor' başlıklı ilk yazısı:
Her zaman spor
PEMBE Konak’ın bulunduğu Cağaloğlu’ndaki Cumhuriyet binasını çoğu
kişi bilir. Büyük demir kapıyı geçip Abdülkadir Yücelman’ın
karşısına çıktığımda yıl 1981’di. Büyükçe bir salon, birbirine
geçmiş masalar, yoğun bir daktilo sesi...
O yıllarda, servisler içi içe herkes aynı salonda çalışırdı. Şimdi
düşünüyorum da kimler yoktu ki Cumhuriyet’in spor servisinde...
Halit Deringör, Hıncal Uluç, Adnan Dinçer, Turgay Renklikurt, Önder
Seden, Deniz Gökçe, Ahmet Kurt, Murat Murathanoğlu, Ali Özsoy, Ömer
Araz, Metin Tükenmez, Alev Anakök yazar kadrosunu oluşturuyordu.
Hepsi de sporun yol göstericisiydi.
Benim kuşağımdan ise İsmet Berkan, Mehmet Tezkan, Hilmi Türkay,
Mustafa Sağlamer, Halil Özer, Cem Dalmaz, Vedat Danacı, Arif
Kızılyalın, Gürcan Bilgiç ilk akla gelen isimler.
Sonra da Fatih Altaylı katıldı aramıza. En haylazımız oydu. Bir
sörf tahtası üzerinde görürdük, bir dağda av peşinde. Zaman
acımasız, yıllar göz açıp kapayana kadar geçiyor.
O senelerdeki rekabet, dostluk sanki bir başkaydı ya da bize öyle
geliyordu. Hürriyet’te Nezih Alkış, Milliyet’te Namık Sevik,
Tercüman’da Necmi Tanyolaç ve Cumhuriyet’te Abdülkadir Yücelman
unutulmaz servis müdürleriydi. Ve onların yetiştirdiği gençler
şimdinin kıdemli ağabeyleri oldu.
Şeref Stadı, Vefa, Eyüp, Burhan Felek ve Davutpaşa’nın tozunu
yutmayan spor muhabiri yok gibiydi.
Amatör küme maçlarının adresi Cumhuriyet Gazetesi, 3. ligin
kuruluşunda da büyük rol oynadı Turgut Özal döneminde.
Kemal Ulusu TFF Başkanıydı, rahmetli Hadi Türkmen ile profesyonel
ligin kurulması için büyük çaba sarf etmiştik. Futbol endüstrisi
dünyada ve Türkiye’de bu denli büyümemişti. Artık teknoloji her
anı, her saniyeyi, evlerimize, cep telefonlarımıza kadar getiriyor.
Futbolun bu denli ön plana çıktığı sporda medyanın da rolü
yadsınamaz.
Ne yazık ki öteki branşlar aynı büyüklüğü yaşayamıyor. Futbolla
yatıp, futbolla kalkan bir nesil oluştuğu gerçeğini de kabul
etmeliyiz.
Güreş, boks, atletizm, cimnastik gibi branşların da gelişmesi için
spor medyasına
büyük görev düşüyor.
Yine Cumhuriyet’ten örnek vermek gerekirse, 80’li yıllarda okçu
Macide Erdener ile röportaj yapma görevini Abdülkadir Yücelman bana
vermişti. Yukarıdan aşağı 3 sütun yayımlanan söyleşi, gazetenin
devamına kadar taşmıştı, üstelik o yıllarda Cumhuriyet 10 sayfaydı.
1986 Avrupa Güreş Şampiyonası’nı izlemek için Cumhuriyet, Atina’ya
2 muhabir göndermişti. Halil Özer ile birlikte 1 hafta şampiyonayı
izlemiş, ardından da Mykanos’ta tatil yapmıştık. Aradan yıllar
geçse de spordaki yaşanılmış duygular unutulmaz. Şimdi yeniden
kaldığımız yerden spor dünyasına Habertürk’le merhaba diyoruz.
Üstelik sadece futbola değil, tüm branşlara selam olsun..
Evet, sahalarda olmak, spor ruhunu yeniden yaşamak gerçekten bir
başka güzel...
MEDYARADAR/ÖZEL