30 Eki 2016 00:20
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:38
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülleri sahiplerini buldu
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin bu yılki sahipleri belli oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2016 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin, Mustafa Kutlu, Prof. Dr. Kemal Haşim Karpat, Prof. Dr. Erol Parlak, Şener Şen, Feridun Özgören ve Süheyl Ünver'e verilmesini uygun gördüğü bildirildi.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin bu yılki sahipleri belli oldu.
Ödüllerin, "Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Yönetmeliği" kapsamında, hizmet ve eserleri ile Türk kültür ve sanat hayatına önemli katkılarda bulunan, Türkiye'nin kültür ve sanatının yücelmesi için çalışan, özgün eserleri veya hizmetleriyle üstün kabiliyet gösteren Türk vatandaşı ve yabancı uyruklu kişi veya kurumlara, devlet adına onurlandırmak ve özendirmek amacıyla verildiği belirtildi.
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini Değerlendirme Kurulu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Lütfullah Göktaş, Cumhurbaşkanlığı Danışmanı H. Hümeyra Şahin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş ile Yazar Alev Alatlı'dan oluştu.
Açıklamada, Değerlendirme Kurulunun önerisi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, 2016 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'ne layık görülen isimlerle ilgili şu değerlendirmelere yer verildi:
"Anadolu insanının derinliğinin peşine düşerek aynı derdin farklı yansımalarını ve farklı yaşantılar üzerindeki etkisini güçlü bir modern çağ eleştirisiyle birlikte yansıtan; Anadolu'ya, o medeniyetler beşiğine, durmadan, yorulmadan sürekli hareket halinde olma çağrısında bulunan; taşradan gelmiş birinin gözüyle şehre bakarken, yabancılaşmaya karşı tarihimizi ve öz değerlerimizi savunan; toplumla sağlam köprüler kurarak Türkiye topraklarının hikayesini kaleme alan Mustafa Kutlu.
Uluslararası bilim camiasında saygın bir sosyal bilimci ve tarihçi olarak, çeşitli dillerde yayımlanmış eserleri, bilimsel araştırmaları ile tarih yazımında ve sosyal analizde çığır açarak birçok konuya ışık tutan; özellikle modernleşme dönemi tarihine 'devlet'ten ziyade halk ya da toplum perspektifinden bakarak geliştirdiği çalışmalar ve Osmanlı tarihinin dönemlere ayrılmasında toprak yönetimi faktörünü baz alarak metodolojik açıdan bir ilke imza atan Prof. Dr. Kemal Haşim Karpat.
Şelpe tekniğini sistemleştirerek el ile bağlama çalma geleneğini modern dönemde temsil eden; çalış teknikleriyle Anadolu'nun kültürel zenginliğini, ruhunu dünyaya aktaran; özden ve gelenekten kopmadan, yeni açılımlarla müzik sanatının sınırlarını keşfetmeyi sürdüren; icrası yanında Türk müziği literatürüne akademik boyutta da güçlü katkılar sunan ve 'Garip Bülbül' Neşet Ertaş hakkında en kapsamlı çalışmayı ortaya koyan Prof. Dr. Erol Parlak.
Türk sinemasında tip oyunculuğunu aşıp canlandırdığı farklı karakterlerde kendine has yeteneği ve özgün performansı ile beyazperdeye unutulmaz rol kişileri ve dillerden düşmeyen replikler kazandıran; esinlendiği ülke insanlarını ve onların sorunlarını başarılı bir biçimde yansıtarak toplumsal tavrını sanatın ince diliyle ifade eden; üstlendiği rolün konumuna önem vermeden, oyunculuk işinin gereğini yaparak 'küçük rolün olmadığını' büyük oyuncu olarak gösteren Şener Şen.
Geleneksel ebru sanatını günümüzde ve özellikle Batı dünyasında kendine özgü ebat ve yorumlarla icra etmesinin yanı sıra, kurucusu olduğu Cambridge Musiki Cemiyetinde Amerikalıları Osmanlı ve Türk musikisinin nağmeleriyle buluşturan; ney, tambur ve bendirden 'ses' alarak, ustası olduğu musiki enstrümanlarını imal ettiği gibi usta-çırak ilişkisi çerçevesinde yapımını öğreten; minyatürlerdeki figürlerden yararlanarak ürettiği unutulan 'çeng' sazını tekrar Türk müziğine kavuşturan; başta ebru olmak üzere eski ve köklü sanatlarımızı erbabı olarak yaşatan Feridun Özgören.
Türk kültürünün bu bereketli topraklardaki bekasına sönmeyen bir inanç ve azimle bağlanarak eserler veren; tasavvuf neşvesiyle 'aklıselim, kalbiselim ve zevkiselim' damarlarını başarıyla bir terkibe dönüştüren; bu bütünleşmeyi hikmetli şiirlerinde, tezhip ve sulu boya resimlerinde, bilim ve sanat eserlerinde aksettirerek Türk milletine ve dünyaya armağan eden Süheyl Ünver."
