10 Eki 2022 15:32 Son Güncelleme: 10 Eki 2022 15:35

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı: Üniversitelerde 35 yaş üstü kadınlara ek kontenjan

2022-2023 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan 35 yaş üstü kadınlar için önlisans ve lisans programlarında ek kontenjan açılacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 2022-2023 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuştu.

Konuşmasında Avrupa'daki enerji krizine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son Prag zirvesinde liderlerden bunu dinledim: 'Bu kışı nasıl geçireceğiz'... Hepsi bunu anlatıyorlar. 'Bizim böyle bir sorunumuz yok' dedim" ifadelerini kullandı.

Başörtüsü için anayasa teklifi ile ilgili de konuşan Erdoğan, Adalet Bakanı Bozdağ'ın bugün Kabine'ye düzenlemeyi sunacağını belirterek CHP lideri Kılıçdaroğlu'na "Eğer samimiysen, dürüstsen gel anayasa değişikliğini yapalım ve bunu tamamen masadan kaldıralım" çağrısı yaptı.

Erdoğan ayrıca 35 yaş üstü kadınlara ön lisans ve lisans programlarında ek kontenjan tanımlayacaklarını duyurdu.

Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

“İnsanlık son bir kaç yıldır salgınla başlayan, ekonomik sorunlar ve sıcak çatışmalarla devam eden buhranlı bir dönemden geçiyor. İçinde bulunduğumuz yüzyıl daha önce yapılan tahminlerin aksine çatışmalar çağına dönüşüyor. Eşitlik, adalet hakkaniyet duygusu ağır bir yara almaktadır. Afrika'dan Asya'ya milyarca insan temel gıda maddelerine dahi ulaşmakta zorluk çekmektedir. Elbette son 50-60 yılın en yüksek seviyelerine ulaşan enflasyon rakamları batılı ülkelerde yaşayanlar dahil herkesi zorluyor.

LİDERLERE 'BİZİM BÖYLE BİR SORUNUMUZ YOK' DEDİM
Son Prag zirvesinde liderlerden bunu dinledim: 'Bu kışı nasıl geçireceğiz'... Hepsi bunu anlatıyorlar. 'Bizim böyle bir sorunumuz yok' dedim. Liderler sadece anı düşünüyorlardı. Rusya ile Ukrayna arasındaki gelişmeleri maalesef aklıselim ile değerlendirmiyorlardı.

ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE DÜNYADA KÖKLÜ SİYASİ DEĞİŞİMLER
Mevcut yapının devam etmesi mümkün değildir. Önümüzdeki dönemde dünyada köklü siyasi değişimlerin yaşanması kaçınılmazdır. Daha adil bir dünya mümkün diyerek tüm sıkıntılara rağmen insanlığın çaresiz olmadığını vurguluyoruz. Türkiye'nin hiç bir hesap gütmeden yaptığı barış çağrılarının takdir topladığını görüyoruz. 7 milyon tonu aşkın tahıl bizim üzerimizden dünyaya servis ediliyor. Türkiye Yüzyılı ifademiz inşallah her alanda vücut bulacak ve kısa zamanda gerçeğe dönüşecektir. Her kriz fırsatları da beraberinde getirir. Türkiye son 20 yılda hayata geçirdiği projelerle işte bugünlere hazırlık yapmıştır. Birileri oyundayken, biz bir satranç oyuncusu ustalığı ile milletimizi bugünlere hazırladık. Ülkemize yapılan dayatmalara değil insanımızın neye ihtiyacı olduğuna baktık. Yurtdışında yazılmış reçetelerle soruna çözüm aramak yerine kendi göbeğimizi kendimiz kestik.

Birileri bizimle dalga geçti. Biz 76 üniversiteden 209 üniversiteye çıkarken 'ne gerek vardı' dediler. Bugün Iğdır'da, Muş'ta, Kars'ta üniversite olmazsa oradaki gençlerimiz nerede üniversite tahlili yapacaktı? Parası pulu yoksa üniversite okuyamayacaktı. Ama şimdi akademisyenlerimiz Muş'a da Ağrı'ya da gidiyor. Ufuk budur. Ufkunuz varsa işte bu nesli yetiştirirsiniz. Türkiye bu gelişimi sağlıyorsa atılan bu adımlarla sağlıyor. Geçmişte şu sıkıntı da vardı: Eee Güneydoğu ve Doğu'ya hocalarımız ne ile gidecek? Otobüsle mi gitsin, herkeste otomobil de yok. Şimdi 59 havalimanına çıktık. Hocalarımız uçağa binip Kars'a, Muş'a gidebiliyor. Burada da sıkıntı kalmadı. Varsa ufkunuz bu işi başarırsınız, yoksa yaya kalırsınız.

