"ÇOCUKLAR DUYMASIN'DA NE ÇOCUK KALMIŞ NE ANNE BABA"
ATV ekranlarında yeniden başlayan Çocuklar Duymasın dizisine Taraf yazarından sert eleştiri.
“Dağ fare doğurdu; seyirci, fare yavrucuklarını pek sevdi!”
Çocuklar Duymasın’ın yeniden hayatımızda zuhur edeceği fikri pek sıkıcı görünmüştü bana ilk duyduğumda.
Eskinin yenilenebileceğine inanmanın boşuna medet ummak olduğunu bilirim çünkü.
Hayat, böyle öğretir bize.
Ara verilmiş geçmişin devamı olmaz hiç!
Herakleitos, boşuna mı, aynı nehre iki kere girilmez demiş.
Geçmiş, ancak bazı radikal değişikliklerle, şimdiki zamanın gidişatına ayak uydurabilir.
Çocuklar Duymasın’ın sıcak yaz günlerinde boşluk dolduracağı düşünülmüş olabilir.
Ama boşluk doldurmak geçici bir durumdur, başarısına fazla kulak asmamak gerekir.
Yedi yıl sonra yeniden çekilen Çocuklar Duymasın’da ne çocuk kalmış, ne de çocuk anası babası.
Çocuklar kocamış, evlenecek yaşa gelmişler, ebeveynlerinin onlardan değil, onların ebeveynlerinden saklamak isteyecekleri birçok şeyleri olacak yaştalar şimdi.
Bu kadar zaman sonra yeniden çekilen ve yayınlanan ilk bölümün antresi nedense karakter oyuncularla başladı. İlk sahnelerde insanı canından bezdirecek kadar uzun sürdü karakter oyuncuların incir çekirdeğini doldurmayan muhabbetleri ve çekişmeleri.
Bekledik durduk dizinin starları ne zaman antre yapacak diye. Bir dizi film; seyircisinin aklını çelecek, ilgisini uyandıracak bir oyunla, bir durumla atar ilk adımını, ki izlenmeye devam edilsin.
Ama öyle olmadı işte.
Nihayetinde starlar (Pınar Altuğ ve Tamer Karadağ) girdi sahneye, yıllanmış evlilikler sakızının en çiğnenmiş hallerini döküp saçarak.. yok “bir gün olsun, bir demet çiçek alıp gelmezsin eve”, yok “koltuklarıma otururken yastıklarımı bozma” kabilinden, güya yıllanmış evliliklerin eşlerine –hem kadın, hem de erkek kısmına- en bayatından mesajlar göndererek, seyirciyi pervasızca budala yerine koyarak!
Ayıp yavu, kaldı mı artık böyle diyalog yazmalar!
Safi zaman doldurma amaçlı!
Hayat kadar uzun sahneler.. tartışmalar, eş zamanlı dizi tadında, uzat babam uzat!
Peki nerede ana dramatik çelişki?
Yok!
Attaa gitmiiiş!
Geri dönmeye de niyeti yok. Bütün bir bölüm, uyduruk bir tatil temasıyla sürüklenip durdu. Küçük burjuvanın ucuza tatile gitme kurnazlığına aman ne şahane bir eleştirel yaklaşımdı!
Anlayacağınız aylardır reklamları yapılan Çocuklar Duymasın, benim açımdan dağın fare doğurması olayıdır sadece.
Ama izlenme raporlarına bakılırsa, bu fare yavrularına pek düşkün bizim seyircinin bir kısmı.
Yaz akşamları eve kapanmış oturan seyirci de ne yapsın aslında? Ne seyretsin? Karşısına ne getirilirse onu izliyor işte! Kanalın bağlı olduğu grubun gazeteleri, tv köşeleri filan da –gönüllü- goygoyculuğunu üstlenince (kendi gruplarının kanalında yayınlanan dizileri övmelere doyamamaları da ayrı bir neşe kaynağı tabii..) 9.81 izlenme oranını yakalayabilmiş. Ama yeni sezonda, tatildeki diziler yeni bölümleriyle arz-ı endam edince, Çocuklar Duymasın’ın reytingleri ne olacak dersiniz?
Ben olsam, Çocuklar Duymasın yerine, aynı saatte Fox Tv’de yayınlanan ve kaliteli bir yapım olan Keskin Bıçak’ı seyrederim.
Nitekim, öyle yapıcam artık!
Telesiyej/Taraf