Cumhuriyet Gazetesi'nde iki ayrılık birden! Hangi köşe yazarları veda etti?
Cumhuriyet Gazetesi'ndeki yönetim değişikliği sonrası başlayan ayrılıklara bugün iki isim daha eklendi.
Cumhuriyet’te 7 Eylül Cuma günü, gazete yöneticilerinin
hapsedilerek yargılandığı davada savcılığın tanığı olan Alev
Coşkun’un Cumhuriyet Vakfı Başkanı seçilmesi ve yönetim
değişikliğinin ardından başlayan görevden alma ve istifalar
sürüyor. Gazetenin yazarları Ayşe Yıldırım ve Selçuk Erez de
ayrılıklarını bugünkü yazısıyla duyurdu.
AYŞE YILDIRIM: VEDA ACISI
Cumhuriyet Gazetesi'ne veda eden Ayşe Yıldırım yazısında şunları
kaydetti:
“Elbet güzel haberler, güzel duygular, güzel anlar ve umutlu
zamanlar da yaşadım. Ama acı hep galipti hem de büyük bir
farkla.
Bugün başka bir acı daha eklendi onlara.
Veda acısı.
Ve o soru yine ortada.
‘Neden?’
Çok şey yazıldı, çok şey söylendi. Ve söylenmeye devam edecek.
Yani nedenini biliyorsunuz.
‘Nasıl’ sorusu elbette bu nedenleri ortadan kaldırmak yani acılara,
haksızlıklara son vermek amaçlı bir soru benim için.
Ve yanıtı bu vedada.
1989 yılında stajyer olarak kapısından girdim Cumhuriyet’in.
Muhabirlik, editörlük, hafta sonu ekleri yayın yönetmenliği,
yazıişleri müdürlüğü, haber koordinatörlüğü ve son olarak da
yazarlık yapmaya çalıştım.
Birlikte çok badire atlattığımız çalışma arkadaşlarım,
dostlarım…
Birlikte çok ağır bedeller ödediğimiz gazeteciler, yöneticiler…
Birbirimize çok kızdığımız, kırdığımız ama daha çok kırıldığımız
insanlar.
Haksızlıklar, suçlamalar, üstelik çok ağır suçlamalar..
Ağır bedeller…
İyileşse bile izi hiç geçmeyecek ‘kılıç yaralarımız’.
Özgür gazetecilik dedik. Ezilenlerin, sesi duyulmayanların sesi
olalım dedik. Kimsenin etnik kimliğine, dinine, diline bakmaksızın
gerçek, objektif gazetecilik peşinde koşalım dedik. Koşmaya
çalıştık.
Buraya kadarmış.
Şimdi veda zamanı.”
BALBAY’A SORU
Ayşe Yıldırım “Eski yönetimle karşılıklı anlaşarak yeni yönetimi
rahatlatarak gitmeyi tercih ettim. Ama içimdeki gazeteci bu veda
yazısında da beni rahat bırakmadı işte” dedi ve Mustafa Balbay’a
bir soru yöneltti:
“Her şeye rağmen şunu sormadan gidemeyeceğim.
Cumhuriyet Vakfı’nın ‘eleştirel akıl yeniden gazetenin politikasına
egemen olacaktır’ sözüne de küçük bir katkı olur belki.
‘Bu davada mağdur edilen Cumhuriyet yazar ve yöneticileri bugün
gazeteden ayrılmış olsa da onları yargı karşısında savunmak, yine
Cumhuriyet’in başlıca sorumluluğudur’ diye yazan Mustafa Balbay’a
sorum.
O yazar ve yöneticilerin mağdur olmasına ‘neden’ olan davada bizzat
savcılığın tanıklığını yapan bir isim vakfın başındayken ‘nasıl’
olacak bu?
Başka sorum yok…
YOLUN AÇIK OLSUN CUMHURİYET…”
CUMHURİYET'TEN AÇIKLAMA: "BU PARAGRAFI AYNEN
YAYIMLADIK"
Yıldırım'ın yazısının yayımladığı bölümün altında "Cumhuriyet"
imzasıyla bir açıklama yapıldı. Açıklamada, "Coşkun'un kişisel
haklarına saldırıda bulunulmuştur" denildi.
Yıldırım, Coşkun ile ilgili olarak, Mustafa Balbay'a soru
yöneltirken "Yazar ve yöneticilerin mağdur olmasına ‘neden’ olan
davada bizzat savcılığın tanıklığını yapan bir isim vakfın başında"
ifadesini kullandı.
