19 Şub 2015 16:18
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:04
Cumhuriyet o medya patronuna sordu; Seyyid kimliğin sızlamadı mı?
Cumhuriyet yazarı Mustafa Halif, bugünkü yazısında Ethem Sancak'ın başında bulunduğu medyanın çelişkilerle dolu CHP'yi hedef alan haberlerine tepki gösterdi.
Cumhuriyet yazarı Mustafa Halif, bugünkü yazısında Ethem Sancak'ın
başında bulunduğu medyanın çelişkilerle dolu CHP'yi hedef alan
haberlerine tepki gösterdi. Halif, Sancak'ın koşullara göre siyasi
kimliğinin değişmesine de dikkat çekti.
İşte Mustafa Halif'in o yazısı:
O birrrr Seyid (peygamber soyundan)... O birrr Türkiye İşçi Köylü Partili... O birrr işadamı.... O birrrr medya patronu... O birrr Erdoğan yakını... O birrr iktidar balkonundan lideriyle kitleleri selamlayan... O birrrr...
Beyaz Show’a çıksa belki de “o birrr”ler yüzünden program biter. Öyle o bir ki...
Ethem Sancak... Siirtli. Emine Erdoğan’ın memleketlisi yani.
Seyid olarak dualarla yolcu edildiği İstanbul’da üniversite okurken Türkiye İşçi Köylü Partisi’ne katılınca ailesinin küstüğü isim. O dönem partinin yayın organı olan gazetede de çalıştı.
“Maoculuk günlerinden İslami çizgideki partilere destek noktasına gelişini”, “sosyalizmin çöküşü ile İslamiyeti incelemeye başladım. İslam tarihini okudukça kendi gerçeğimi buldum” diye anlatacaktı. (Fatih Vural söyleşisi)
İlaç dağıtım şirketinin yanına medyayı ekleyişinin nedenini ise şöyle tarif etmişti: Tayyip Erdoğan hareketini savunmak için medyaya girdik.
Açık sözlü işadamının iktidarla aynı kareye girdiği fotoğraflardan en unutulmazı, 30 Mart seçimlerinin ardından AKP Genel Merkezi’nin balkonundan verdiği oldu. Seçim galibiyetini kutlayan Erdoğan ve ailesiyle birlikte partililere el salladı.
Sancak, “medya kuvvetlerini” tahkim etmek istediğinde Star gazetesinin yanına Akşam ve Güneş gazeteleri ile 360 Televizyonu’nu da ekleyecekti. Ancak artık onun gibiler için yeni bir misyon vardı: Erdoğan hareketini savunmaktan Erdoğan hareketi için saldırmaya evrilen bir misyondu bu.
Saldırının son örneği “fuatavni”nin “DM’den (Direk Mesaj) CHP’lilerle yaptığı konuşmalar” adı altında yapılıyor. fuatavni’nin Emre Uslu olduğu iddiasıyla birlikte. Önceki gün CHP’li Umut Oran ve Akif Hamzaçebi’nin “gizli mesajları” diye bazı metinler yayımladılar. İki vekil herkesin anlayacağı basitlikte yanıt verdiler: Gerçekte var olmayan bu Twitter yazışmalarını kim üretmiştir? Birbirini takip etmeyen insanlar Twitter’da direkt mesaj gönderemezler. Bu en basiti. Teknik çelişkilere girmiyor, bu tezgâhı tamamen reddediyoruz.
Ama Sancak, medya kuvvetleri durmadı ve esas bombayı dün patlattı. Star, Akşam ve Güneş “üretilip servis edildiği şüphesi kuvvetli” ortak manşetlerle çıktılar: Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve 45 CHP’linin 18+ kasedi var.
Şimdi burada bir es verelim. Gazetenin manşetine göre “kasetler” Gülen’in kasasında. Aynı gazete Sayfa 14’teki manşete göre, “kasetler Gülen’in kontrolünde”, DM yazışmaları diye sunulan metinlerde ise (fuatavni ile bir polis yazışması diye servis ediliyor) “Hoca’nın bilgisayarcıları sakladı internet üzerinde”. Kendi içinde bile çelişen metinlerle bu ülkenin ana muhalefet lideri ve 45 vekilini itham eden, bel altı vuran gazetecilik. Yayımlamadan önce muhataplarına haberle ilgili tek soru sormayan.
