Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nazım Hikmet'in şiirini okudu!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan kutlamaları için yabancı ülkelerden Türkiye’ye gelen çocukları konuk etti.
Nazım Hikmet'in 1956'da yazdığı 'Kız Çocuğu' şiirinden bir bölümü
okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "'Çalıyorum kapınızı, teyze, amca,
bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler.' Evet
çocuklar öldürülmesin. Büyüklerin yol açtığı çocukların faturası
çocuklara kesilmesin" diye konuştu.Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra
da Sezai Karakoç'un Anneler ve Çocuklar şiirinin 'Çocuk öldü mü
güneş simsiyah görünüyor gözüne' dizilerini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları
şöyle:
'Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar
öldürülmesin şeker de yiyebilsinler.' Evet çocuklar öldürülmesin.
Büyüklerin yol açtığı çocukların faturası çocuklara kesilmesin.
Biz Türkiye olarak bu haksızlığa isyan ederek hem içeride hem
dışarıda ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Büyük çoğunluğu çocuklar
olan 3 milyon sığınmacıya kapılarımızı açtık. Şu ana kadar 6 yıl
içinde 25 milyar dolar yatırım yaptık.
Şair şöyle diyor:
'Çocuk öldü mü güneş simsiyah görünür gözümüze.'
'HER ÖLÜM ERKENDİR AMA ÇOCUK ÖLÜMÜ...'
Uluslararası kuruluşlar ve diğer ülkelerden ciddi yardım almıyor
olmamıza rağmen bu insanlarla 6 yıldır evimizi ve ekmeğimizi
bölüştük bölüşmeye devam edeceğiz.
Her ölüm erkendir ama çocuk ölümü gerçekten çok erkendir. Çocuklar
yaşasın ki büyüdüklerinde daha güzel bir dünyanın inşasına katkı
sağlasınlar.
Kendimden biliyorum çocuk masumiyeti karşısında yumuşamayacak
hiçbir insan hiçbir kalp yoktur. El ele verdiğimizde dünyayı
değiştirebiliriz.
Ülkelerinize döndüğünüzde tüm büyüklerinize, bizden selamlar
götürmenizi istiyorum. Hangi amaçla gelirseniz gelin Türkiye’nin
kapısının daima size açık olduğunu unutmayın.
İŞTE O ŞİİR
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir bölümünü okuduğu, Nazım Hikmet'in 'Kız
Çocuğu' adlı şiiri şöyle:
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler. (1956)