Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan'dan Aydemir'in 'çığ' iddialarına cevap!
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski AK Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan da dün Van'ın Bahçesaray ilçesinde ikinci çığ faciasında yaralanmıştı. Orhan, ''Bahçesaray ilçesine gitmek için kendine yol açtırırken çığın olduğu" yönündeki iddialarla ilgili açıklama yaptı. Orhan, ''Bu yalan haberler vicdansızlıktır'' dedi.
Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir, Van’da 38 yurttaşın yaşamını yitirdiği çığ felaketi hakkında yaptığı konuşmada “Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski AKP milletvekili (Gülşen Orhan) uyarıları dinlemedi. İş makinaları ile yolu açtırdı. Yüksek desibel çığı tetikledi ve minibüs çığın altında kaldı” demişti.
Erdoğan'ın danışması Gülşen Orhan yaşanan çığ felaketiyle ilgili açıklama yaptı.
Gülşen Orhan'ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle:
1- Maalesef acı bir bilançoyla karşı karşıyayız. Onlarca cenazemiz, şehidimiz, onlarca yaralımız var. Halen kar altından çıkmamış canlarımız var. Rabbimden vefat eden kardeşlerimize rahmet, yaralılara acil şifa, kar altındaki kardeşlerimize hayat niyaz ediyorum.
2- 4 Şubat, 16:30 civarında Bahçesaray yolunda meydana gelen çığ felaketi yaşandığında, Van Ankara seferini yapan 16:05 uçağımdaydım. Ankara’ya indiğimde olaydan haberim oldu. Geri dönmek için, sabah ilk uçak olan 07:40 uçağıyla Van’a hareket ettim.
3-Van'a ulaşınca Bölge hastanesinde bulunan hastalarımızı ziyaret ettik. Ziyaretimizin anlık görüntülerini twitter hesabımızdan paylaştık. Ardından felakette vefat eden vatandaşlarımızın cenazelerini, yakınlarıyla birlikte alıp Bahçesaray’a konvoy halinde hareket ettik.
4- Hastaneden ayrılış anımız ve görüntüler Van valimizin son durum açıklamasıyla medyada yayınlanmıştır. Felaketin gerçekleştiği yol olan Krapet Geçididinden Bahçesaray’a ulaşım idarece kapatıldığından söz konusu değildi artık.
5-Dolayısıyla, cenazelerle birlikte Hizan üzerinden Bahçesaray'a doğru hareket edildi. İddia edildiğinin aksine Çatak veya başka bir yerde toplantı yapmadım. Beş cenazenin acısı varken herhangi bir toplantı yapmam zaten mümkün değildi.
6-Ben olay yerinde çalışan ekipleri, son durumu, görmek için çığ bölgesine uğrayıp tekrar, cenaze konvoyuna dönmek üzere konvoydan ayrıldım. Tek araba ve bir kaç kişilik bir ekip olarak olay yerine vardık.
7- Vardığımda, kalabalık bir insan grubu, jandarma ekipleri, AFAD il müdürümüz ve ekibi çalışma yürütüyorlardı.
8-Oradaki yetkililerden bilgi almak için araçtan indikten iki dakika sonra çığ hepimizin üzerine düştü. Ben vardığımda herhangi bir iş makinası çalışmıyordu. Benim yanımda da hiç bir iş makinası yoktu ve olamazdı da.
9-Çalışmalarla ilgili hiç bir direktifim veya tavsiyem olmadı. Amacım sadece olay yerini bizzat görmek ve oradakilere yanlarında olduğumuzu hissettirmekti.
10-Cenazelerimizi götürürken onlardan ayrılıp çığ felaketinin yaşandığı yere gelmemize “toplantı için iş makinalarını yanına almış yolları açtırmış” demek yalancılıktır, acı bilmezliktir.
11-Felaket bölgesine gidip son durum hakkınsa bilgi alıp,oradakilerin yanında olduğumuzu söylemek istedik,ordan cenaze konvoyuna tekrar dönecektim. Çığ felaketinin yaşandığı yere geldiğimde daha 2 dakika dahi geçmeden çığ düştü altında kaldık,sonra kurtarılıp hastaneye götürüldük
12-Biz kendimize değil kaybettiğimiz canlar için acı çekerken kaynağı olmayan yalan bilgiler yaymak yalan üzerinden siyaset üretmek nedir bunun da adını siz koyun.
13- Bülent Aydemir gazeteciyse böyle bir iddia duyduysa keşke biraz daha araştırsaydı gerçeği öğrenirdi. Tabi Bülent Bey bunu duymamışsa kendisi bu senaryoyu üretmişse utanılası haline yalancılığı da eklememiz gerekecektir.
14- Maalesef benimle beraber çığın altında kalan onlarca insanımız yaşamını yitirdi. Acımız bu kadar büyükken, bu kadar büyük bir faciayi bütün hemşerilerimle ve milletçe beraber göğüslemeye çalışırken yapılan amaçlı ve yalan haberler VİCDANSIZLIKTIR.
15-Bu yalan ve iftiralar sadece benim değil tüm acılı ailelerin vicdanını yaralamıştır. Acılarımızı kullanıp, yalan senaryolarla siyaset üretenler, toplum mühendisliği ile öfke oluşturmaya çalışanlar benden değil tüm Van’dan ve Türkiye’den özür dilemelidir.