Cumhurbaşkanı Erdoğan, BBP Genel Başkanı Destici'yi ziyaret etti! Görüşme sonrası ilk açıklama geldi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BBP Genel Merkezi'nde Mustafa Destici'yi ziyaret etti. Mustafa Destici, görüşmenin ardından yaptığı açıklama, "Kim ne derse desin Cumhur İttifakımız hem Cumhurbaşkanlığı ayağını birinci turunu kazanacak hem de milletvekilliğinde Meclis'te çoğunluğunu muhafaza edecektir." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin görüşmesi sona erdi. Görüşme yaklaşık 1 saat 10 dakika sürdü. Görüşmenin ardından Mustafa Destici açıklamalarda bulundu.
Destici, "Sayın Cumhurbaşkanımıza, Büyük Birlik Partimizi ziyareti için teşekkür ediyorum. Tabi seçimler arifesinde, bu seçim sürecinde Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerimizi ziyaret ediyor. Kendileri ve heyetine bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Faydalı bir görüşme gerçekleştirdik. Pek çok başlıkta istişarelerde bulunduk. Öncelikli konumuz deprem bölgesiydi." dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici sözlerini şöyle sürdürdü:
Deprem bölgesinde yapılan çalışmaları konuştuk. BBP'nin yaptığı çalışmaları ve sahada gördüklerimizi kendisiyle paylaştık. Kendisi de kendi izlenimlerini bizimle paylaştı. Ortak ziyaretlerimiz de oldu. Bizim müstakilen bölgeye ziyaretlerimiz devam edecek, Sayın Cumhurbaşkanımızla da ziyaretlerimiz devam edecek.
Barınmayla ilgili ihtiyaçlar tamamına yakın şekilde karşılanmış durumda. Bir eksiklik yok, devletimiz, hükümetimiz orada. Bize gelen talepleri de, nerede hangi noksanlık varsa izlenimlerimizi kendileriyle paylaştık. İkinci gündem maddemiz, seçime gidilirken pek çok kesimimizin talepleri var. Bunların pek çoğu çözüldü. Biz de BBP olarak milletin sesiyiz. EYT'lilerin sesi olduk, 3600 ek gösterge bekleyen kardeşlerimizin sesi olduk, sözleşmelilerin sesi olduk. Seçim öncesi olduğu için, Meclis çalışmalarını tamamlayacak. Çırak-staj mağdurları olsun, taşeronlar olsun, 3600 ek gösterge bekleyen kamu şeflerimiz, ücretli öğretmenlerimiz olsun, tarım danışmanlarımız olsun, yani bütün bu kesimlerin bize ulaşan taleplerini de Sayın Cumhurbaşkanımızla paylaşma imkanını da tekrar değerlendirdiğimizi ifade etmek istiyorum.
"CUMHUR İTTİFAKI BİRİNCİ TURDA KAZANACAK"
Bunun bir sınırı yok, haklı taleplerden bahsediyorum. Bunlar yerine getirilebilirse büyük memnuniyet duyacağımızı ifade etmek istiyorum. Seçimlerle ilgili de değerlendirmelerimizi yaptık. Saha çalışmalarını da kendisiyle kısmen paylaştık. Kim ne derse desin Cumhur İttifakımız hem Cumhurbaşkanlığı ayağını birinci turunu kazanacak hem de milletvekilliğinde Meclis'te çoğunluğunu muhafaza edecektir.
Şunu ifade edeyim, bu seçim sistemi elbette birleşenlere, tek liste altında seçime katılabilenlere büyük avantaj sağlıyor, bu bir gerçek. Öyle bir gerçek ki burada biz 4 parti ortak yani tek listeyle seçime girdik o zaman Cumhur İttifakı'nın 49-50 civarında oyu var. En son ankette 4 partinin, 1 saat önce gelmiş çalışmadan bahsediyorum. Yüzde 49-50 oyumuz var. Yüzde 49-50'lik oyla Meclis'te çoğunluk elde edilebilir.
Şu anda çalışma 4 siyasi partimiz de kendi ayrı listelerini hazırlıyorlar, şu andaki durum bizim de ki dün YRP açıkladı, akşam sayın Devlet Bahçeli bey açıkladı. Son durum bu. Biz BBP olarak 81 ilde kendi adaylarımızla girecek şekilde seçime hazırız. Ortak liste girildiğinde buna büyük imkan sağlayacaktır. Somutlanmış bir sonuç var mı derseniz yok, similasyon çalışmaları yapılıyor. Elbette biz BBP olarak söylüyorum; diğer partilerin fikirlerine saygılıyım. Bizim önceliğimiz belli. Biz Doğu Türkistan'dan Filistin'e tüm Türk İslam coğrafyasını önemsiyoruz. Bizim Cumhur İttifakımızın ana gayesi de budur. Terörle mücadele, üretim... Bunlarla ilgili müthiş bir adım atıldı. Karşı ittifakın ihtimali çok düşük olsa HDP ile birlikte kazanacağı bir seçimin Türkiye'yi kaostan daha ileri bir yere taşıyacağını düşünüyorum.
Açık ve net olarak Millet İttifakı'nın adayı, HDP artık resmi olarak masada yer almasa da fiili olarak yer almıştır. Açık ve net söylüyorum; ola ki bir Millet İttifakı-HDP iş birliğiyle kazanılmış seçimde Suriye'deki operasyonlar durdurulacak, askerlerimiz ve kazanımlarımız geri çekilecektir.
Türkiye'nin bir bölgesine özerklik vereceğini çok açık şekilde ifade etmiştir. Bunlar Türkiye'yi bölmektir. Bütün bunlar ortadayken biz bunlar yokmuş gibi davranamayız. Her bir Türk milliyetçisi sandığa gittiğinde bu duyguları, devletin varlığına olan bağlılığı, milletine karşı olan sevgisi ağır basacak ve sandıkta Cumhur İttifakı'na evet diyecektir. Ben hiçbir ülkücü ya da Türk milliyetçisi düşünemiyorum ki PKK ile iş birliği yapan ya da onun desteğini alan bir cumhurbaşkanı adayını desteklemez, bir ittifaka da 'evet' demez ve dememelidir."