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninin, daha sonra ilan edilecek bir tarihte Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirileceği bildirildi.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin bu yılki sahipleri belli oldu.
Ödüllerin, "Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Yönetmeliği" kapsamında, hizmet ve eserleri ile Türk kültür ve sanat hayatına önemli katkılarda bulunan, Türkiye'nin kültür ve sanatının yücelmesi için çalışan, özgün eserleri veya hizmetleriyle üstün kabiliyet gösteren Türk vatandaşı ve yabancı uyruklu kişi veya kurumlara, devlet adına onurlandırmak ve özendirmek amacıyla verildiği belirtildi.
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini Değerlendirme Kurulu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Lütfullah Göktaş, Cumhurbaşkanlığı Danışmanı H. Hümeyra Şahin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş ile Yazar Alev Alatlı'dan oluştu.
Açıklamada, Değerlendirme Kurulunun önerisi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, 2016 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'ne layık görülen isimlerle ilgili şu değerlendirmelere yer verildi:
"Anadolu insanının derinliğinin peşine düşerek aynı derdin farklı yansımalarını ve farklı yaşantılar üzerindeki etkisini güçlü bir modern çağ eleştirisiyle birlikte yansıtan; Anadolu'ya, o medeniyetler beşiğine, durmadan, yorulmadan sürekli hareket halinde olma çağrısında bulunan; taşradan gelmiş birinin gözüyle şehre bakarken, yabancılaşmaya karşı tarihimizi ve öz değerlerimizi savunan; toplumla sağlam köprüler kurarak Türkiye topraklarının hikayesini kaleme alan Mustafa Kutlu.
Uluslararası bilim camiasında saygın bir sosyal bilimci ve tarihçi olarak, çeşitli dillerde yayımlanmış eserleri, bilimsel araştırmaları ile tarih yazımında ve sosyal analizde çığır açarak birçok konuya ışık tutan; özellikle modernleşme dönemi tarihine 'devlet'ten ziyade halk ya da toplum perspektifinden bakarak geliştirdiği çalışmalar ve Osmanlı tarihinin dönemlere ayrılmasında toprak yönetimi faktörünü baz alarak metodolojik açıdan bir ilke imza atan Prof. Dr. Kemal Haşim Karpat.
Şelpe tekniğini sistemleştirerek el ile bağlama çalma geleneğini modern dönemde temsil eden; çalış teknikleriyle Anadolu'nun kültürel zenginliğini, ruhunu dünyaya aktaran; özden ve gelenekten kopmadan, yeni açılımlarla müzik sanatının sınırlarını keşfetmeyi sürdüren; icrası yanında Türk müziği literatürüne akademik boyutta da güçlü katkılar sunan ve 'Garip Bülbül' Neşet Ertaş hakkında en kapsamlı çalışmayı ortaya koyan Prof. Dr. Erol Parlak.
Türk sinemasında tip oyunculuğunu aşıp canlandırdığı farklı karakterlerde kendine has yeteneği ve özgün performansı ile beyazperdeye unutulmaz rol kişileri ve dillerden düşmeyen replikler kazandıran; esinlendiği ülke insanlarını ve onların sorunlarını başarılı bir biçimde yansıtarak toplumsal tavrını sanatın ince diliyle ifade eden; üstlendiği rolün konumuna önem vermeden, oyunculuk işinin gereğini yaparak 'küçük rolün olmadığını' büyük oyuncu olarak gösteren Şener Şen.
Geleneksel ebru sanatını günümüzde ve özellikle Batı dünyasında kendine özgü ebat ve yorumlarla icra etmesinin yanı sıra, kurucusu olduğu Cambridge Musiki Cemiyetinde Amerikalıları Osmanlı ve Türk musikisinin nağmeleriyle buluşturan; ney, tambur ve bendirden 'ses' alarak, ustası olduğu musiki enstrümanlarını imal ettiği gibi usta-çırak ilişkisi çerçevesinde yapımını öğreten; minyatürlerdeki figürlerden yararlanarak ürettiği unutulan 'çeng' sazını tekrar Türk müziğine kavuşturan; başta ebru olmak üzere eski ve köklü sanatlarımızı erbabı olarak yaşatan Feridun Özgören.
Türk kültürünün bu bereketli topraklardaki bekasına sönmeyen bir inanç ve azimle bağlanarak eserler veren; tasavvuf neşvesiyle 'aklıselim, kalbiselim ve zevkiselim' damarlarını başarıyla bir terkibe dönüştüren; bu bütünleşmeyi hikmetli şiirlerinde, tezhip ve sulu boya resimlerinde, bilim ve sanat eserlerinde aksettirerek Türk milletine ve dünyaya armağan eden Süheyl Ünver."
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninin, daha sonra ilan edilecek bir tarihte Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirileceği bildirildi.