23 Eki 2017 16:10 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 18:42

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde İzzetbegoviç'i Anma Programı

- Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3)- "Avrupalı liderlerden de Türkiye'yi hedef almayı artık bir tarafa bırakıp, sağduyuya, aklıselime dönmelerini bekliyoruz. Yabancı düşmanlığını tırmandırmak, hiç kimseye bir fayda sağlamaz. İslam karşıtlığı üzerinden iktidar hayali kurmak kimseyi bir yere taşımaz" -...

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupalı liderlerden Türkiye'yi hedef almayı artık bir tarafa bırakıp, sağduyuya, aklıselime dönmelerini beklediklerini belirterek, "Türkiyesiz bir Avrupa'nın varacağı yer yalnızlıktır, çaresizliktir, iç çekişmelerdir. Türkiye, Avrupa'ya muhtaç değildir. Asıl muhtaç durumda olan Avrupa'dır. Onlar görmek istemese de giderek kronikleşen sorunlarının reçetesi Türkiye'dir, Türkiye'nin tam üyeliğidir." dedi.

Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Vefatının 14'üncü Yılında Aliya İzzetbegoviç'i Anma Programı"nda, Aliya İzzetbegoviç'in hayatında, siyasetinden, duruş ve asaletinden öğrenecek çok şey olduğunu söyledi.

Devlet adamından akademisyene, öğrenciden askere kadar farklı kesimlerin Aliya İzzetbegoviç'in mirasını çok iyi idrak etmesi gerektiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Çünkü Aliya'nın ömrü hepimiz için bir ibret vesikasıdır. Aliya'nın uğruna hayatını adadığı kavga günümüzde de sürmektedir. Zaman değişse de mekanlar ve aktörler değişse de maalesef benzer acılar bugün de yaşanıyor. 7 senedir komşumuz Suriye'de şahit olduklarımızın bundan 25 sene önce Bosna'da yaşananlardan Allah aşkına ne farkı var? Aynı şeyleri yaşıyoruz. Dram aynı, acı aynı. Değişen bir şey yok ama emperyalistler, kan emiciler sömürüyü devam ettiriyor. İşte Arakan'ın halini görüyorsunuz. 650 bin Müslüman şu anda Bangladeş'te yaşam mücadelesi veriyor. Çözemezler mi bu işi, o güçlü bildiklerimiz çözemezler mi? Bal gibi de çözerler. Ama ölen Müslüman olduğu zaman umurlarında değil. Peki terör estirenler kim, bir kısım Budistler. Müslümanların içerisinden çıktığı zaman terörist, yaygara büyük ama Hristiyanların içerisinde çıktığı zaman ses yok. Musevilerin içerisinden çıktığı zaman ses yok. Ama Müslümanların içerisinden çıktığı zaman yaygara büyük."

- "Katillere alan açanlar, bugün de terör örgütlerini silaha boğuyor"

Türkiye'nin terörist olarak tanımladığı DEAŞ'a karşı savaş verdiğini ve mücadele yürüttüğünü belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Çünkü biz onların İslam ile alakası olmadığını açıkça haykırıyoruz bütün dünyaya. Zira biz, bir insanın öldürülmesini veya öldürmesini tüm insanlığın öldürülmesi olarak görüyoruz. Bosna'daki vahşeti görmeyenler, Arakan'daki vahşete de kör, sağır değiller mi? O gün Srebrenitsa'daki soykırıma ses çıkartmayanlar bugün de Halep'teki, Hama'daki, Guta'daki soykırıma da ses etmiyorlar. Halep'ten İdlib'e insanlar kaçarken, sürülürken ses çıkarttılar mı? Hayır. O gün kadın ve çocukların vahşice katledilmesine kayıtsız kalanlar bugün de Myanmar'daki bu Budist terörüne benzer bir tavır takınıyor. O gün katillere alan açanlar, bugün de terör örgütlerini silaha boğuyor. Bir kuruş para almadan onlara 3 bin 500 tır silah gönderiyorlar. İnsan hakları, demokrasi, millet iradesi ve özgürlükler dün Boşnaklara çok görülüyordu. Bugün de Suriyelilere, Filistinlilere, Libyalılara lüks görülüyor. Mazlumlar ve zalimler değişse de zulmü tribünden seyredenler değişmedi, değişmiyor."

