Cumhuriyet gazetesi, 93 yaşında: Yalnız değilsiniz, yalnız değiliz!
12 yazarı, çizeri, avukatı ve çalışanı tutuklu olan Cumhuriyet gazetesi 93.yaşını kutladı.
Mustafa Kemal Atatürk'ün, Yunus Nadi'nin milli mücadele sırasında
Ankara'da çıkardığı Anadolu'da Yenigün gazetesini İstanbul'da
Cumhuriyet adıyla yayımlamasını istemesi üzerine kurulan Cumhuriyet
gazetesi, 93’üncü yaşını kutladı.
12 yazarı, çizeri, avukatı ve çalışanı tutuklu olan Cumhuriyet
gazetesinin İstanbul Şişli’deki binasında yapılan kutlamaya
milletvekilleri, gazeteciler ve yazarlar katıldı.
Kutlamada "PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütlerine müzahir olduğu"
iddiasıyla 5 Kasım 2016'da tutuklanan Cumhuriyet yazarı Hakan
Kara'nın eşi Sinem User Kara, bir konuşma yaptı.
Kara, konuşmasında tutuklanan kişilerin Türkiye’nin aydınları
olduğunu vurgularken “Hem ülkemizin itibarı ve demokrasinin gereği
hem basın üzerindeki bu akıl almaz sansürün, baskının sonra ermesi;
adaletin geç de olsa yerini bulaması için talebimiz çok net acil:
Acil tahliye istiyoruz” dedi. Kara, konuşmasında 12 cumhuriyet
çalışanının tek tek isimlerini okudu.
93 yıldır dimdik ayaktayız; tek adam iktidarına biat
etmeyeceğiz!
Cumhuriyet, 93'üncü yaşları sebebiyle bugün (7 Mayıs 2017)
yayımladığı başyazısı şöyleydi:
Kurucumuz Yunus Nadi’nin tanımıyla “Cumhuriyetin, bilimsel ve
yaygın tanımıyla demokrasinin savunucusu” olan Cumhuriyet, bugün
okurlarıyla birlikte, 93 yıldır dimdik ayakta olmanın gururunu
yaşıyor.
Dimdik ayaktayız
93 yıl önce bugün, 7 Mayıs 1924’te İstanbul basını ilk sayısı
yayımlanan Cumhuriyet gazetesi karşısında önce şaşırdı, sonra
ürktü.
Karşılarında adıyla bile meydan okuyan bir gazete vardı. Onlar ünlü
“muharrir”lerinin köşelerinde hilafetin kaldırılmasına, Amerikan
mandasının reddedilmesine, İngilizlerle aranın bozulmasına şiddetle
karşı çıkarken, adı bile tüm ezberleri bozan bir gazete “Hâkimiyet
kayıtsız şartsız milletindir” diyor, yüzlerce yıllık başkenti yok
sayıyor ve Anadolu bozkırındaki bir kasaba irisini, Ankara’yı
başkent olarak selamlıyordu.
Dahası kurucusu Yunus Nadi’nin kaleminden “Cumhuriyet gazetesi,
sadece cumhuriyetin, bilimsel ve yaygın ifadesiyle demokrasinin
savunucusudur” diye meydan okuyordu.
Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı ve onu izleyen Kurtuluş
Savaşı’ndan yeni çıkmış, yorgun, hatta bitkin; okumuş - yazmış,
eğitim görmüş evlatlarının pek çoğunu Çanakkale savunmasında şehit
verip yitirmiş; kefen bezi ve toplu iğne bile üretemeyen
alabildiğine yoksul bir ülkede yeni ve bağımsız bir devlete, o
ülkenin bağrından çıkmış ve bütün egemenliği temsil eden Türkiye
Büyük Millet Meclisi’ne alkış tutmak, “Padişah efendimizin” hükmünü
yok saymak İstanbul medyası için çılgınlıktan öte karanlık bir
geleceğe göz kırpmak demekti.
Cumhuriyet gazetesi onların safında sıraya girmedi. Bağımsızlığı ve
halkın egemenliğini yani yeni ilan edilmiş Cumhuriyet’i savunmayı
kendine ödev ve ilke belledi.
Adını Mustafa Kemal Atatürk koymuştu. Ankara’da Kurtuluş Savaşı’nın
sesi Yeni Gün gazetesini yayımlayan Yunus Nadi’yi çağırmış ve şöyle
demişti:
“Şimdi İstanbul’da, Babıâli’de cumhuriyet düşmanlarına ve hilafet
yanlılarına karşı mücadele verecek bir gazete çıkaralım, adını da
Cumhuriyet koyalım.”
Gazetenin adı Cumhuriyet oldu ve genç Türkiye Cumhuriyeti’nin
gerçekleştirdiği bütün köklü dönüşümlerin, cesur atılımların hemen
her aşamasında, dönemecinde çağdaşlık, laiklik ve özgürlük
bayrağını taşıdı.
*
93 yıl sonra bugün, 7 Mayıs 2017.
Cumhuriyet gazetesi yine köşeleri tutmuş, medyanın ezberlerini
bozuyor; çağdaşlık, laiklik ve özgürlük bayrağını yine onurla
taşıyor.
Tam da bu nedenle iktidardaki siyasal İslamcı partinin ve onun
medyasının hedef tahtasında Cumhuriyet var. Hapis cezaları ile,
hukuksuz hukuk mahkemeleri ile, reklam boykotları ile kuşatılmış
Cumhuriyet.
Diz çökmesi, boyun eğmesi, tek adam iktidarına biat etmesi, halkın
haber alma hakkını savunmaktan uzak durması, özgürlüklerin ve
demokrasinin bayrağını yükseltmekten vazgeçmesi isteniyor,
umuluyor.
Boşuna çaba.
Cumhuriyet “içerdeki” ve “dışardaki” çalışanları ile el ele;
dostları ve okurları ile omuz omuza ve dimdik ayakta. Bütün
zorlukları göğüslemeye, bütün tehditleri boşa çıkarmaya, “sahici”
bir gazete olmaya, doğru bildiği yolda sarsılmadan, sapmadan
yürümeye kararlı.
Cumhuriyet 93 yaşında bir delikanlı. Tehditler, saldırılar vız
geliyor, vız gelir ona...