11 Nis 2010 22:58 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:13

CUMHURBAŞKANI GÜL'ÜN FASILA KATILACAĞINI ÖĞRENEN HANGİ KÖŞE YAZARI "KRAVAT" DERDİNE DÜŞTÜ?

Taraf yazarı Elif Çakır Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'lü fasıl gecesini anlattı. Fehmi Koru'nun düzenlediği geceye Gül'ün davetli olduğundan kimsenin haberi yokmuş.

“9 nisan cuma akşamı Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül İstanbul’da Sait Halim Paşa Yalısı’nda bir yemeğe katılacaktır.”

Anadolu Ajansı bu haberi geçtiğinde kim bilirdi ki Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün o akşam kadim dostu Fehmi Koru’nun meşhur fasıl gecesine katılacağını.

Hatta gün içerisinde beni arayanlar oldu fasıla katılacak arkadaşlardan, “Bizim fasıl da Sait Halim Paşa Yalısı’ndaydı değil mi? Şimdi Anadolu Ajansı haber geçiyor, bir yanlışlık var mı?” diye sordular, gülümsedim.

Fasıla davetlilerin pek çoğunun haberi yoktu akşamki sürprizden. “İyi saklamışız. Kimselere sızdırmamışız” diye düşündüm.

Üç yıl öncesinde Süleymaniye Ağa Kapısı’nda on kişilik küçük bir dost meclisiyle başlayan fasıl akşamımız “Meşhur Fehmi Koru Fasıl Gecelerine” çoktan dönüştü. Yakında “klasiğe’ de dönüşür.

Kardeşten öte dostluklarının olduğunu bildiğimiz Fehmi Koru ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül eşzamanlı olarak Ankara-İstanbul hattında “sofralar açınca”, “Ankara’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ‘köşk sofrası’ kurmuşsa, İstanbul’da da Fehmi Koru ‘fasıl sofrası’ kurmuştur” diyerek o döneme not düşmüştüm.

İstanbul’un fendi Ankara’yı yendi ve cumhurbaşkanımız da fasılımıza teşrif ettiler.

Telaşa kapılanların aksine sakin bir şekilde olup biteni seyre koyuldum.

Fasıllardan bir fasıldı diyemeyeceğim bir hareketlilik vardı Sait Halim Paşa Yalısı’nın önünde...


Kalabalık bir polis çemberi...
Kapıya yerleştirilen x-ray cihazlarından geçen konukların ayrıca aranması ve çanta kontrolleri davetlileri az panikletmedi.

Sabah gazetesi yazarı Emre Aköz caddedeki polis çemberi ve güvenlik görevlilerini görünce fasılın başarılı organizatörü Erhan Köknar’ı arayarak, “Burası polis kaynıyor, bizim fasıl neredeydi” diye soruyor. Erhan da, “doğru yerdesin” deyip konuyu anlatınca, “ee, kravat yok, takım elbise yok, n’olacak şimdi” diye dert yanıyor.

Fasıla katılanların pek çoğu hazırlıksız yakalandı, gelenlerin pek çoğu kravatsızdı. Benim de aralarında olduğum birkaç kişi biliyordu sadece Cumhurbaşkanı’nın da katılacağını. Sonradan arabalara koşulup kravatlar bulundu, boyunlar kravatlandı.

Davetli olmadığı halde davetli yanında konuk olarak gelenler kapıda kaldı. Kapıdan içeriye misafir alma telaşı yaşandı.

Nihayet beklenen an geldi ve Cumhurbaşkanı fasılımıza teşrif etti. İçeri girince ilk olarak Nail Keçili ile tokalaştı. Çünkü girişteki –benim de bulunduğum- masadan başladı.

Hepimizle görüştükten sonra, “Âdet nedir, napıyoruz şimdi” diye sordu.

Fehmi Koru, Cumhurbaşkanını aldı ve masasına götürdü.

Fehmi Koru, Mehmet Barlas, Hamdi Topçu, Nahit Kiler, Zeynel Abidin Erdem, Kenan Işık, Muammer Güler...

Bunlar Cumhurbaşkanı’nın masasında oturanlardı. Masada havadan sudan konulardan sohbet edildi. THY’nin başarısı ve ikram servislerindeki titizliği, cumhurbaşkanlığı bisiklet turu ve fasıla ne zamandır kimlerin katıldığı gibi konular konuşuldu.

Fehmi Koru daha sonra yanıma gelip, tanıştırmak üzere beni Cumhurbaşkanı’nın yanına götürdü. Ben çok heyecanlandım, hep böyle anlarda olduğu gibi tırnaklarımı yemek üzere elimi ağzıma götürdüğümü gördüm ve hemen aşağı indirdim!

Zaman zaman eleştirdiğim Cumhurbaşkanının karşısına çıkınca bir falso vermemek için gayret sarfettim. Abdullah Gül, yakından çok mahcup, gülümseyen yüzüyle insanı rahatlatan biri. Tokalaştık. Nasılsınız faslından sonra, “Eşiniz hanımefendiyi niçin getirmediniz, bakın biz kadınlar da burdayız” dedim.

Cumhurbaşkanı, “Ne olacağını bilemedim, çok hazırlıksız geldim. Baksanıza bu samimi ve rahat ortama koyu takımlarla resmî bir şekilde geldim. Keşke spor bir kıyafetle gelseydim. Bir dahaki sefere Hayrünnisa Hanım’ı mutlaka getireceğim” diye cevap verdi.

Ben de, “Buradakiler de size hazırlıksız yakalandı, herkes kravat bulmak için uğraştı” deyip tekrar gülümsemesini sağladım.

Cumhurbaşkanı, faslın bütün âdetlerine uydu. Şarkıların hiçbirine eşlik etmedi ama, yanına gidenlerle fotoğraf çektirdi, herkesle konuşmaya çalıştı. İstek şarkısı da olmadı. Bitinceye kadar salondan ayrılmadı. Onun bu nazik tavrına karşı biz de nezaket gösterip fazla uzatmadan bitirdik.

Cumhurbaşkanını ağırladığımız bir fasıl daha böylece sona erdi.

Şimdi Hayrünnisa Hanım’ın da katılacağı fasılı beklemeye koyuldum.


Fasıldan notlar
» Fasıl Kürdili Hicazkârla başladı.

» Fehmi Koru, Amir Ateş ve Adnan Çoban’la birlikte “Bir kızıl goncaya benzer dudağın” şarkısını seslendirdi.

» Nazlı Ilıcak’ın Cumhurbaşkanı’nın yanına kadar gidip çektiği fotoğrafı twitter’a koyması epeyce bir rahatsızlık yarattı.

» İstanbul’da lale festivali olması hasebiyle, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı katılamasa da, onun adına tüm konuklara laleler verildi.

» Fasıla katılanlar 100 kişinin üzerindeydi.

» Meraklılarına not: Şarap ikramı da vardı ama alkole hiç talep olmadı. Gecenin mönüsü

» Humus üzerinde kadayıfa sarılı karides

» Zeytinyağlı yaprak sarma

» Akdeniz yeşillikleri, mango chutney sos ile

» Fırınlanmış dana antrikot

» Düşes havuç ve sebze, hardal sos ile

» Frambuazlı krem brüle

» Dondurmalı kağıt helva eşliğinde

» Çay kahve servisi

Elif Çakır/TARAF