12 Tem 2014 09:58 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:26

Cumhurbaşkanı adayları arasındaki ekonomik uçurum

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayların "asgari sürede, azami tanıtım" için, yoğun bir kampanyaya, iletişim bombardımanına ve bunun için de büyük paralara ihtiyacı var.

Başbakan Erdoğan dışındaki adaylar, Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş, yarışa oldukça gerilerden başlamak durumunda. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) belirlediği ilkeler uyarınca, adaylar, kampanyalarını sadece bağışlarla yürütecek.

YSK'nın saptadığı bağış tutarı, en yüksek dereceli devlet memuru maaşına (Başbakanlık Müsteşarı) endeksli olarak, 9.082 TL'yi geçemeyecek. Bir ayda, en geniş kitleye ulaşmak, TV'de, yazılı medyada, kentlerde en görünür yerlerdeki ilan panolarında, mecra satın almak için milyonlarca lira gerekli.

Zülfikar Doğan'ın BBC Türkçe'de yer alan habaerine göre, Ankara, İstanbul gibi büyükşehirlerde, belediyelerce işletmeciliği özel şirketlere verilen bill board'ların neredeyse tümü, yerel seçimlerde AKP tarafından kapatılmıştı. Diğer partilerin adayları, "parasıyla" bile, panolarda yer bulamadı. Önceden rezervasyon yaptırılan bill board'lar da "doluluk" gerekçesiyle iptal edildi.

'Mütevazı düzeydeki bir aylık seçim kampanyası için en az 18-20 milyon TL gerekli'
Tanıtım videoları, seçim şarkıları için, medyada süre satın almanın dakikalık faturası, büyük meblağlara varıyor. Bu bedeller, dolar veya euro olarak belirleniyor. Reklam, tanıtım ve iletişim ajanslarının, hesaplamalarına göre, "mütevazı" düzeyde, bir aylık bir seçim kampanyasının asgari faturası, 18-20 milyon TL. Bu para, kişi başına 9.082 TL'yi geçmeyecek olan bağışlarla temin edilmek zorunda.

Siyasi partilerin, adaylara para yardımı yapması yasak! Hazine yardımı da yok. YSK'nın kontrolünde açılacak hesaplara bağış yapılacak. 20 milyon lirayı toplamak için, en az 2,5 milyon bağışçı bulmak gerekiyor. Kalkınma Bakanlığı'nın 'Türkiye'nin Yoksulluk Haritası' araştırmasına göre, nüfusun yüzde 16,3'ü, yani 12,5 milyon kişisi 4.515 TL'lik yoksulluk sınırının altında yaşayan bir ülkede, çoğu kişi için bunun iki katı olan, değil 9 bin lira, 100 TL bağış bile zor.

Bu halde, en az 10-15 milyon bağışçının seferber edilmesi gerekiyor.

ADAYLAR ARASINDAKİ EKONOMİK UÇURUM
CHP ve MHP, milletvekillerine, üyelerine, çağrı yaparak, İhsanoğlu'nun kampanyasına bağışta bulunulmasını istedi. HDP adayı Selahattin Demirtaş, "Lütfen gücünüz neye yetiyorsa, 1 lira da olsa bağışta bulunun" diye seslendi.

AKP sözcüleri ise "Kampanya için parasal sıkıntımız yok. 9 milyon üyemizin, her biri 1'er lira bile bağışlasa, 9 milyon lira hazır" diyor. Demirtaş, 5-6 milyon lira civarında bir bağış beklediğini söylüyor. Mütevazı ve gönüllülerle kampanya yürütmeyi planlıyor. İhsanoğlu da, kendisini destekleyen partilerin, üyelerinin desteğine umut bağlamış durumda.

Başbakan, "Rakiplerimle, eşit şartlarda yarışmıyoruz. Beni bir tek AKP destekliyor, İhsanoğlu'nu 5 parti" diyerek, "ironi" yapsa da, ortadaki ekonomik tablo, adaylar arasındaki ekonomik uçurumu gizleyemiyor.

Kampanya süresince "devletin olanaklarını kullanması" yasak olan Başbakana, özel uçağını, araç filolarını, televizyon kanallarını, binalarını, elemanlarını tahsis etmeye hazır, çok sayıda işadamı var.

YSK'nın bağış tavanı sınırlamasının, hükümete yakın işadamlarınca, her bir çalışan adına, tavandan yapılacak bağışlarla delineceği, Başbakanlık örtülü ödeneğinin, kampanyada kullanılacağı iddiaları da, de siyaset kulislerinin en sıcak tartışma konusu.

Başbakan, adaylığını 4 bin kişilik Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium'unda, Seçim Vizyonu'nu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'nde açıklıyor.

Bu dev kompleks, aynı zamanda Başbakanın seçim üssü olacak.
Ankara'daki üssü ise işadamı-müteahhit, yerel seçimde, AKP Çankaya Belediye Başkan adayı olan Barış Aydın'ın Holding binası. Bilgisayarları, elemanları, sosyal medya yöneticileriyle, bina komple Başbakana tahsis edildi.

Bir tarafta, bağış bekleyen iki aday, diğer yanda, bağışçıların kuyruğa girdiği bir aday! Seçim yarışının ekonomi fotoğrafı böyle…