"Alev Coşkun'un kişisel haklarına açık saldırı niteliğindeki bu
paragrafı aynen yayımladık" ifadesinin kullanıldığı açıklamada,
"Cumhuriyet Savcılığı'nın talebi ile tanık olarak çağrılan her kişi
ifade vermek zorundadır. Kamu tanığı gerekirse zorla da
getirilebilir" hatırlatması yapıldı.
Cumhuriyet'in Yıldırım'ın yazısının hemen altına koyduğu açıklama
aynen şöyle:
Ayşe Yıldırım'ın yazısının son paragrafında, Cumhuriyet Vakfı
Başkanı Alev Coşkun'un kişisel haklarına açık saldırı vardır. Bu
saldırıya karşı hukuka dayalı olarak açıklamamız aşağıdadır:
"Cumhuriyet Savcılığı'nın talebi ile tanık olarak çağrılan her kişi
ifade vermek zorundadır. Kamu tanığı gerekirse zorla da
getirilebilir. Hukuki gerçek budur. Burada önemli olan sayın Alev
Coşkun'un tanık olarak ne dediğidir. Tanık, sanıkların suçlandığı
eylemler hakkında ne demiştir? Sayın Alev Coşkun'un ifadeleri açık
ve mahkeme zabıtları ile ortadadır. Sanıklara suçlayıcı nitelikte
hiçbir ifadesi bulunmamaktadır. FETÖ'nün Cumhuriyet Gazetesi'nin 1.
sayfasında Cumhuriyet logosunun üzerinde üst üste 2 gün resminin
konmasına ilişkin eleştirel nitelikte görüşlerini belirtmiştir.
Zaten bu beyan da sayın Alev Coşkun'un beyanı değil, gazetenin açık
yayınından ibarettir. Sayın Alev Coşkun tam tersine tutuklu olan
eski arkadaşlarının haklarını kararlılıkla koruyan bir ifade
vermiştir. Sayın Alev Coşkun'un kişisel haklarına açık saldırı
niteliğindeki bu paragrafı aynen yayımladık. Yazıya konu olan dava
halen sürmekte olduğu için sayın Alev Coşkun'un da kişisel
haklarına açık saldırı olduğun için bu açıklamayı yapma gereği
duyduk. Ayşe Yıldırım kendi ideolojik amaçları için açıkca, hukuki
gerçeği saptırarak, sayın Alev Coşkun'un kişisel haklarına
saldırıda bulunmuştur."
BİR VEDA DA EREZ’DEN
Cumhuriyet’ten bir başka ayrılan isim de Selçuk Erez oldu. Erez
bugün yayımlanan veda yazısında şunları kaydetti:
“29 sene önce Güneş gazetesinde yazıyordum. Bir gün Okay Gönensin
bana “Gel, Cumhuriyet’te yaz” dediğinde dünyalar benim olmuştu. Bu
sevincimin gerekçesini Cumhuriyet’in ekinde yayımlanan ilk yazımda
şöyle anlatmıştım:
‘İnsan haklarına saygının yemin savmak için gerekli olduğunu sanan
yöneticilerden, batık ekonomisine, yoz eğitim düzeyinden verimsiz
sağlık sistemine kadar olumsuzlukların var olduğu bir ortamda
iyimserliğimizi sürdürebilmek için gösterebileceğimiz gerekçelerden
biridir Cumhuriyet.’
Bu gerekçeler, yirmi dokuz yıl boyunca geçerli oldu:
Cumhuriyet, bugün ihanet ve kötü niyet yanında cahillik ve
beceriksizlik sonucu defalarca örselenmiş, göçmek üzere olan
demokrasimizin geride kalan üç beş temel direklerinden biriydi.
Bu niteliklerini yitirmemesi gerekirdi.. Rüyamda görsem, böyle bir
kâbusla bir daha karşılaşmamak için bundan böyle uykuya
yatmayacağım bir noktaya evrildik.
Yazılarımda, ülkemde insanlıkla, demokrasiyle bağdaşmadığına
inandığım gelişmeleri mizahı bol bir üslupla hicvederdim:
‘Mizah’ın baskıya direnmenin en etkin yollarından biri olduğuna
inanıyorum ama içinde bulunduğum ruh hali, bu atmosferde mizah
yapmaya elvermediğinden beni bir süre affetmenizi dilerim.”