CUMHURİYET TARİHİNDE İLK! BALYOZ DAVASI BUGÜN BAŞLADI!
Cumhuriyet tarihinde ilk kez sivil yargı, her rütbeden muvazzaf ve emekli generallerin de içinde bulunduğu askerleri yargılanıyor. Peki yazarlar ne dedi?
Balyoz Davası bugün başladı.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez sivil yargı, her rütbeden muvazzaf ve emekli generallerin de içinde bulunduğu askerleri yargılanıyor.
Yargılanan isimlerin nitelikleri, korgeneralden orgenerale, halen görevde olan ordu komutanından emekli subaya değişiyor.
Hem nitelik hem nicelik olarak sivil yargının askerleri yargıladığı Cumhuriyet tarihinin bu en büyük davasını HABERTURK.COM’da an be an takip edeceksiniz.
DURUŞMA BAŞLADI
"Balyoz Planı'' iddialarına ilişkin eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 196 sanığın yargılanmasına başlandı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Çetin Doğan, Halil İbrahim Fırtına, Özden Örnek, Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütcü, Süha Tanyeri, Milli Savunma Bakanlığı tarafından açığa alınan Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, İçişleri Bakanlığı tarafından açığa alınan Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davasının tutuklu sanığı Albay Dursun Çiçek, ''Ergenekon'' davalarında tutuklu olarak yargılanan Mehmet Fikri Karadağ ve Cengiz Köylü'nün de aralarında bulunduğu 186 sanık katıldı.
Sanıklar Ergin Saygun, Mustafa Kemal Tutkun, Murat Üstündağ, Kemal Dünçer, Tümuçin Erarslan, Ali Demir, Kahraman Dikmen, Erol Ersan, Fikret Çoşkun ile başka suçtan tutuklu olan Cemal Temizöz duruşmaya gelmedi.
Önceki gün görevlendirilen hakim Ömer Diken'in başkanlık yaptığı mahkeme heyetinde, üye hakimler Davut Bedir, Murat Üründü ve Ali Efendi Peksak yer aldı. Duruşmada iddia makamını özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş temsil etti.
Duruşma sanık avukatlarının yoklamasının yapılmasıyla devam ediyor. Duruşma, ses ve görüntü kaydı kullanılarak yapılıyor.
DURUŞMADAN NOTLAR
''Ergenekon'' davasında olduğu gibi bu davada da mübaşirlik yapan Aydın Aslan, duruşma başlamadan önce salonun kapısında sanıkların isimlerini tek tek okuyarak içeriye aldı.
Bu arada, ismi okunduğu sırada yakınları tarafından alkışlanan Abdullah Gevramoğlu, bu şekilde salona girdi.
Duruşma salonunda sanıklar için ayrılan 199 sanık sandalyenin çok azının boş kaldığı görüldü. Davaya bakan sanık avukatlarından katılımın fazlalılığı dikkati çekti.
Öte yandan, başka suçtan tutuklu olan Dursun Çiçek'in, duruşma başlamadan önce sanıkların bulunduğu bölümde gezerek tokalaştığı görüldü. Çiçek, yoklama sırasında ismini söylerken, ''son günlerin milli tutuklusu Dursun Çiçek'' demesi üzerine Mahkeme Başkanı Diken uyararak, sadece ismini söylemesini istedi.
GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Bu arada duruşma nedeniyle salonun bulunduğu binaya girişlerdeki aramaların daha da artırıldığı, daha fazla personelin görevlendirildiği görüldü.
Ancak, salonun bulunduğu binaya girerken X-ray cihazının alarm vermesine rağmen Çetin Doğan'ın üstü aranmadı. Binaya girerken Doğan'ın çamur olan ayakkabılarının da iki koruması tarafından bezle silindiği görüldü.
''Ergenekon'' davalarında olduğu gibi salona girişlerde sanık, avukat ve basın mensupları ile izleyicilere kart verilirken, fotoğraf makinesi, ses kayıt cihazı gibi ses ve görüntü kaydeden her türlü dijital malzemelerin duruşma salonunun bulunduğu binaya sokulmasına izin verilmedi.
