Cumhuriyet Gazetesi bugün de tekziple çıktı: 'Haberimizin arkasındayız...'
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya, Fahrettin Altun haberleri nedeniyle birinci sayfadan üç ayrı 'tekzip' yayınlama cezasına ilişkin olarak, "Dün Cumhuriyet’in birinci sayfası sansür tarihindeki yerini aldı'' ifadesini kullandı.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya, gazeteye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Vakıflar'dan Kuzguncuk’ta 258 liraya kiraladığı araziye yaptırdığı şömine ve çardağın İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yıkılmasına dair yapılan haberler nedeniyle birinci sayfadan üç ayrı 'tekzip' yayınlama cezasına ilişkin olarak, "Dün Cumhuriyet’in birinci sayfası sansür tarihindeki yerini aldı. Haberlerimizle birlikte “Olayların Ardındaki Gerçek” sütunu da “sansürden” nasibini aldı!.. Saray’ın istemediği haberlerin engellenmesi için ne yazık ki yargı kullanılıyor. Bütün belgelerine yer verilerek yayımlanan haberler için bile mahkemeden “tekzip” kararı çıkıyor. Öyle ki ülkenin ana muhalefet partisi CHP’nin önemli isimlerinin konuyla ilgili kamuoyuna yönelik yaptığı açıklamaları manşetine taşıyan gazetemiz iki gündür iktidara bağımlı “bağımsız yargı” tarafından verilen tekzip kararlarıyla cezalandırılıyor. Dün de yazmıştık, bugün de yineleyelim...
“Somut gerçeğe dayalı haberimizin arkasındayız. İstanbul’da yaşanan olay açıktır: ‘Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Kuzguncuk’ta kiraladığı vakıflara ait arazide izinsiz yaptırdığı çardak ile şöminenin de içinde bulunduğu peyzaj çalışmaları İstanbul Büyükşehir Belediyesi zabıta ekiplerince 13 Nisan 2020 tarihinde sökülmüş ve yıkılmıştır...’ Ve Cumhuriyet, 14 Nisan 2020 tarihinde İstanbul’un göbeğinde yaşanan bu olayı, yaptığı haberle kamuoyuna duyurmuştur. Bu, dünyanın her yerinde haberdir; Türkiye’nin referans gazetesi Cumhuriyet, evrensel gazetecilik kuralları çerçevesinde yaşanan gelişmeyi haberleştirmiştir." diye yazdı.
31 Mayıs 2020 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nin birinci sayfaları ile iç sayfalarını doldurap 'tezkip', 'cevap ve düzeltme' kararlarının Türkiye'de basın özgürlüğünün karşısındaki engellerin ilanı olduğunu da sözlerine ekledi.