29 Kas 2023 13:11 Son Güncelleme: 29 Kas 2023 13:43

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Netanyahu'ya yeni isim buldu: Gazze kasabı

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. İsrail'in bombardımanı sonucu Gazze'de 16 bin kişinin şehit olduğunu söyleyen Erdoğan Netanyahu'yu sert dille eleştirdi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. Konuşmasının önemli bir bölümünü İsrail'in Gazze'deki sivil katliamına ayıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Başbakanı Netanyahu için "Gazze kasabı" ifadesini kullandı.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

"Aziz milletim, vekil arkadaşlarım, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Grup toplantımızın hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Gurbetçilerimize selam ve saygılarımı gönderiyorum. Türkiye Yüzyılı inşası için çalışan tüm kardeşlerime şahsım ve partim adına selamlarımı iletiyorum.

"SABİLER HUNHARCA KATLEDİLDİ"
Filistinli kardeşlerimi, Gazze'nin mağdur insanlarını en kalbi duygularımla selamlıyorum. 7 Ekim'den beri insanlık tarihinin en kalleş saldırılarına maruz kaldılar. Camileri bombalandı, okulları yerle bir edildi, kampları bilinçli şekilde hedef alındı, sabiler hunharca katledildi.

"TARİHE ADINI GAZZE KASABI OLARAK YAZDIRDI"
Gıdasını, elektriğini, suyunu kesip açık hava hapishanesine çevirdikleri 2 milyon insana soykırım uyguladılar. Gazze'yi yakıp yıktılar. Her türlü zulmü yaptılar. Yüzde 70'ten fazlası kadın ve çocuk olmak üzere 16 bin kardeşimiz İsrail saldırısında şehit oldu. 35 bin üzerinde kardeşimiz yaralandı. Şehitleri rahmetle yad ediyorum. Gazze'deki binaların üçte ikisi yıkıldı. Eğitim ve sağlık alt yapısı çöktü. Netanyahu adını tarihe şimdiden Gazze kasabı olarak yazdırdı.

"KARDEŞLERİMİZİN YANINDAYIZ"
Bu kara leke Netanyahu'ya destek verenlerin de alnına yapıştı. Bir ikisi hariç batılı ülkelerin tepkisizliğini de unutmayaacağız. Hesap vermeleri için mevcut tüm yolları deneyeceğiz. Tüm imkanlarımızla Gazzeli kardeşlerimizin yanındayız. Temaslarımızın en önemli konusu Gazze'deki savaştır. İspanya devlet başkanı ile görüştük. Dik duruşları için İspanya'yı tebrik ediyorum. Yarın Birleşik Arap Emirlikleri'ne gidiyoruz.

"YAHUDİLERİN GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE ATIYOR"
Gazze için neler yapabileceğimizi değerlendireceğiz. Cuma günü başlayan esir takaslarını ve insani arayı müsbet bir gelişme olarak görüyoruz. Gazze'nin ihtiyaç duyduğu malzemelerin bir kısmının bölgeye ulaştırılmasından memnunuz. Ancak ulaşan yardımlar ihtiyaçları karşılamaktan uzak. İsrail köşeye sıkışan Netanyahu'nun daha fazla can almasının önüne geçilmelidir. Antisemitizmi körükleyerek tüm Yahudilerin güvenliğini tehlikeye atıyor. Dünyada İslam düşmanlığı da yükseliyor. Batılı ülkelerin sorumsuz söylemlerinin bedelini bu ülkelerde yaşayan göçmenler ödüyor.

"MÜSLÜMAN SORUNU İCAT EDİLMEYE ÇALIŞILMAKTA"
Kur'an-ı Kerim'i yakanlara gösterilen müsamahakar tavır iyi niyetli değil. Bugün de bir Müslüman sorunu icat edilmeye çalışılmakta. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Tek bir vatandaşımızın dahi burnunun kanamasına izin vermeyeceğiz. Gazzeli kardeşlerimize yönelik yardımlarımız devam ediyor.

"İKİNCİ GEMİMİZ BUGÜN YOLA ÇIKIYOR"
1500 ton insani yardım malzemesi taşıyan ikinci gemimiz bugün yola çıkıyor. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere Türkiye'ye getirerek tedavileri ile ilgileniyoruz. İnşallah bundan sonra da girişimlerimiz çok boyutlu olarak sürecek. Ateşkesin kalıcı olması için temaslarımıza hız vereceğiz. Türkiye Filistinli kardeşlerinin yanındadır. Barışın 1967 sınırları temelinde başkenti doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulması ile mümkün olduğunu hatırlatırım.

