Cübbeli Ahmet Hoca'dan bomba soykırım açıklaması: Sizde Ermenilik olmasa böyle yapar mısınız?
Gündemdeki “soykırım” tartışmaları sürerken Cübbeli Ahmet Hoca'dan ezberleri bozacak açıklamalar geldi.
Kamuoyunda "Cübbeli Ahmet Hoca" olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü
son günlerin en çok konuşulan konusu olan Ermeni soykırım'ı ile
ilgili olarak konuştu. Son sohbetinde bu konuya değinen Cübbeli,
soykırım idddialarını kabul edelim diyenler hakkında çok sert
ifadeler kullandı.
İşte o sözler:
Kur'an'ı Kerim'de "Allah'a ve peygamberine karşı savaşmaya kalkışan
ve yeryüzünde bozgunculuğa çalışanların cezası, öldürülmelerinden
veya asılmalarından veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama
kesilmesinden veya bulundukları yerden sürülmelerinden başka bir
şey olmaz" buyruluyor. Ermeniler ülkemizde zulüm yaptığı için
ecdadımız da Allah'ın bu emrini uygulamıştır. Soykırım değil tehcir
yapılmıştır.
İslam'da yeri geldiğinde kılıç da vardır. İslam'da cihat var,
kâfirleri püskürtmek var, sürgün var. Biz zamanında Ermenileri
tehcir ettik. Soykırım yapmadık. Müslüman soykırım yapmaz.
Soykırımı onlar yaptı. Biz tehcir yaptık. Şimdi birisi "Tehcir
yaptık" diyor, diğeri "Tehcir insanlık suçudur" diye cevap
veriyor.
İSLAM İLE SAVAŞTILAR
Tehcir sürgün etmek demektir. Sürgün İslam'da vardır. Ayette var.
"Allah'a ve peygamberine karşı savaşmaya kalkışan ve yeryüzünde
bozgunculuğa çalışanların cezası, öldürülmelerinden veya
asılmalarından veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama
kesilmesinden veya bulundukları yerden sürülmelerinden başka bir
şey olmaz. Bu, onların dünyada çekecekleri bir zillettir. Ahirette
ise kendilerine büyük bir azap vardır." (Maide Suresi, 33)
buyruluyor. Ermeniler İslam ve Kur'an ile savaştı. Yeryüzünde fesat
çıkarttı. Gidin Erzurum tarafına bir bakın.
519 BİN MÜSLÜMAN
Bizim Şakir hocanın abisi Selahattin Daloğlu bu konu hakkında kitap
yazdı. Sonra o da Aksaray'da evinde işkence edilmiş halde ölü
bulundu. O bu Ermeni mezaliminin kitabını yazdı. Ve onda ne
belgeler, bilgiler vardı. Şimdi de araştırmacılar, profesörler
hepsi anlatıyor. Birinci Dünya Savaşı'nda Ermeni çetelerinin
zulmünden 519 bin Müslüman kayıp. Evleri bastılar, kadınlara
tecavüz ettiler, toplu mezarlara gömdüler, çocuk süt emerken
anasının kucağından alıp, çocuğu tandıra attılar. Çocuğu cayır
cayır yaktılar, bağıra bağıra öldü. Çocuğun etini anasının ağzına
soktular. Anasına "Bunu yiyeceksin" dediler.
EN İYİ SAVUNMA SALDIRIDIR
Kadın durdu durdu "Sizi gâvurlar, kâfirler" diye bağırdıktan sonra
ağzından kan geldi. Acıya dayanamadığından kalbi, damarları
patladı, ağzından kan geldi, kadın öldü. Siz Ermeni dölleri şimdi
kalkmışsınız da Ermenilere soykırım yaptığımızı iddia edip,
tanımamızı istiyorsunuz. Sizde Ermenilik olmasa böyle yapar
mısınız?! 519 bin Müslümana katliam, soykırım yaptı bu dinsiz,
kitapsız Ermeniler. Onlar yaptı.
Savunmaya geçersek rezil oluruz. Özür dileyemeyiz. Özür dilemek
caiz değil. Gavurdan niye özür diliyorum?! Özür dilenmez. Taziye
falan yapıyorlar, ne taziyesi! Hiç öyle bir şey yok. Onlar zalimlik
yaptı. Biz onlara hiçbir şey yapmadık. Onlar zalimlik yapmışken biz
niye özür diliyor muşuz yahu?!
