Cumhuriyet yazarı Aydın Engin'den Özgür Gündem'e "nöbet" desteği!
Özgür Gündem Gazetesi’nin 'Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği' kampanyasında bugün nöbeti Aydın Engin devraldı
Özgür Gündem gazetesi'ne destek için başlatılan "Nöbetçi" eş genel
yayın yönetmeni uygulamasına bugün Cumhuriyet gazetesi yazarı Aydın
Engin katıldı.
Aydın Engin, Cumhuriyet'teki köşesinde, Özgür Gündem'deki nöbetçi
eş genel yayın yönetmenliğini ile ilgili olarak şunları yazdı:
Sayın savcı,
Kim olduğunuzu bilmiyorum; ancak bu mektubun konusuyla ilgili bir
(belki iki) savcının görevli olduğunu biliyorum. O yüzden de mektup
"Görevli savcıya" diye başladı.
Sayın savcı,
Siz bu satırları okurken ben Özgür Gündem gazetesinin her sabahki
yazı işleri toplantısında "nöbetçi yayın yönetmeni" olarak masanın
bir yerinde oturuyor olacağım. Benimki bir günlük nöbet. Daha önce
de başka meslektaşlarım nöbetteydi. Yarın ve sonraki günler de
başka meslektaşlarım nöbete duracak.
Bu tutumumuz sizce anlaşılır mı; anlaşılırsa nasıl anlaşılır
bilemiyorum. Ancak benden önce nöbete duran meslektaşlarımın tümünü
(evet tümünü) ifadeye çağırdınız. Dava açacak mısınız henüz
bilmiyorum. Ama anladığım kadarıyla bugünkü "nöbetçi yayın
yönetmeni" olarak beni de ifadeye çağıracaksınız.
Beni çağırdığınızda mantıklı sorular sormanız ya da bazı anlamsız
sorulardan vazgeçerek zaman kazanmanız amacıyla sizi birkaç noktada
aydınlatmak isterim.
Sayın savcı,
Bizim meslekte bazılarımızın ilkeleri, duraksamadan yerine
getirdikleri meslek alışkanlıkları vardır. Bunlardan biri, hatta
birincisi dayanışma sözcüğü ile özetlenebilir. Bu dayanışma bizler
için sahiden de önemlidir. Mesleğimiz belalı bir meslek.
Kimilerimiz öldürüldü. Kimilerimiz hapislerde yattı. Ben şanslı
sayılırım; öldürülmeyen ama yedi sekiz defa hapishanelerde volta
atmak zorunda kalanlardan biriyim. Belki bilmiyorsunuz, hepsi de
mesleki çalışmalarımdan, yazdığım yazılar, verdiğim haberlerden
dolayıdır.
Özgür Gündem ağırlıklı olarak Kürt siyasal hareketi ve ülkemizin
Kürt illerinde olup bitenlerden haber veren ve yasal olarak
yayımlanan bir günlük gazete. Beğendiğim yanları var, beğenmediğim
yanları da var. Ama meslek dayanışması söz konusu ise beğenme ya da
beğenmemenin hiç ama hiçbir anlamı ve önemi yok.
Bu gazete hakkında açılan soruşturmaların, yürümekte olan davaların
sayısı 100'ü (yazıyla yüzü) aştı. Eski yayın yönetmenlerinden Eren
Keskin hapis cezasına mahkûm edildi.
Bu bir günlük gazete için ağır bir baskıdır.
Baskı altındaki meslektaşlarla dayanışmak ise sahici gazetecilerin
ödevidir. Ben de ödevini aksatmadan yerine getirmeye çabalayan bir
gazeteciyim.
Bu sabah günün haberlerinden ve yorum yazılarından bir seçki
yapacak ve o haberleri gazetenin sayfalarına dağıtacağız. Sabah
toplantısı böylece bitecek; sonra da sayfa editörleri toplantıda
belirlenen ilke ve kararlar ışığında sayfalarını
hazırlayacaklar.
Aynı süreç ve her biri farklı bir siyasal yörünge izleyen öteki
gazeteler için de işleyecek. Sonunda gazete okurlarının haber alma
hakkı ete kemiğe bürünecek.
Bunun gerçek bir demokraside ne kadar önemli olduğunu,
demokrasilerin olmazsa olmaz koşulu olduğunu sizin de bildiğinizi
düşünüyorum.
Yanılmıyorum değil mi?
Mektubu burada noktalayacağım.
İfade vermeye geldiğimde görüşmek üzere size iyi günler
dilerim...
Aydın Engin
Gazeteci