Cumhurbaşkanı Erdoğan "Yüzde 100 Futbol" programına katıldı
- Erdoğan: (2)- "Profesyonelde (sporda) biz yapılması gerekenleri yaptık. Ama ben asıl teşvikin amatörde yapılmasının gereğine daha çok inanıyorum. Çünkü oradaki lisansiyerlerimiz çok daha fazla"- "Olimpiyata baktığınız zaman akla amatör sporlar geliyor. Şimdi bu amatör sporları bizim teşvik için...
İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, profesyonel sporda yapılması gerekenleri yaptıklarını ama asıl teşvikin amatörde yapılmasının gereğine daha çok inandığını belirterek, "Çünkü oradaki lisansiyerlerimiz çok daha fazla. Olimpiyata baktığınız zaman akla amatör sporlar geliyor. Şimdi bu amatör sporları bizim teşvik için, buradaki elimizdeki imkan da bu noktada çok çok fazla. Böylece bizim buraları teşvik etmemiz çok önemli." dedi.
NTV ve NTV Spor'da yayınlanan "Yüzde 100 Futbol" programına katılan Erdoğan, sunucu Murat Kosova ile eski milli futbolcu ve futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen'in sorularını yanıtladı.
Kosova'nın, "Stat, tesis gelişimi açısından Avrupa Şampiyonası için en avantajlı ülkeyiz. Maalesef, Milli Takımlar için yeni jenerasyonlar için biraz beklememiz gerekecek ama son dönemde beklediğimiz başarıları göremedik. Fenerbahçe EuroLeague, Galatasaray Eurocup şampiyonu oldu. Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nde fırtına gibi esiyor ama bunu maalesef milli başarıya taşıyamadık." şeklindeki yorumu üzerine Erdoğan, temas edilen konunun çok hassas olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu şunu gösteriyor, milli ve yerli noktasında maalesef hedefi vuramıyoruz. Çünkü Türkiye'nin sorunu fiziki mekanlar sorunu değil. Türkiye bunu aştı. Çünkü hakikaten, başkanının da söylediği gibi dünyada şu anda belki bizdeki o fiziki yapılanma, okullar hariç, hiçbir yerde yok. Bu konuyu Hidayet (Türkoğlu) kardeşimle de konuşuyorum.
Dedim ki 'Hidayet kardeşim, yapacağın en önemli şey şu; Milli Eğitim Bakanlığımız'la beraber orta öğretimden üniversiteye kadar buralarda süratle biz kapalı spor salonlarına ağırlık verelim ve buralarda özellikle mesela baskette bu işi geliştirelim. Bunu yapmamız lazım. Eskiden bizim İETT, voleybolda çok güçlüydü. İTÜ, basketbolda çok çok güçlüydü. Bunu biz Amerika'da falan dikkat edilirse, hep bu noktada üniversiteler, kolejler işin başını çekiyor. Bizde de bunu buraya çekmemiz lazım. Şu anda bütün projelerde orta öğretimde ve üniversitelerde bunu yaygınlaştırmanın hep hesabı içerisindeyiz. Üniversiteler arasında da bu müsabakaların yapılması... Aynı şeyi şurada görüyorsunuz hep, yurtlar, okullar... Yurtların, okulların içinde bu tür kapalı spor salonlarını yapıyoruz. Niye? O enerjiyi bir yere vermesi lazım. Onun için de bu tür gayet modern tesisleri yapmak suretiyle buraları halledelim diyoruz."
- "Tesisleri yaptıkça, sporcu sayısı artıyor"
Türkiye'de, şu anda lisansiyer sayısının dönemleri içinde çok arttığını, rakamlara bakıldığında çok ciddi bir artış olduğunu, bunun da devam ettiğini dile getiren Erdoğan, "Biz bunu orta öğretimde, eğer bu işi başlatır da üniversite de bunun devamı olursa ve tesisler olarak da yurtlarımız ve okullarımızda bunlar olursa, 2002'de göreve geldiğimiz tarih 848 bin. Şu anda 2017, 8 milyon 105 bin. Bire on. 10 kat arttı. Tesisleri yaptıkça, sporcu sayısı artıyor." diye konuştu.