Şimdi Sancak medya kuvvetlerinin komutanı Ethem Sancak’a sormak lazım: Gerçekliği tartışmalı bu manşetler atılırken, şu anda hangi sıfatı kullanıyorsanız artık; Seyid kimliğiniz, Maocu kimliğiniz belki de en önemlisi insan kimliğiniz sızlamadı mı?
İşte Mustafa Halif'in o yazısı:
O birrrr Seyid (peygamber soyundan)... O birrr Türkiye İşçi Köylü Partili... O birrr işadamı.... O birrrr medya patronu... O birrr Erdoğan yakını... O birrr iktidar balkonundan lideriyle kitleleri selamlayan... O birrrr...
Beyaz Show’a çıksa belki de “o birrr”ler yüzünden program biter. Öyle o bir ki...
Ethem Sancak... Siirtli. Emine Erdoğan’ın memleketlisi yani.
Seyid olarak dualarla yolcu edildiği İstanbul’da üniversite okurken Türkiye İşçi Köylü Partisi’ne katılınca ailesinin küstüğü isim. O dönem partinin yayın organı olan gazetede de çalıştı.
“Maoculuk günlerinden İslami çizgideki partilere destek noktasına gelişini”, “sosyalizmin çöküşü ile İslamiyeti incelemeye başladım. İslam tarihini okudukça kendi gerçeğimi buldum” diye anlatacaktı. (Fatih Vural söyleşisi)
İlaç dağıtım şirketinin yanına medyayı ekleyişinin nedenini ise şöyle tarif etmişti: Tayyip Erdoğan hareketini savunmak için medyaya girdik.
Açık sözlü işadamının iktidarla aynı kareye girdiği fotoğraflardan en unutulmazı, 30 Mart seçimlerinin ardından AKP Genel Merkezi’nin balkonundan verdiği oldu. Seçim galibiyetini kutlayan Erdoğan ve ailesiyle birlikte partililere el salladı.
Sancak, “medya kuvvetlerini” tahkim etmek istediğinde Star gazetesinin yanına Akşam ve Güneş gazeteleri ile 360 Televizyonu’nu da ekleyecekti. Ancak artık onun gibiler için yeni bir misyon vardı: Erdoğan hareketini savunmaktan Erdoğan hareketi için saldırmaya evrilen bir misyondu bu.
Saldırının son örneği “fuatavni”nin “DM’den (Direk Mesaj) CHP’lilerle yaptığı konuşmalar” adı altında yapılıyor. fuatavni’nin Emre Uslu olduğu iddiasıyla birlikte. Önceki gün CHP’li Umut Oran ve Akif Hamzaçebi’nin “gizli mesajları” diye bazı metinler yayımladılar. İki vekil herkesin anlayacağı basitlikte yanıt verdiler: Gerçekte var olmayan bu Twitter yazışmalarını kim üretmiştir? Birbirini takip etmeyen insanlar Twitter’da direkt mesaj gönderemezler. Bu en basiti. Teknik çelişkilere girmiyor, bu tezgâhı tamamen reddediyoruz.
Ama Sancak, medya kuvvetleri durmadı ve esas bombayı dün patlattı. Star, Akşam ve Güneş “üretilip servis edildiği şüphesi kuvvetli” ortak manşetlerle çıktılar: Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve 45 CHP’linin 18+ kasedi var.
Şimdi burada bir es verelim. Gazetenin manşetine göre “kasetler” Gülen’in kasasında. Aynı gazete Sayfa 14’teki manşete göre, “kasetler Gülen’in kontrolünde”, DM yazışmaları diye sunulan metinlerde ise (fuatavni ile bir polis yazışması diye servis ediliyor) “Hoca’nın bilgisayarcıları sakladı internet üzerinde”. Kendi içinde bile çelişen metinlerle bu ülkenin ana muhalefet lideri ve 45 vekilini itham eden, bel altı vuran gazetecilik. Yayımlamadan önce muhataplarına haberle ilgili tek soru sormayan.
Şimdi Sancak medya kuvvetlerinin komutanı Ethem Sancak’a sormak lazım: Gerçekliği tartışmalı bu manşetler atılırken, şu anda hangi sıfatı kullanıyorsanız artık; Seyid kimliğiniz, Maocu kimliğiniz belki de en önemlisi insan kimliğiniz sızlamadı mı?