"KARADENİZ'DEN DOĞAL GAZI DA ÇIKARDIĞIMIZ AN..."
İktisatçı hocalar 'Türkiye altyapısını bitirdi, geleceği aydınlık' tespitini yapmışlar. Biz de dedik ki bu tespiti bizler de yaptığımız için şu anda başarılıyız. Bu yıl sonu, önümüzdeki yılbaşı gibi Karadeniz'den doğal gazı da çıkardığımız anda bunun tadına doyum olmaz. Bizim bir zamanlar öyle sondaj gemimiz falan yoktu. Ama şimdi 2 sismik araştırma gemisi, 5 sondaj gemimiz var. Daha iyi olacak. Daha güçlü olarak bu yola devam edeceğiz. Gerek sismik araştırmalarla gerek sondajla inşallah doğal gazda da petrolde de imkanlarımızı bu sularda bulacağız.

Kılık kıyafet baskılarından ideolojik kavgalara kadar pek çok sorun vardı ülkemizde. Benim polisimi kızlarımızın ağzını kapatmak ve okula sokmamak gibi uygulamalara tabi tuttular. Benim kızlarım İmam Hatip'te okudu ama ben kızımı ne yazık ki İmam Hatip'ten almak durumunda kaldım, bir arkadaşımın müdür olduğu İmam Hatip'e farklı bir şehre göndermek durumunda kaldım.

Hocalarımızın arasında başörtülüler var, öğrencilerimiz arasında da var. Asıl özgürlük budur beyler... Diyorlar ki hak ve özgürlük... Tekme tokat dışarı attınız. Kendi genel başkan yardımcın ikna odalarında yavrularımızın başörtülerini çıkararak aldılar. Bunları gördük. Şimdi özgürlük. Harçları kim kaldırdı? Biz kaldırdık. Mevcut yüksek öğretim yurtları ihtiyaçlara cevap veremiyor diye bağırıp durdular. 850 bin öğrenci kapasiteli yurtlarımız var. İhtiyaçlara cevap verebilir haldeyiz, talep yok. Bu noktaya geldik. Biri bir yılda bu sorunu çözerim diyordu. Hayatınız yalan.

"EĞER SAMİMİYSEN, DÜRÜSTSEN GEL ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ YAPALIM"
Şimdi Meclis'e bugün inşallah Kabine toplantımız var, anayasa değişikliği teklifimizle temel hak ve özgürlüğü anayasal güvence altına alma teklifimizi getireceğiz. Adalet Bakanımız bugün Kabine'ye sunacak. Hadi bakalım. Yasal düzenlemeye ihtiyaç yokken çıktı yasal düzenleme yapalım dedi. Yasal düzenlemeye ihtiyaç yok. Eğer samimiysen, dürüstsen gel anayasa değişikliğini yapalım ve bunu tamamen masadan kaldıralım.

850 lira lisans öğrencileri, doktora öğrencileri 2550 TL kredi ya da burs alıyor. Akademik personel sayımız 184 bine ulaştı. Türkiye son 20 yılda 25-35 yaş arası mezun sayısını arttırarak oran itibariyle ilk sırada yer aldı. Sayısı 76'dan 208'e ulaşan üniversitelerimiz okumak isteyen gençlerimiz bu imkandan çoğu zaman kendi ilinde faydalanabiliyor. Üniversite mezun sayımız 2020 yılı itibariyle 13 milyona ulaşmasından da iftihar ediyoruz. Akademik anlamda genişlemeyi ülkemizin geleceği adına büyük bir kazanç olarak görüyorum. Bu yıl baraj uygulamasını kaldırdık. Gençlerimizin üniversite tahsiline yoğun ilgisi halkın evlatlarını ırgat olarak gören kimi çevreleri rahatsız ediyor.

35 YAŞ ÜSTÜ KADINLARA EK KONTENJAN
Üniversitelerde zaman zaman mağduriyetlere yol açan Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'ni özgürlükçü bir bakış açısıyla değiştiriyoruz. Hazırlıklarını tamamlamak üzere olduğumuz yeni çalışma ile 35 yaş üstü kadınlara yükseköğretimde yeni bir kapı açıyoruz. Ön lisans ve lisans programlarında ek kontenjan tanımlayacağız. YÖK, 1981'de Türkiye'de 20 civarında üniversite varken kurulmuştur. YÖK'ün etkinliğini daha da artırmayı hedefliyoruz.