Erdoğan, dertlerinin gençliğe imkan ve zemin hazırlamak olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Konuşuyoruz, 'Bu kadar genç nüfusuz.' Tamam da gencin önünü açacaksın. Gence imkanları hazırlayacaksın. Geçenlerde Hidayet kardeşimizle onu da konuştuk. 'Bir şey daha yapman lazım, o da şu belediyelerle irtibatı kuracaksınız, mahalle aralarına potaları koyacaksınız.' dedim. Gençler, hemen oraya uğrayacak, orada gelsin basket atsın. Bunların sorumlusu belediye, bunların bakımlarını yapacak. Amerika'daki şey o. Okul spor faaliyetlerine baktığımızda da katılan sporcu sayısı 2011'de 529 bin, 2017'de 2 milyon 225 bin. Keşke 2002'yi de çıkarabilsek. O zaman rakam çok daha geri gidecek. Ortalama 1'e 10 gibi bir artış söz konusu. Özellikle baskette çok daha çabuk hedef kaydederiz. Mesela ben şuna bakıyorum, şu anda 80 milyon nüfusumuz var. Mesela bir Sırbistan veya Slovenya'ya bak, nüfuslarına bak. Bunlar nasıl bu mesafeyi katettiler? Buralarla bu işi görüşerek, örneklemeler yapmak suretiyle... Bir defa bizim demek ki zemin müsait ama bir yerde demek ki bir eksiğimiz var. Neyse bu eksiğimizi öğrenmemiz lazım. Bu eksiği öğrenerek bunları gidermemiz lazım. Aslında mesela yüzmede aynı şey yapılabilir."
- "Okullarla bu işi koordineli götürmemiz lazım"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kosova'nın "Sınav sistemi değişti, liseye geçişte. Sayın Cumhurbaşkanımız sporcuya, sanatçıya bir avantaj sağlanacak mı?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"A'dan Z'ye her şeyi bilme noktasında değilim ama siz Milli Eğitim Bakanımıza zaten şu anda mesajı vermiş oluyorsunuz. Onun değerlendirilmesini mesleki noktada birçok şeyin sporda vesaire katkısı olacağını biliyorum ama hangisinde ne kadar doğrusu onu bilmiyorum. Anormal bir şey değil, tam aksine normal bir şey. Sporla eğitimin birleşmesi, böyle bir ekstra özellik olduktan sonra bunun acaba o imtihana yansıması ne olacak? Bunlar önemli. Burada yüzmede özellikle bizim de arkadaşlarla konuşuyoruz devlet olarak teşviklerimiz ne olacak?
Mesela ben özellikle şundan yanayım. Profesyonelde biz yapılması gerekenleri yaptık. Ama ben asıl teşvikin amatörde yapılmasının gereğine daha çok inanıyorum. Çünkü oradaki lisansiyerlerimiz çok daha fazla. Oradaki lisansiyerlerimiz daha fazla olduğuna göre olimpiyatlar vesaire... Olimpiyata baktığınız zaman akla amatör sporlar geliyor. Şimdi bu amatör sporları bizim teşvik için buradaki elimizdeki imkan da bu noktada çok çok fazla. Böylece bizim buraları teşvik etmemiz çok önemli. Yüzmeydi, atletizmdi, basketboldu, voleyboldu, bütün tenis dallarıydı, bütün bu branşlarda bu işi ciddi manada arttırmamız lazım. Bunun için de tabii o konularda okullar büyük önem arz ediyor. Okullarla bu işi koordineli götürmemiz lazım. Bunu federasyon başkanlarıyla koordineli götürdüğümüzde, bakıyorsunuz hangi üniversitenin kürek takımı? Uluslararası bu tür kürek yarışmaları oluyor. Oxford ve Cambridge o konuda çok çok şöhretli. Şimdi bizim de bu tür imkanlarımız yok değil. Göller var. Bir ara Haliç'te bu tür yarışlar yapıldı. Sapanca'da var. Bunlarla beraber Türkiye cazibesini sporda buralara rahat rahat kanalize eder."
Rıdvan Dilmen'in, "Milli Takım formasına saygı duyuyorum. Ama sanki bizim dönemimizdeki forma daha iyi gibiydi. Siz nasıl düşünüyorsunuz? Size göre hangisi olmalı?" sorusu üzerine de Erdoğan, takdirin kendisinin olmadığını, TFF'nin olduğunu belirterek, "Ama klasik olarak geçmişteki formalarımız hakikaten çok daha farklıydı. Brezilya da yeni yeni değiştirmeye başladı. O da değiştirmiyordu. Biz yine de bence oralara takılmaktan çok, bunlar çok çok farklı. Federasyonunun bu noktalardaki özellikle tercihi bir yerde kendine ait." ifadelerini kullandı.
Dilmen'in "İzmir statlarda biraz geç kaldı. Yerel bürokrasiye takıldığını biliyorum. Alsancak, Karşıyaka, Göztepe yapılıyor. Alsancak, tarihi bir stattı. Stadın ismiyle ilgili... Altay'da Mustafa Hoca semboldür. Alsancak Mustafa Denizli Stadı olabilir mi mesela o?" şeklindeki yorumuna karşılık Erdoğan, "Niye olmasın? Oranın yetiştirdiği, ben Mustafa Hoca'yı Altay'da tanıdım. Oradan. Sonraki dönemleri daha farklı ama ilk şöhreti orada. Doğum yeri de İzmir, Çeşmeli. Yakışır. Sol ayağı tartışılmaz. Öyle bir sol ayak vardı onda. Bizim yerliler arasında kornerden gole en yakın olanı Mustafa Hoca'ydı." diye konuştu.
(Sürecek)