Cumhuriyet yazarından bomba Cem Küçük kulisi! 'Küçüldükçe ödüllendirirler seni'
Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Halif, bugünkü yazısında; son günlerde Doğan grubuyla girdiği polemik nedeniyle Yeni Şafak'tan gönderildiği söylenen Cem Küçük'ü yazdı.
Halif, 'Küçüldükçe ödüllendirirler seni' başlıklı yazısında; Cem
Küçük'ün gazeteden kendi isteğiyle ayrıldığını vurguladı ve "Büyük
olasılık Sabah Grubu’nda görev alacak. Takvim yayın yönetmenliği
diyen de var. Diğeri Sancak Grubu’nda yine bir yöneticilik"
ifadelerini kullandı.
Mustafa Halif'in yazısı şu şekilde:
Son dönemde kalemini “iktidarın ve MİT’in” emrine verenleri say
deseniz Cem Küçük adını ilk sıralara yazmanız gerekir. Yeni
Şafak’taki köşesine “bakalım en üsttekiler bugün ne sipariş
verdiler, kimin hedef gösterilmesini istediler” diye bakılır. Bir
süredir ortalarda görünmeyince iyi niyetli, eksik bilgili
yorumcular, “yazılarında kantarın topuzu o kadar kaçmıştı ki işten
çıkarıldı” diye yazdılar. Oysa AKP’ye biat eden, onun için
vuruşanların “küçüklüğüne büyüklüğüne” bakılmadan
ödüllendirildiklerini unuttular.
Küçük işten çıkarıldı diyenler, onun son olarak Doğan Grubu ile
girdiği polemiğin ve kendisine verilen yanıtın bunda etkisi
olduğunu düşündüler. Küçük Yeni Şafak’taki köşesinde uzun zamandır
Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ı ‘Türk devleti’ adına
uyarmayı sürdürüyordu. 7 ve 9 Nisan’daki yazılarında ise DHKP-C’yi
koruyup kollamakla suçladığı Doğan’a “Sizin medyanız AK Parti’ye
muhalefet etmiyor. Türkiye Cumhuriyeti’ne düşmanlık ediyor. Elbette
her düşmanlığın bedeli olur” diye seslenmişti. Küçük, Doğan
Grubu’na ekonomik usulsüzlük iması da yapmıştı:
“Bayraklı işlerinde ve diğer işlerinizde neler çevirdiğinizi, hangi
Samsonite bavullarda kaç milyon doların açıktan ödendiğini ve
böylece halka açık bir şirketin zarara uğratıldığını devlet bilir
ama bu tür iş dünyası usulsüzlükleriyle büyük harfle olan DEVLET
ilgilenmez.”
BU KADAR UCUZ, BU KADAR MÜPTEZEL
Bu yazıların ardından Doğan Grubu da Küçük’e çok sert yanıt
verdi:
“Türk basın tarihinden birçok müfteri gelip geçmiştir. Ama bu kadar
ucuz, bu kadar müptezel, bu kadar müfterisine tanık olunmamıştır.
Ümit ediyoruz ki, bu şahsın eline kalem verenler, arkasında duran
efendileri, vicdanları varsa bu haysiyetsizliğe bir son verirler ve
mesleğin şeref ve haysiyetine sahip çıkarlar. Yeni Şafak yazarı Cem
Küçük hakkında ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur.
Tazminat ve ceza davaları açılmaktadır. Ayrıca Sermaye Piyasası
Kurulu’na da gerekli işlem için çağrı yapılmaktadır.”
ABD'YE DAVETLİ OLDUĞU İÇİN KÖŞESİNE ARA VERDİ
Küçük’ten kendi “mahallesinin vicdanlılarının da” rahatsız olduğu
doğru. Ancak Yeni Şafak’tan ayrılışı “işten çıkarma” değil. Peki ne
oldu da bir süredir yazmıyor anlatayım: Küçük Yeni Şafak’ta sadece
köşe yazmıyor. Editoryal görevleri de var. Yorum sayfalarını o
hazırlıyor mesela. Küçük daha önce aldığı bir davet için (MÜSİAD’ın
New York ofisi) ABD’ye gitmiş. Yazılarına ara verme sebebi bu.
AKŞAM, SABAH YA DA TAKVİM'İN YAYIN YÖNETMENİ
OLACAK!
Ayrılma nedeni ise bir nevi “ödüllendirme”. Hani Doğan Grubu
açıklamasında diyor ya “arkasında duran efendileri” diye, işte
onlar Küçük’e yeni bir yer buldular. Aslında daha önce bulunmuştu.
Hilal Kaplan’ın ve Melih Altınok’un görev yerleri “Sabah” olarak
belirlendiğinde ona da “Takvim’e geç, olmadı Ethem Sancak’ın
Akşam’ı” denmişti.
O zaman kabul etmedi. Gönlünden Sabah geçiyordu. Ne de olsa “reisin
eli o gazetenin, grubun” üzerindeydi. Gerçi Cumhuriyet’ten Zeki
Tezer, Sabah’ın patronu Ömer Faruk Kalyoncu’nun bir dönem ABD
vatandaşı olduğunu ortaya çıkaran bir yazı yazdı. Türk devleti
adına “racon” kesen birinin Amerikan havuzunda ne işi olur diye
düşünmüş müdür diye de aklımdan geçti. Sonra kendime güldüm.
Sonuçta bu bir atamaydı.
Yani işin özü, Cem Küçük Yeni Şafak’tan çıkarılmadı. Kendi
isteğiyle ayrıldı. Kaynaklarım iki olasılıktan bahsediyor. Büyük
olasılık Sabah Grubu’nda görev alacak. Takvim yayın yönetmenliği
diyen de var. Diğeri Sancak Grubu’nda yine bir yöneticilik.
KÜÇÜLDÜKÇE ÖDÜLLENDİRİLİYOR
Sonuç ne olursa olsun. İktidar “küçüldükçe ödüllendiriyor” seni.
Ama ciddiye alınıyor musun? Yanıtı herkes biliyor aslında. Ve
baktıkça şu tabloya. Belki de en büyük ödül “küçülmeden geçip
gidebilmek” bu dünyadan, diyor insan...