12 Mayıs 2010 21:08 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:17

CÜBBELİ AHMET HOCA TÜRKÜCÜLERİ Mİ KISKANDI? PEKİ NELER SÖYLEDİ?

Kendisini dinlemeye gelenlerin sayısının az olmasından yakınan Cübbeli Ahmet Hoca; Şimdi buraya bir türkücü gelseydi 20- 30 bin kişi toplanırdı' dedi.

Cübbeli Ahmet Hoca konuşmasına 500 kişi gelince isyan etti

Kendisini dinlemeye gelenlerin sayısının az olmasından yakınan Cübbeli Ahmet Hoca; 'Şimdi biz duymadık, bilmedik ayaklarına yatmayın. Şimdi buraya bir türkücü gelseydi 20- 30 bin kişi toplanırdı' dedi..

Şanlıurfa'ya, Eyüp Nebi Eğitim Kültür Yardımlaşma Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği'nin davetlisi olarak gelen 'Cübbeli Ahmet Hoca' olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, düğün salonunda yaklaşık 500 kişiye hitap etti. İlginç vaazları ile kamuoyunun dikkatini çeken Cübbeli Ahmet Hoca'nın, 2 koruma eşliğinde düğün salonundaki gelin- damat masasında konuşma yapması dikkat çekti.

Aşırı sıcaktan cübbesini çıkardı
Şanlıurfa Eyüp Nebi Eğitim Kültür Yardımlaşma Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği'nin davetlisi olarak kente gelen Ahmet Mahmut Ünlü cemaatle buluştu. Düğün salonunda 500 kişiye hitap eden Cübbeli Ahmet Hoca, salonun aşırı sıcak olması nedeniyle önce cübbesini çıkardı, ardından gelin ve damat masasına yörede 'Zıbın' olarak bilinen elbiseyle oturdu. Sağ ve solunda iki koruması bekleyen, masanın önüne konulan bir vantilatörle serinlemeye çalışan Cübbeli Ahmet Hoca, kendisini dinlemeye gelenleri iltifatlara boğarak zaman zaman güldü, bazen de güldürdü.

'Şekerim 400'e yakın'
Hasta olduğu halde söz verdiği için kente geldiğini belirten Cübbeli Ahmet Hoca, kalabalığı görünce biraz iyileştiğini belirtti. Konuşması sırasında kendisini dinleyenlerin zaman zaman güldüren Cübbeli Ahmet şunları söyledi:
"Allah-u Teala bu mübarek şehir, bu mübarek diyar, enbiya, evliya merkezi Şanlıurfa'mızda bizleri bir araya getirdi. Benimde rahatsızlıklarım olduğu halde söz verdim daha önce. Allah bizi sözümüzde durmaya muvaffak etti. Şu anda şekerim 400'e yakın. Cebimde ilacım var, onu kullanıyorum. Ama Allah'ımız şekerimize zikzak oluyor. Yani ne tatlı yemişim, ne de bir şey yemişim, ama böyle bir rahatsızlık var. Allah hepimize maddi, manevi, hepimizin derdine devalar, hastalıklarımıza şifalar versin."

'Benim gibi cübbeli, takkeli, irticacı, yobaz mağaradan çıkma gelirse...'
Kendisini dinlemeye gelenlerin sayısının az olmasından yakınan Cübbeli Ahmet Hoca şöyle dedi:
"Şimdi biz duymadık, bilmedik ayaklarına yatmayın. Şimdi buraya bir türkücü gelseydi 20- 30 bin kişi toplanırdı. Benim gibi cübbeli, takkeli, irticacı, yobaz mağaradan çıkma gelirse az kişi gelir. İnsanlar hep böyledir. Din garip geldi, garip dönecek. Kaşıyanı kaşıyacaksın. Bu adamı kaşımazsan yazık olur, günah olur. Adam uyuz olmuş. Kaşıyorum bas bas bağırıyor. Bende bunu kaşımadım mı günah sayılır."

'Oturmuşlar televizyonun başına...'
Salonda cübbe, takke giymiş yaşlı ve gençlerin bulunduğu cemaate seslenen Cübbeli Ahmet Hoca, insanların televizyon başlarında diziden diziye filmden filme geçip zaman harcadıklarını belirterek, "Oturmuşlar televizyonların başına namaz yok, abdest yok, helal yok, haram yok, bu kanallar lazım mı diye bakan bile yok. Bunlar da güvence var. Sanki bize bir şey olmaz diyorlar."

Cezaevinde yattığı yıllarda kendisine bir Urfalının sahip çıktığını esprili bir şekilde anlatan Cübbeli Ahmet yaklaşık 2 saat süren konferansın ardından dinlenmek için otele geçti.