Cumhuriyet yazarından çarpıcı iddia! Cemaatin Cumhurbaşkanı adayı kim?
Cumhuriyet gazetesi yazarı Utku Çakırözer, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili çok çarpıcı iddiaları köşesine taşıdı.
Çakırözer'in kulislerden aktardığına göre; Gülen Cemaati, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Başbakan Erdoğan'a karşı Anayasa Mahkemesİ Başkanı Haşim Kılıç'ı aday gösterecek.
Utku Çakırözer'in yazısı şöyle:
Erdoğan - Anayasa Mahkemesi Kavgasının Perde Arkası:
Başbakan Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve AKP yöneticileri, son bir haftada üst üste verdikleri demeçlerde Anayasa Mahkemesi’nin Twitter yasağını kaldıran kararını eleştirdiler. Anayasa Mahkemesi’nin üye yapısı 12 Eylül 2010 referandumuyla değişti. Değişikliği hazırlayan ve hayata geçmesi için referandum kampanyası düzenleyenlerin başında AKP vardı. Mahkemeye yeni atanan üyeler ya TBMM’de çoğunlukta olan AKP grubunun oylarıyla ya da yine AKP’nin içinden çıkmış bir isim olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından seçildi. Denge hükümet lehine değişti. Artık muhalefetin iptal başvuruları çok kabul görmüyor.
‘Paralel’ iması bilinçliydi
Öyleyse Erdoğan ve kurmaylarının Anayasa Mahkemesi ile alıp veremediği konu ne?
AKP kulislerinden edindiğimiz bilgilere göre, işin sırrı Erdoğan’ın, geçen hafta sonu kendisine yakın 24 gazeteci ile yaptığı toplantıda kullandığı “İnsan ‘Anayasa Mahkemesi’nde de mi paralel yapı var’ diye düşünüyor” sözlerinde gizli. Sihirli kelime “paralel yapı!”
‘Cemaatin adayı kim?’ çalışması
Biraz kurcalayınca öğreniyoruz ki, Erdoğan, Anayasa Mahkemesi ile cemaati ilişkilendiren o cümleyi tesadüfen seçmemiş...
Erdoğan’ın kurmayları Gülen cemaatinin 30 Mart seçimlerinde izlediği stratejiye bakarak, Cumhurbaşkanlığı seçiminde nasıl bir yol izleyeceğini kestirmeye çalışıyor. Gülen’e yakın isimlerin verdikleri röportajlar tek tek taranmış. Cemaatin yayın kuruluşlarındaki yazarların köşe yazılarının satır araları okunmuş. Sonuç?..
‘Artık adayları Haşim Kılıç’
İktidar kulisindeki bilgilere göre vardıkları sonuç şu:
“Gülen hareketinin Köşk seçimlerinde ilk tercihi Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç olacak. Aslında ilk plan bu değildi. Öncelikleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül idi. Ancak Gül, hükümetin internet ve HSYK düzenlemelerini veto etmeden onaylayınca onların gözünde eski cazibesini kaybetti. Gül’e yönelik eleştirel yayınların sayısında bir anda artış gözlendi. Kafalarındaki yeni aday ise Haşim Kılıç. Açıkça telaffuz etmek için internet ve HSYK Kanunu’na yönelik Anayasa Mahkemesi önünde yaptıkları iptal başvurularının sonuçlanmasını bekliyorlar. O iptal kararları sonrasında Kılıç’ın ismi CHP ve MHP’nin önüne gelecek.”
Erdoğan ve kurmaylarının Yüksek Mahkeme’nin Twitter yasağını kaldıran kararına gösterdikleri “anormal” tepkinin ardında yatan sebeplerin başında bu geliyor.
İnternet ve HSYK iptal edilirse
Erdoğan’ın yakın çalışma ekibi önümüzdeki günlerde Anayasa Mahkemesi odaklı şu tür gelişmeler de bekliyorlar:
- İnternet Kanunu’nun bazı maddelerinin iptal edilmesi.
- HSYK Kanunu’nun bazı maddelerinin iptal edilmesi.
- YSK tarafından reddedilen seçim iptal başvurularının Anayasa Mahkemesi’nce kabul edilmesi.
- YouTube’un da Anayasa Mahkemesi’nce açılması ve Twitter ile birlikte Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Erdoğan aleyhtarı kampanyanın ana platformu haline gelmesi.
İşte bu senaryolar nedeniyle, bir yandan cemaatin Emniyet ve yargı içindeki unsurlarına karşı operasyon başlatan AKP, diğer yandan da karşısında yeni bir cephe gibi gördüğü Anayasa Mahkemesi’ne karşı da açıktan tavır almayı tercih etti.
***
Elbette ki iktidarın Anayasa Mahkemesi’ni hedef alan açıklamalarının tek nedeni Kılıç’ın Köşk seçiminin potansiyel adaylarından biri olması değil. Hiç kuşku yok ki, AKP iktidarının hiçbir eleştiri, hiçbir demokratik denetim mekanizmasına tahammülü yok. Bu nedenle de tüm antidemokratik ve baskıcı uygulamalarına karşı, son kararlarıyla özgürlüklerin önünü açan Anayasa Mahkemesi’nden son derece rahatsızlar.
Bununla birlikte, 30 Mart seçimlerinin ardından kilitlendikleri Çankaya Köşk’ü hedefinin önünde de en ufak bir engel ya da risk görmek de istemiyorlar.