12 Eki 2014 15:27 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:48

Cumhuriyet'in eski Genel Yayın Yönetmeni Habertürk'te! (Medyaradar/Özel)

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız geçtiğimiz Eylül ayında görevini Utku Çakırözer'e devretmişti.

Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni görevi Eylül ayında sona eren İbrahim Yıldız, meslek kariyerinin ilk yıllarındaki işine, spor gazeteciliğine geri döndü.

Geçen Ağustos ayında yetkileri sıfırlanan, Eylül'de de istifaya zorlandığı ortaya çıkan Yıldız, bugünden itibaren Habertürk gazetesi spor yazarları kadrosuna katıldı.

İbrahim Yıldız, Eylül başında Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni görevinden istifa ettiğini yazılı bir açıklamayla duyurmuştu. Yıldız, "Cumhuriyet gazetesindeki çalışma sürem 34 yılı doldurdu. Bunun son 21 yılı yazı işleri yöneticiliğinde geçti. Ama, bu kadar uzun bir süreden sonra artık veda zamanı" demişti.

Yıldız’dan boşalan göreve, Cumhuriyet’in Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer getirilmişti.

İbrahim Yıldız, spor basınının duayen ismi merhum Abdülkadir Yücelman'ın yanında sayfa sekreteri olarak çalıştığı yıllarda bugün Habertürk gazetesi spor servisi müdürü olan Halil Özer'le beraber görev yapmıştı.

Halil Özer, yıllar önce birlikte koşturduğu arkadaşını spor yazarlığına davet etti ve İbrahim Yıldız da teklifi kabul etti.

Galatasaraylı Halil Özer, Fenerbahçeli olan meslektaşına Habertürk spor sayfasını açarak örnek alınacak bir dayanışma göstermiş oldu.

Cumhuriyet gazetesi eski genel yayın yönetmeni İbrahim Yıldız, bugünkü ilk yazısında, köşesine eski günlere ilişkin notları taşıdı.



İşte Yıldız'ın spor yazarı olarak kaleme aldığı 'Her Zaman Spor' başlıklı ilk yazısı:

Her zaman spor

PEMBE Konak’ın bulunduğu Cağaloğlu’ndaki Cumhuriyet binasını çoğu kişi bilir. Büyük demir kapıyı geçip Abdülkadir Yücelman’ın karşısına çıktığımda yıl 1981’di. Büyükçe bir salon, birbirine geçmiş masalar, yoğun bir daktilo sesi...

O yıllarda, servisler içi içe herkes aynı salonda çalışırdı. Şimdi düşünüyorum da kimler yoktu ki Cumhuriyet’in spor servisinde... Halit Deringör, Hıncal Uluç, Adnan Dinçer, Turgay Renklikurt, Önder Seden, Deniz Gökçe, Ahmet Kurt, Murat Murathanoğlu, Ali Özsoy, Ömer Araz, Metin Tükenmez, Alev Anakök yazar kadrosunu oluşturuyordu. Hepsi de sporun yol göstericisiydi.

Benim kuşağımdan ise İsmet Berkan, Mehmet Tezkan, Hilmi Türkay, Mustafa Sağlamer, Halil Özer, Cem Dalmaz, Vedat Danacı, Arif Kızılyalın, Gürcan Bilgiç ilk akla gelen isimler.

Sonra da Fatih Altaylı katıldı aramıza. En haylazımız oydu. Bir sörf tahtası üzerinde görürdük, bir dağda av peşinde. Zaman acımasız, yıllar göz açıp kapayana kadar geçiyor.

O senelerdeki rekabet, dostluk sanki bir başkaydı ya da bize öyle geliyordu. Hürriyet’te Nezih Alkış, Milliyet’te Namık Sevik, Tercüman’da Necmi Tanyolaç ve Cumhuriyet’te Abdülkadir Yücelman unutulmaz servis müdürleriydi. Ve onların yetiştirdiği gençler şimdinin kıdemli ağabeyleri oldu.

Şeref Stadı, Vefa, Eyüp, Burhan Felek ve Davutpaşa’nın tozunu yutmayan spor muhabiri yok gibiydi.

Amatör küme maçlarının adresi Cumhuriyet Gazetesi, 3. ligin kuruluşunda da büyük rol oynadı Turgut Özal döneminde.

Kemal Ulusu TFF Başkanıydı, rahmetli Hadi Türkmen ile profesyonel ligin kurulması için büyük çaba sarf etmiştik. Futbol endüstrisi dünyada ve Türkiye’de bu denli büyümemişti. Artık teknoloji her anı, her saniyeyi, evlerimize, cep telefonlarımıza kadar getiriyor. Futbolun bu denli ön plana çıktığı sporda medyanın da rolü yadsınamaz.

Ne yazık ki öteki branşlar aynı büyüklüğü yaşayamıyor. Futbolla yatıp, futbolla kalkan bir nesil oluştuğu gerçeğini de kabul etmeliyiz.

Güreş, boks, atletizm, cimnastik gibi branşların da gelişmesi için spor medyasına
büyük görev düşüyor.

Yine Cumhuriyet’ten örnek vermek gerekirse, 80’li yıllarda okçu Macide Erdener ile röportaj yapma görevini Abdülkadir Yücelman bana vermişti. Yukarıdan aşağı 3 sütun yayımlanan söyleşi, gazetenin devamına kadar taşmıştı, üstelik o yıllarda Cumhuriyet 10 sayfaydı. 1986 Avrupa Güreş Şampiyonası’nı izlemek için Cumhuriyet, Atina’ya 2 muhabir göndermişti. Halil Özer ile birlikte 1 hafta şampiyonayı izlemiş, ardından da Mykanos’ta tatil yapmıştık. Aradan yıllar geçse de spordaki yaşanılmış duygular unutulmaz. Şimdi yeniden kaldığımız yerden spor dünyasına Habertürk’le merhaba diyoruz. Üstelik sadece futbola değil, tüm branşlara selam olsun..

Evet, sahalarda olmak, spor ruhunu yeniden yaşamak gerçekten bir başka güzel...

MEDYARADAR/ÖZEL