Cumhuriyet gazetesi davasında flaş gelişme!
Cumhuriyet gazetesi davası Silivri Adliyesi'ndeki duruşma salonunda devam ediyor.
Cumhuriyet gazetesi davasının 2. duruşmasında savcı tutukluluğun devamını istedi.
Cumhuriyet gazetesi yazar ve çalışanları hakkında açılan davanın ikinci duruşmasında savunmasını yapan sanık muhasebe çalışanı Yusuf Emre İper, ByLock kullanmadığının ortaya çıktığını belirterek "Ben terörist değilim. Hiçbir Cumhuriyet mensubu terörist değildir. FETÖ ile organik bağımın olmadığı belgelenmiştir. Benden FETÖ'cü çıkmaz. Hayat tarzım onlarla birleşemez. Utanç duyduğum bu davadan beraatimi talep ederim" dedi.
Duruşmada Cumhuriyet Vakfı eski yöneticisi İnan Kıraç da tanık olarak dinlendi.
Habertürk Haber Merkezi'nden Veli Sarıboğa'nın haberine göre; Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında, "FETÖ/PDY, PKK/KCK, ve DHKP/C" yardım ettikleri iddiasıyla 15 yıla kadar hapis cezası talebiyle açılan davanın ikinci duruşması Silivri'de başladı. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 5'i tutuklu 20 sanıklı davanın duruşmasına tutuklu sanıklar avukat Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel ve Ahmet Şık ile Yusuf Emre İper ile tutuksuz sanıklar katılırken yurtdışında bulunan Can Dündar ve İlhan Tanır gelmedi.
BARO BAŞKANI İLE BİRLİKTE 130 AVUKAT KATILDI
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu'nun da aralarında bulunduğu 130 avukat sanıkların avukatı olarak duruşmada hazır bulundu. 20 CHP milletvekili ile HDP Milletvekili Garo Paylan ve DİSK Genel Başkanı Kani Beko da davayı izleyenler arasında yer aldı. Duruşma salonunda yine yer sıkıntısı yaşandı. Bazı avukatlar kapıda kaldı.
Duruşmada ilk olarak, ByLock kullanıcısı olduğu iddiasıyla FETÖ üyeliği suçundan tutuklanan gazetenin muhasebe çalışanı Yusuf Emre Kiper savunmasını yaptı. 20. sanık olarak davaya dahil edilen İper, ByLock kullanmadığını belirterek, "Telefonumun imajını bilirkişi Koray Peksayar inceledi ve bir rapor hazırladı. Bilirkişi raporunda 'Telefonda Bylock kurulduğuna ya da kurulup kaldırıldığına dair ize rastlanmamıştır' ifadelerine yer vermektedir. Telefonumda ByLock yok. Bu çok büyük bir yanlıştan başka bir şey değildir. Bu iddia gerçeğe aykırıdır. ByLock olmadığı için dolayısıyla mesaj da yoktur" dedi.
6 Mayıs ve 16 Temmuz'da sosyal medya hesabından paylaştığı tweetlerin darbe teşebbüsü ile ilişkilendirilmesine tepki gösteren sanık İper, "Ben terörist değilim. Hiçbir Cumhuriyet mensubu terörist değildir. FETÖ ile organik bağımın olmadığı belgelenmiştir. Örgütün bankasında hesabım yoktur. Benden FETÖ'cü çıkmaz. Hayat tarzım onlarla birleşemez. Utanç duyduğum bu davadan beraatimi talep ederim" diye konuştu.
TANIKLAR DİNLENDİ
Kiper'in ardından eski Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız, Cumhuriyet Gazetesi Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya, Cumhuriyet Vakfı eski yönetim kurulu üyesi Nevzat Tüfekçioğlu, Cumhuriyet çalışanı Miyase İlknur, Nail İnal, Cumhuriyet Gazetesi yazar Şükran Soner, Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal'ın çatı kuruluşu Görev Vakfı Başkanı Mustafa Pamukoğlu, Aydınlık Gazetesi yazarı Mustafa Pamukoğlu ve Cumhuriyet Vakfı eski Yöneticisi İnan Kıraç tanık olarak dinlendi.
KIRAÇ: TERÖR ÖRGÜTLERİ BAĞLANTISINI KAST ETMEDİM
İnanç Kıraç, emniyette verdiği ifadesini aynen tekrarladığını belirterek, "Hemen şunu söylemek isterim, ifademde ‘Bir Cumhuriyet okuruydum ama artık Cumhuriyet gazetesini okumuyorum ve yayın politikasını da doğru bulmuyorum' sözlerimden, katiyetle terör örgütleriyle temas edilmesini kast etmedim. Temastan kastım örgütle temas değildir. Kastım İlhan Selçuk, Uğur Mumcu'nun yolundan kademe kademe ayrılmalarıdır. Dolayısıyla ‘vakıf ne olmuştur' derseniz öyle zannediyorum ki büyük sorunlar içerindedir. 50 binin üzerinde tiraj ancak vakfı bir yerde tutabiliyordu. Ama bu rakamın altına düştüklerini duydum. Tüm gayrimenkullerinin satıldığını duydum ve çok üzüldüm" diye konuştu.
BASIN AÇIKLAMASINA İZİN VERİLMEDİ
Cumhuriyet Gazetesi davasını izlemek üzere CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay başta olmak üzere 20 milletvekili, ilçe başkanları, partililer ve bazı vatandaşlar ve yabancı gazeteciler de Silivri'ye geldi. ‘Dışarıdaki Gazeteciler ve Cumhuriyet Davası Koordinasyonu'nun çağrısıyla Silivri'ye gelen gazetecilerin duruşma salonu önünde yapmak istediği basın açıklamasına ise izin verilmedi. Gazeteciler adına basın açıklamasını CHP İstanbul Milletvekili gazeteci Barış Yarkadaş yaptı. Yarkadaş, "Tutuklu arkadaşlarımızın özgürlüklerine kavuşmuş bir şekilde alıp dönmeyi istiyoruz. Bütün tutuklu gazetecilerin özgürlüklerine kavuşmasını istiyoruz" dedi.
"CEZAEVİNDE OLAN DEMOKRASİDİR"
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise, "Bir ülkede 160 gazeteci gerçekleri yazdıklarından dolayı, gazetecilik mesleğini ifa ettiklerinden dolayı, yasal iktidara eleştirel yaklaştıklarından dolayı, siyasi iktidarın kendisine bir tehdit görmesinden dolayı özgürlüklerinden mahrumlarsa, cezaevlerindeyse, cezaevinde olan bu arkadaşlar değildir. Cezaevinde olan demokrasidir" diye konuştu.