Cumhuriyet Gazetesi'nde bir flaş ayrılık daha! Hangi köşe yazarı istifa etti?
Cumhuriyet Gazetesi'ndeki yönetim değişikliği sonrası başlayan ayrılıklar devam ediyor.
Cumhuriyet’te 7 Eylül Cuma günü, eski kurul üyelerinden Alev
Coşkun’un Cumhuriyet Vakfı Başkanı seçilmesi ve yönetim
değişikliğinin ardından başlayan görevden alma ve istifalar
sürüyor.
Gazetenin yazarı Metin Celal de ayrıldığını
bugünkü yazısıyla duyurdu. Celal, yeni yönetim için "Çok büyük bir
öfke biriktirilmiş. Garipsedim, üzüldüm" diyerek, "Türkiye 2023’e
giderken Cumhuriyet, yeni yönetimi, yazarları ve çalışanlarıyla 7
Mart 1924 Ruhu’na ulaşmaya çalışacak. Ben de artık yazmasam da
okumaya devam edeceğim. Hoşça kalın!" ifadesini kullandı.
Celal'in "7 Mart 1924 Ruhu’na dönerken" başlığıyla
yayımlanan yazısı şöyle:
Cumhuriyet’in yazarından çok okuru sayılırım. Okurluğum 50 yılı
buluyor, sürekli yazarlığım 12 yıllık. Çarşamba günleri gazetede,
perşembeleri ise Kitap Eki’nde yazmam okurluğumdan sonra gelir.
Gazetenin mutfağına, basıma hazırlanış aşamalarına hiç dahil
olmadım. Bu nedenle yaşanan gelişmeleri gazetede ve sosyal medyada
yazılanlar üzerinden izlemek durumundaydım. Beklenen oldu, cuma
günü vakıf yönetim kurulu seçimi yapıldı.
Yeni yönetim kurulunun şekillenişi gazetede değişimin yaşanacağını
haber veriyordu. Ama aynı yönetim kurulunda yer alan ve de halen
gazetede görevde bulunan ya da köşe yazarlığı yapan isimler
olayların umulandan farklı biçimde gelişmiş olabileceğini de
düşündürüyordu. Şükran Soner, AliSirmen, Işık Kansu… Görev
dağılımında da Vakıf Başkanı Alev Coşkun, Başkan Vekili Ali Sirmen,
Genel Sekreter Işık Kansu olmuştu.
Gazetenin yeni Genel Yayın Yönetmeni’nin 1994’ten beri, 25 yıldır
gazetede çalışan Aykut Küçükkaya’nın olması, Yayın Kurulunun Alev
Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Başkan Yardımcısı), Aykut Küçükkaya,
Prof. Dr. Emre Kongar, Şükran Soner, Işık Kansu, Orhan Bursalı,
Mine Kırıkkanat ve Miyase İlknur’dan oluşması bence olumlu
işaretti. Önceki yayın kurulunda yer alan üç üye Emre Kongar, Ali
Sirmen ve Şükran Soner görevlerini sürdürüyordu. Hepsi de gazetenin
onlarca yıldır yazarıydı. Bu tabloya baktığımda gazetenin temel
tavrının kısmen değişse de sürdürüleceği sonucuna varmak mümkündü.
Toplantının ardından OdaTV’ye konuşan Alev Coşkun “Çok barışçıl bir
sitem içinde çözüldü. Sayın Orhan Erinç barışçıl ve hukuka dayalı
bir şekilde toplantıyı yönetmiştir. Toplantı hukuka dayalı bir
şekilde bitmiştir. Yeni yönetim kurulu seçilmiştir” demişti.
“Sitem”i düzeltip “sistem” olarak okur, yeni Vakıf yönetimi ve
yayın kurulu listeleriyle bir arada değerlendirirseniz olumlu bir
gelişme olduğunu söyleyebilirdiniz.
8 Eylül tarihli gazetenin ilk sayfası ise durumun vahim olduğunu
bildiriyordu. Şekli düzeltme yapılmış, logo tarihi yerine, ortaya
döndürülmüştü. Bu şekli değişikliğin içeriği de Cumhuriyet
Vakfı’nın “Atatürk’ün Cumhuriyet’i” başlıklı bildirisiyle
açıklanıyor, “Gazetenin temel politikası ATATÜRK’ün aydınlanma
devrimleridir. Gazetenin sadık okuyucusunun arzuladığı temel yayın
çizgisine bugünden itibaren dönülmüştür” deniliyordu. Vakıf ve
gazete yönetiminde aynı masalarda oturulsa, birlikte gazete yapılsa
da bu uğurda gazete yöneticileri ve yazarları aylarca hapis yatıp,
üstüne cezalar da yeseler benim de yazarı olduğum yıllarda
yayımlanan gazete ilkelere aykırıymış. Bu söylenmemiş, açıkça
yazılmamış, protesto edilip ayrılınmamış, sabırla dava sürecinin
bitmesi beklenmiş. Bu arada çok büyük bir öfke biriktirilmiş.
Garipsedim, üzüldüm.
Gazetenin çalışanlarına, yazarlarına yönelik bir açıklaması
olabileceğini umdum. Bana bir açıklama gelmedi ama taraflar sosyal
medyada yüreklerini açtılar, gazetede açıkça yazılmayanı, bize,
okurlara bildirilmek gereği duyulmayanı oradan öğrenmek durumunda
kaldım. Krizden fırsat yaratılıp barışçı bir çözüm bulunulacağını
umarken başta yayın yönetmeni Murat Sabuncu olmak üzere gazete
yönetimi, yazarlar art arda görevlerine son verildiğini ya da
ayrıldıklarını açıklıyordu. Gazete yönetimi de veda yazılarını
yayımlamakla yetinerek, pazartesiye kadar sessizliğini korudu. Bir
anlamda gidenlerin gitmesi beklendi. Aykut Küçükkaya’nın yazısından
kimseye “Gitme!” denmeyeceği anlaşılıyor. Sanırım “Gitme!” dense de
durmazlardı ama uğruna hapis yatacak kadar fedakârlıkla
çalıştıkları bir gazetenin yeni yönetiminden böyle itham da içeren
yorumlar yerine bir teşekkür, dostane veda beklerlerdi. Bunu hak
ediyorlardı.
Türkiye 2023’e giderken Cumhuriyet, yeni yönetimi, yazarları ve
çalışanlarıyla 7 Mart 1924 Ruhu’na ulaşmaya çalışacak. Ben de artık
yazmasam da okumaya devam edeceğim. Hoşça kalın!
Ne olmuştu?
Eski kurul üyelerinden Alev Coşkun’un, cuma günü yapılan toplantıda
Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçilmesinin ardından
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği’ne Murat Sabuncu'nun
yerine, Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya getirilmişti. Gazetenin
yayın kurulunda da değişiklikler oldu.
Bu gelişmelerin ardından gazetede istifalar başladı.
Şimdiye kadar gazeteden ayrılan isimler şöyle:
Bülent Özdoğan
Faruk Eren
Murat Sabuncu
Aydın Engin
Çiğdem Toker
Hakan Kara
Musa Kart
Melis Alphan
Ahmet Tulgar
Güray Öz
Tayfun Atay
Erdem Gül
Kemal Can
Bülent Mumay
Ceyda Karan
Mirgün Cabas
Barbaros Şansal
Mahir Ünsal Eriş
Binnaz Saktanber
Zeynep Miraç Özkartal Taner
Ahmet İnsel
Kadri Gürsel
Aslı Aydıntaşbaş
Bağış Erten
Bülent Şık
Müjde Yazıcı Ergin
Kemal Göktaş
Metin Celal