YUNANİSTAN ZİYARETİ
Ülkemize ve partimize dair hususları da ihmal etmiyoruz. Almanya ve Cezayir ziyaretlerinde ikili ticari, beşeri ve savunma konularını ele aldık. Almanya ile 50 milyar seviyesinde olan ticaretimizi 60 milyara, Cezayir ile olan 6 milyar olan ticaretimizi 10 milyara taşımayı hedefliyoruz. Maldivler'in ziyareti ile bir ilki gerçekleştirdik. Dostlarımızı artırma hasımlarımızı azaltma politikamızı uyguluyoruz. Biz diplomasiyi sıfır toplamlı bir oyun olarak görmüyoruz. Ülkeler arasında anlaşmazlıkların olması doğal. Asıl olan kördüğüme dönüşmeden çözme iradesidir. 7 Aralık'ta yapmayı planladığımız Yunanistan ziyaretine yaklaşımımız bu yönde. İhtilaflarımız dün de vardı bugün de olacak. Bu gerçek aynı iklimi aynı denizi paylaşan iki ülke olarak ortak paydada buluşamayacağımız anlamına gelmiyor. İşbirliğimizi geliştirebileceğimiz pek çok başlık var. Seyahatimizin şimdiden ülkelerimiz açısından yeni bir sayfa açılmasına vesile olmasını diliyorum.

"HER GİRİŞİMCİMİZİN YANINDAYIZ"
Muhalefetin kara propagandalarına rağmen firmalarımız dünya çapında başarılara imza atıyor. Diğer firmalarımıza da ilham kaynağı oluyor. Dünyadaki krizlere rağmen bu ivmeyi değerli buluyoruz. Bu iklimin güçlenmesi için iş dünyamıza her türlü desteği sağlıyoruz. Her girişimcimizin yanındayız. Merkez Bankamız bu amaçla yeni yatırım taahhütlü kredi programına 100 milyar dolarlık limit tahsil edildi. 3 yıl boyunca toplam 300 milyar lira limit ayrılacak. İhracatçılarımız için günlük reeskont limitlerini 10 kat artırıp 3 milyar seviyesine çıkardık. Her iki kararın özel sektörümüze hayırlı olsun. İhracatımızın da Eylül 2014'ten bu yana 134 milyar dolara çıktığının müjdesini veriyorum.

"MEVCUT CEZALARIN 10 KAT AĞIR UYGULANMASINI SAĞLAYACAĞIZ"
Deprem bölgesinde fahiş fiyat uygulayanları konuşmaktan hicap duyuyoruz. Depremi siyaseten fırsata çevirmek isteyenler gibi ekonomik kazanca dönüştürmek isteyenler de var. İstismar edenler sandıkta derslerini alıp milli iradenin şamarını yediler. Yapı malzemelerine fahiş fiyatlar söz konusu. Yakın kentlerde yüzde 20 yüzde 30 farkla satılıyor. Bu vicdansızlığın üzerime gideceğiz. Mevcut cezaların 10 kat ağır uygulanmasını sağlayacağız. Bölgede fedakarca çalışan firmalarımıza da her türlü desteği vereceğiz. Yoğun talebin maliyetleri artırdığının farkındayız. Yapım işlerine ek fiyat farkı ve süre uzatımı verilmesine imkan tanıyoruz. Yatırımların zamanında tamamlanması için devlet olarak kolaylık gösterip yük alıyoruz. Deprem bölgesinde yürütülen çalışmalara yaklaşımımız bu yönde. Önümüzdeki aydan itibaren deprem konutlarının hak sahiplerine teslimine başlıyoruz.

"MARJİNAL KAMPANYALARIN HİÇBİR TEMELİ YOK"
İstanbul Sözleşmesi'nden ülkemizin çekilmesine dair yürütülen marjinal kampanyalar hiçbir temeli yoktur. Amaçları kadına şiddetle mücadele değildir. PKK'ya sempati duyanla opera yapmayı maharet saydılar. Biz şehit analarıyla yol arkadaşıyız. Sapkın ve sapık akımların en büyük destekçilerinin temel hedefi toplumsal yapımızı çökertmektir. "