En iyi savunma saldırıdır. Sen ona yaptığı suçu anlatacaksın, rezil
olacak, susacak. Sen özür diledikçe üstüne üstüne geliyorlar. Şimdi
bütün devletler soykırımı tanımaya başladı. Ondan sonra
Güneydoğu'yu PKK'ya ver. Öbür tarafı Ermeni'ye ver. Bir şey kalmadı
yahu! Özür dilemek yok. Ben gavurdan niye özür dileyeceğim?!
DAĞLAR, TAŞLAR ŞAHİT
Kur'an yeryüzünde fesat çıkaranların cezasını söylüyor. "Kıtır,
kıtır öldürülecekler, asılacaklar ya da elleri ayakları çaprazlama
kesilecek" buyruluyor. Üç şıkkı yapmadığınız takdirde "Sürgüne
gönderilecekler" buyruluyor. Osmanlı yine de ilk 3 şıkkı yapmamış,
4. Şıkkı yapmış. Yani sürgüne göndermiş. Ne var bunda?! Sen
kesilmeyi bile hak etmişsin! Yaşlı insanlar anlatıyor, "Dağlar,
taşlar şahittir Ermenilerin bu köylerde yaptıklarına" diyor. Hala
ne şahitliklerimiz var.
ÖZÜR DİLEYEN SIKINTIYA GİRER
Etlerin üzerine "Çocuk kavurması" yazmışlar. Ermeniler çocukları
kesmişler, sırf çocukların etinden kavurma yapmışlar. Gülmek için
üzerlerine etiketler asmışlar, "Çocuk kavurması, kadın kavurması"
şeklinde. Bunlar böyle kitapsız. Bunlardan özür dileyen sıkıntıya
girer. Biz asla özür dilemiyoruz. Biz yanlış yapmadık çünkü. Kur'an
ayeti 4 seçenek söylüyor. Bizimkilerde öldürmek yerine sürgün
etmişler. Yolda aç kalmışlar, açıkta kalmışlar, ölenler olmuş. Onu
Birinci Dünya Savaşı'nda bütün Türkler de yaşadı, Müslümanlar da
yaşadı.
Yemen'e giden askerler Yemen'den dönemediler. Çanakkale'de aynısı
oldu. O Allah'ın kaderi. Sen onları aç bırakmadın, açık
bırakmadın.
GÂVUR GENERAL BİLE DONDU
O dönem Kazım Karabekir Paşa'nın yanına bir gâvur general geliyor.
O da onu alıp "Gelin, bakın şu Ermenilerin yaptığı mezalime"
diyerek gezdiriyor onu. Gâvurun generali gördükleri karşısında
gözlerine inanamamış; "İsa'nın kulları bu zulmü nasıl yapabildi?"
demiş. Çünkü biliyorsunuz İsa (Aleyhisselam)ın dini biraz daha
yumuşaktır. Yahudi gibi değildir. Hristiyanlıkta merhamet, acıma
var gibi lafları var. Gâvurun generali bile dondum kaldım
demiş.
YALANDIR, ASILSIZDIR
"Arşivleri açalım" diyorsun, yanaşmıyorlar. "Tarihçiler araştırsın"
diyorsun, yok! "Kayıtlar var, çıkaralım bakalım kim kime ne yapmış"
diyorsun, yok! Anca "Sen bana soykırım uyguladın" diyorlar, kabul
etmemizi istiyorlar. Yalandır, asılsızdır bunlar.
NASIL SABREDİLSİN?
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kılıçla gönderildi. Regaib
gecesinde gönderildi. Ama kılıcı da hak edenine kullandı. Hak
etmeyene kılıç kullanmadı. Yine bizim atalarımız bu Ermeni
çetelerine, Müslümanlara yaptıkları zulme rağmen "Bari başka
taraflara sürgün gidin" demiş. Buradaki Müslümanların köylerini
yaktınız, yıktınız, viran ettiniz. Milleti ahırlara doldurdunuz,
kestiniz, tecavüz ettiniz. Buna nasıl sabredilsin?