ALPER GÖRMÜŞ (Taraf Gazetesi yazarı)
“Bu yargılama çok daha önce yapılmalıydı”
Bu konuda en önemli nokta, ilk defa darbe girişimiyle suçlanan askerlerin sivil yargı önüne çıkarılması. Bu biraz daha erken olabilirdi tabii. 2003-2004’teki darbe girişimlerinin aktörleri 2007’de Nokta Dergisi bu girişimi ortaya çıkardıktan sonra da yargılanabilirlerdi. O günlerde ülkenin başbakanı aynen “savcılar herhalde gereğini yapacaklardır” demesine rağmen hiçbir savcı girişimde bulunmamış, bulunamamıştı. Şimdi gelinen nokta bu yolda Türkiye’nin epeyi yol aldığını gösteriyor. Bu çok önemli. Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey olmadı. Talat Aydemir meselesi aslında zaten doğrudan doğruya ordunun davacı olduğu bir meseleydi. Ordunun kendi içinden birilerinin kulağını bükme davasıydı. Bugün doğrudan doğruya adli mahkemelerin böyle bir davayı görmesi çok önemli. Üstelik bu davanın ordunun hilafına rağmen yürüyor olması çok önemli. Balyoz davası, Türkiye’nin siyasi demokrasi yolunda aldığı mesafeyi gösteriyor. Özellikle siyasi diyorum çünkü öbür tarafta ciddi problemler var.
CÜNEYT ÜLSEVER (Hürriyet Gazetesi yazarı)
“Bu maç berabere bitmeyecek”
Ben bunun Cumhuriyet tarihinin en önemli davalarından biri olduğunu düşünüyorum. İddialar çok önemli olduğu gibi, iddialara karşı çıkan tezler de aynı şekilde benim için önemli. Çünkü, 11. CD’deki yayınlanan iddialara karşı öne sürülen görüşler iddialar kadar ağır. İddialar ne kadar ağırsa bunu yalancılıkla suçlayan görüşler de o kadar ağır. Bunu ben cumhuriyet tarihine ışık tutacak bir dava olarak görüyorum, neticede bu ışık nereye düşerse düşsün. Bir taraf ağır mağlubiyete uğrayacak, bu kesin. Maç berabere bitmeyecek. Yargılama hakkında önceden konuşamam. Hakimin 48 saat önce görevden alınması kafamı çok bulandırdı. Ama Adalet Bakanı’nın HSYK bu işte oybirliğiyle karar almıştır sözü dikkata alınmalı. Türkiye referandum öncesinde ikiye bölünmüştü. Bu bölünmede ana merkezlerden biri HSYK idi. Bu dava galiba HSYK hakkında düşüncelerin hangisinin doğru olduğunu ortaya çıkaracak. Gerçekten çok önemli bir dava.
SAMİ SELÇUK (Yargıtay Onursal Başkanı)
"Sıradan bir dava"
"Bu benim için sıradan bir davadır. Bir kalp cerrahı için bir kalbin cumhurbaşkanına, sanatçıya ya da herhangi bir insana nakledilmesinin nasıl önemi yoksa bir hukukçu olarak bu davada kimlerin yargılandığının da benim için bir önemi yoktur. Kamuoyunda uyandırdığı çalkantılar beni ilgilendirmiyor. "
PROF. DR. FAZIL HÜSNÜ ERDEM (Dicle Ünv. Hukuk Fakültesi Öğretim üyesi)
"Asker-sivil ilişkilerinin normalleşmesi açısından önemli"
"Balyoz Davası Türkiye'de siyasi sistemin yerleşmesi açısından önemli bir adımdır. Sivil-asker ilişkilerinin normalleşmesi ve bu çerçevede sivil otoritenin güçlü pozisyona gelmesi, bunlara hizmet edecek olması açısından tarihi bir öneme sahiptir."
Habertürk