COŞKUN ARAL ACUN ILICALI İÇİN AĞIR KONUŞTU, O BELGESELCİYSE BEN LOKOMOTİFÇİYİM!
İz TV'nin kurucusu Coşkun Aral , Skyturk 360'ta yayınlanan "Şimdi Söz Sizde" programına konuk oldu.
Skytürk 360'ta yayınlanan "Şimdi Söz Sizde" programında Hilmi Hacaloğlu'nun sorularını yanıtlayan Coşkun Aral, ülkenin cehaletten Avrupalı olamadığını söyledi: "Türkiye'nin bir tarafından Parizyenler var diğer tarafında baskın çıkmaya çalışan Taliban var"
Aral, "Bizim bir tarafımız 3000 kilometre ötede Paris'e bakıyor,
bir parizyen gibi yaşayabiliyoruz ama baskın çıkmaya çalışan bir
Kabil var, Taliban var. İkisini dengeleyebiliriz. Onu
denetleyemiyoruz" dedi.
Türkiye'nin en kıdemli savaş muhabirlerinden Aral, Kabil'le neden
bağ kurduğunu ise şöyle özetledi.
'Afgan İslamcılar, abdestimi ayakta yaptığım için beni kurşuna
diziyordu'
"80'lerde Afganistan'da çok kaldım. Cemiat-i İslamiye Rabbani'nin
kurduğu parti, onlarla da birlikteyim bir gün. Militanlarla
giderken küçük abdestimi ayakta yaptığım için kurşuna dizliyordum.
Onlara göre, bu kafirlikti. Kol tüyleri aşağıya gitmiyor diye
insanlar kurşuna diziliyordu".
Siirtli dindar bir aileden geldiğini söyleyen Coşkun Aral,
bağnazlığın aklın önüne geçmesini de kendi yaşamından iki hatırayla
örnekledi.
'Hava korsanları Osmanlıca-Türkçe sözlük içinde uçağa silah
soktu'
"1980'de bindiğim bir uçak kaçırıldı. O uçağın içine silah nasıl
konmuştu biliyor musunuz? Türkçe-Osmanlıca içine konmuşlar. Bizim
polisler kuran diye o kitabı öpüp başına koyuyor, içine bakmıyor.
İslam adı altında bir sürü olumsuzluğa geçit veriliyor. Ben kendim
Siirtliyim. Tillo'da daha yakınlarda kendi yakınlarımın birilerinin
ayağını öptüğünü gördüğümde yerin dibine girdim. Benim ailem
inançlı bir aile ama inancın bu kadar sömürülmesine izin
verilmemesi gerekiyor."
Aral: Muhteşem Yüzyıl Başbakan'ın işi değil
Coşkun Aral, Başbakan Erdoğan'ın Kanuni sultan Süleyman'ın
yaşamını tahrif ettiği gerekçesiyle Muhteşem Yüzyıl'a tepki
göstermesini de eleştirdi.
Deneyimli belgeselci, "Bir başbakanın işi değil bir dizi. Sinemada
romanda senarist bir takım şeyleri yaratır. Türkiye'de Muhteşem
Yüzyıl onları rahatsız ediyorsa, çok rahatsız edici gerçek
formatlarına uymayan inanılmaz programlar var. Türk gençliğini
başıboşluğa sürükleyen, neredeyse avantacılığına götüren işten
uzaklaştıran, libido yükseltici özellikleri olan programlar var.
Abuk subuk şov programlarını kastediyorum" dedi.
Kendisini muhafazakar olarak niteleyen kanallarda da "büyü, efsane,
cinler sürekli gündeme getirilmesini" eleştiren Aral'a halkın bu
tür şeylerle oyalanması "cahiliye devrini" hatırlatıyor.
O eğlence satlerinin, hedef kitleleri belli, yayın süreleri belli,
bunlara uyulmuyor. Muhafazakar diye nitelenen kanallarda büyü mü
efsane mi cinler mi bunlar sürekli gündeme getiriliyor. Ben dini
kitaplara müdahaleye karşıyım. Ama gelip de halkın bu tür şeylerle
oyalanması cehiliye devrinden farklı değil.
'Kızımın eğitimi için Türkiye'den ayrılmayı
düşünüyorum'
Aral, Türk eğitim sisteminin de kendisine güven vermediğini
söyledi.
"Ben babayım, 9 yaşımda bir kızım var. Ben ülkeden ayrılmayı
düşünüyorum. Çünkü eğitim sistemi korkunç kötü. Emin Oktay'ın
tarihi dışında eski sistemi arıyorum. Tarih doğrusuyla yanlışıyla
irdelensin".
'O belgeselciyse ben lokomotifçiyim'
Belgesel kanalı İz TV'nin kurucusu Coşkun Aral, "Türkiye'de
belgesel çok izleniyor" iddialarını da gerçekçi bulmadığını
söyledi. Coşkun Aral, isim vermeden Acun Ilıcalı'ya da
eleştirdi.
Aral, "insanların belgesel seyrettiği yalan. Biz o ayrımı
yapamıyoruz. Biz yıllarca Türkiye'de gittiği ülkeyi bilmeyen
insanların sunduğu plajlardaki dekolteli bikinili kızlarla yaptığı
programları belgesel kabul ettik. Bir üniversitemiz plajdan program
yapan insana belgeselci diye ödül verdi. O belgeselciyse ben
belgeselci değilim, lokomotifçiyim" dedi.