05 Kas 2016 14:21 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:38

Cumhuriyet yazar ve yöneticilerinin tutuklanma gerekçesi ne?

Aralarında genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu'nun da bulunduğu 9 Cumhuriyet yazarı ve yöneticisini tutuklayan nöbetçi hakim ne dedi?

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında, "PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütlerine müzahir oldukları" iddiasına ilişkin soruşturma kapsamında hakimliğe sevk edilen, aralarında gazetenin genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu'nun da bulunduğu 9 gazeteci, Nöbetçi 9. Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklandı.

Savcılık tarafından tutuklanmaları talebiyle hakimliğe gönderilen Murat Sabuncu, Bülent Utku, Güray Tekin Öz, Önder Çelik, Kadri Gürsel, Turhan Günay, Musa Kart, Hakan Karasinir ve Mustafa Kemal Güngör, "Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak" suçundan tutuklandı.

ÖRGÜTLER LEHİNE ALGI OLUŞTURACAK HABERLER!..

Nöbetçi İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliği'nin tutuklama gerekçesine göre; gazete PKK terör örgütünü masum gibi göstermeye çalıştı, FETÖ ile ilgili haberlerde de 'terör örgütü' ifadesini kullanmadı.

Hakimlik kararına göre, Cumhuriyet Gazetesi'nin pek çok haber ve manşetinde FETÖ ve PKK silahlı terör örgütünün propagandası sayılabilecek ve örgüt lehine algı oluşturabilecek haberlere yer verdi.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında gazetenin 17 Temmuz tarihinde, "Sokaktaki tehlike" manşeti ile çıktığını belirten hakimliğin tutuklama kararında, "Demokrasisine sahip çıkan darbe tehditini püskürtmek için sokaklara inip geleceğine sahip çıkan millet üzerinden toplumu kalıplaştırmaya neden olabilecek haberde Cumhurbaşkanımızın tanka asılan posterinin manşet yapılarak sokağa çıkıp demokrasisine sahip çıkılma hadisesinin tehlike olarak görüldüğü.." ifadeleri kullanıldı.

'MİT TIRLARI BİLGİLERİNİ FETÖ SIZDIRDI'

Cumhuriyet Gazetesi'nin "İşte Erdoğan'ın yok dediği silahlar" manşetine de değinilen kararda, "FETÖ kumpası olduğu mahkemelerce tespit edilen MİT'e ait yardım TIR'ların durdurulmasına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğrafların manşetten yayınlandığı, Sözcü Gazetesi'nde yayınlanan bir yazıda daha önce Taraf Gazetesi'ne kendi sızıntılarının taşeronu olarak kullanan bu gizli yapı (FETÖ) MİT TIR'ları haberinde olduğu gibi belgeleri servis etmek için artık Cumhuriyet'i seçti" ifadelerine yer verildi.

BALBAY'IN MESAJI DA KARARIN GEREKÇESİ

Eski Cumhuriyet Gazetesi yazarı CHP Milletvekili Mustafa Balbay'ın attığı, "Cumhuriyet'te fetöcülükten Kürtçülüğe kadar her şey serbest, CHP Milletvekili olarak yazı yazmak yasak" twitine de kararda yer verildi. Hakimlik bu twit için, "Söz konusu gazetenin terör örgütleri tarafından kullanıldıklarının bir delili olduğu" yorumunu yaptı.

İÇ KARGAŞA ÇIKARTMAYA YÖNELİK HABERLER İDDİASI

Nöbetçi 9. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararında "gazetenin manipülasyon ile gerçeği perdeleyip terör örgütlerinin amacına uygun hareket edip iç kargaşa çıkartmaya ve ülkeyi yönetilemez hale getirmeye yönelik haberlere imza attığı" belirtildi.

KADRİ GÜRSEL'İN YAZISIYLA 'SÜBLİMİNAL MESAJ VERİLDİ' İDDİASI

Cizre'de gerçekleşen Hendek ve çukur kazma olaylarında gazetenin PKK terör örgütünün masum gibi gösterilmeye çalışıldığı belirtilen kararda, Kadri Gürsel'in 12 Temmuz 2016 tarihli "Erdoğan babamız olmak istiyor" başlıklı yazısına da yer verildi. Gürsel'in yazısında sübliminal mesaj verdiği anlatılan kararda, "Seçimle gelen Cumhurbaşkanı'na karşı ayaklanma ve buna benzer gayri meşru bir yöntem önerildiği" denildi.

VAKIF YÖNETİMİNE FETÖ İLE BAĞLANTILILAR GİRSİN DİYE SEÇİM...

Cumhuriyet Vakfı'nın yönetim kurulu üyeliği seçimlerinde FETÖ terör örgütü ile bağlantısı olan ya da örgüt ile işbirliği içerisine girmek isteyenlerin yönetimde yer alması için seçim yapıldığı iddia edilen kararda yasalara da aykırı hareket edildiği anlatıldı.

HEPSİ SORUMLU TUTULDU

Cumhuriyet Gazetesi'nde yer alan FETÖ ile ilgili yazılarda, 'terör örgütü' denilmediğine dikkat çekilen kararda, "Bu şekilde tüm şüphelilerin Cumhuriyet Gazetesi'nin süreklilik arz eden bu terör örgütlerinin reklam ve propagandasını yapma faaliyetlerinden sorumlu oldukları ve üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphe altında bulundukları kanaatine varılmıştır" denildi.

'SERBEST KALIRLARSA KAÇARLAR' GEREKÇESİ

Şüpheliler hakkında adli kontrol tedbirlerinin sakıncalı olacağına değinilen kararda, "Şüphelilerin serbest kalmaları halinde kaçacağı nitekim fırsat bulduklarında yasal ve gayri yasal yollarla kaçtıkları daha önceden farklı soruşturma dosyaları içeriklerinden anlaşılmış olması... şüphelilerin haklarında silahlı terör örgütüne üye olmamakla beraber örgüt adına faaliyette bulunmak suçundan yürütülen soruşturma kapsamında ayrı ayrı tutuklanmalarına" denildi.