- "İlkelerini kendi elleriyle boğan bir Avrupa'nın geleceği karanlıktır"

Avrupa'nın Bosna'da öldüğünü, Suriye'de ise gömüldüğünü ifade eden Erdoğan, "Sahile vuran çocuk bedenleri ise Batı medeniyetinin mezar taşlarıdır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 7 yılda kadim Avrupa değerlerinin Avrupalılarca itibarsız hale getirildiğini ve tek tek yok edildiğini kaydederek, sözlerine şöyle devam etti:

"Açık söylüyorum bugün Avrupa'nın dünyadaki milyarlarca insan nazarında hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır. Mevcut siyasi tablo devam ederse korkarım ki gelecek bugünden de çok daha kötü olacaktır. Irkçılığın yükseldiği, ayrımcılığın arttığı, Neo Nazi partilerin hükümet ortağı olacak güce ulaştığı bir Avrupa felakete doğru sürükleniyor demektir. İlkelerini kendi elleriyle boğan bir Avrupa'nın geleceği karanlıktır. Şu anki manzara istikbalimiz açısından bir kıyamet senaryosunu çağrıştırmaktadır. Tabii ki bu kötü gidişatı engelleyecek olanlar öncelikle Avrupalı siyasetçiler, akademisyenler ve topluma rol model olan sanatçılardır. Çünkü sanatçılar bir toplumun rol modelleridir. Onların tavırları, onların mesajları tüm gençliği etkileyecektir. Bunun da böyle bilinmesi lazım."

- "Yabancı düşmanlığını tırmandırmak, hiç kimseye bir fayda sağlamaz"

"Biz Türkiye olarak önce vatandaşlarımız ve dindaşlarımızın güvenliği sonra da tüm Avrupa halklarının esenliği için doğru bildiklerimizi açık yüreklilikle söylüyor, tıpkı Aliya gibi hakikati hesaplara kurban etmiyoruz." diyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Avrupalı liderlerden de Türkiye'yi hedef almayı artık bir tarafa bırakıp, sağduyuya, aklıselime dönmelerini bekliyoruz. Yabancı düşmanlığını tırmandırmak, hiç kimseye bir fayda sağlamaz. İslam karşıtlığı üzerinden iktidar hayali kurmak kimseyi bir yere taşımaz. Türkiyesiz bir Avrupa'nın varacağı yer yalnızlıktır, çaresizliktir, iç çekişmelerdir. Türkiye, Avrupa'ya muhtaç değildir. Asıl muhtaç durumda olan Avrupa'dır. Onlar görmek istemese de giderek kronikleşen sorunlarının reçetesi Türkiye'dir, Türkiye'nin tam üyeliğidir."

- "Bize diz çöktüreceklerini sananlar yanılgı içerisinde"


Tam üyelik için Türkiye'nin şahsiyetinden, değerlerinden ve onurundan asla taviz vermeyeceğini vurgulayan Erdoğan, "Biz, kimsenin oyuncağı değiliz, olmayacağız. Biz, birilerinin keyfine göre muamele edeceği kapıkulu değiliz, olmayacağız. Çünkü biz, tıpkı Bosnalılar gibi kanlarıyla tarih yazan, hürriyetin bedelini, gencecik fidanlarını toprağa vererek ödeyen bir milletiz. Tehditlerle Türkiye'yi esir alacaklarını zannedenler kendi tarihlerinden bihaber gafilleridir. Yaptırımlarla bize diz çöktüreceklerini sananlar büyük bir yanılgı içerisinde olduklarını pek yakında anlayacaklardır. Her zaman ifade ettiğim gibi havlu atmayacak, pes etmeyeceğiz. Ucuz ayak oyunlarına prim vermeyeceğiz, kendini bilmez siyasetçilerin provokasyonuna gelmeyeceğiz. Milli gururumuzdan da stratejik hedeflerimizden de taviz vermeyeceğiz." diye konuştu.

Türkiye'nin gösterdiği sabır ve sağduyunun meyvelerini en kısa sürede toplayacağını dile getiren Erdoğan, her imkandan alnının akıyla çıkan Türk milletinin, bu kuşatma teşebbüslerini de boşa çıkaracağını vurguladı.

Erdoğan, Bosna Hersek'in bağımsızlığı için canlarını feda eden tüm şehitlere Allah'tan rahmet dileyerek, "Bu süreçte tıpkı Aliya'nın dediği gibi hatırlayacağımız şey düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır. TRT'ye böylesine anlamlı bir proje için teşekkürlerimi, tebriklerimi sunuyorum. Aliya dizisinde görev alan tüm sanatçılarımıza, kameramanından şoförüne kadar bütün emektarlara şükranlarımı sunuyorum." dedi.

- Notlar

Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde, Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen "Vefatının 14. Yılında Aliya İzzetbegoviç'i Anma Programı"nda Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Boşnak üyesi Bakir İzzetbegoviç ve Sancak Medya Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Hakan Sancaktutan da konuşma yaptı.

Programa katılanlara Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan 187 sayfalık "Aliya İzzetbegoviç 1925-2003" kitabı takdim edildi.

Konuşmalar sonrasında Sancak Medya Yönetim Kurulu Başkanı Sancaktutan tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, programın başlangıcında Emir Nuhanoviç şefliğinde Lejla Jusic tarafından seslendirilen parçaların notaları takdim edildi, ardından günün anısına fotoğraf çektirildi.

(Bitti)