08 Tem 2012 13:24
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:53
''ÇIPLAK GERÇEK; HAZAL ASLINDA HİÇ YOK''
Sina Koloğlu, Star TV'nin bu akşam ilk bölümüyle ekrana gelecek yeni dizisi "Çıplak Gerçek"i yazdı...
Çıplak Gerçek: Hazal aslında hiç yok
Star yapım şirketini kurdu ve ilk işini bu akşam görücüye çıkarıyor; ‘Çıplak Gerçek’. İlk bölümü izledim. Dizinin 16 bölüm yani tamamında, kaybolan Hazal’ın (Beste Kökdemir) aslında hiç olmaması en vurucu olay. Sanırım diziyi gizemli kılan bu. Peki Hazal’ı nerede bulabiliyoruz? Başından ayrılmadığı ve kendi iç dünyasını paylaştığı bilgisayarda. Bir mekanda geçiyor dizi. Anlatacak derdi olmasa belki, diyaloglar sıkabilir. Öyle pıt, pıt hızlı hızlı ilerlemeyi sevmiyor. Hazal’ın anne ve babası boşanmış daha sonra, her ikisi yine ayrı ayrı evlilikler yapmışlar. Dizi, bir de onların derdine düşürüyor.
İlk bölümde ‘sıkılmaca yok ona göre’ mesajını samimi veriyor, sizde kabul ediyorsunuz. Polise işin düşerse başınız aslında kendi olayınızla belaya girmiyor, tüm ‘kirli çamaşırlar’ da icabında ortaya çıkıyor. Dizinin bence altını çizdiği bir başka olay. Hazal’ın babası Korhan (Cem Bender), üvey babası Harun (Mustafa Uğurlu) ve Mine (Derya Alabora) arasında daha birinci bölümde sorgu odasındaki konuşmalar, buna bir işareti oldu. Bilgisayarların varlığıyla kendi özel hayatımız, bir çırpıda kendini ele veriyor. Belkide kayıp Hazal’ın hikayesinin bir ucunda da bu gerçek var.
‘Çıplak Gerçek’ ismi üzerinde aslında her yere dokunuyor. Hiçbir karakter oturduğu sandalyenin ya da bulunduğu yerin sınırları içinde olmayacak mesajını veriyor. Komiser Galip (Yetkin Dikinciler) bize dizinin başında psikolojik saplantılı eşi ve çocuklarıyla başlı başına bir sorunlar yumağı içinde olduğunu gösteriyor. İzlerken “Oğlum sen önce git kendi sorunlarını sorgula” demek geliyor insanın içinden.
Oyunculuk nasıl?
Ekip özenle seçilmiş. Bir de ‘benim rolüm daha önemli’ olayı yok. Derya Alabora, kaybolan kızının peşindeyken zaten, hayatla telaşlı bir ilişki içinde olan anneyi çok güzel canlandırıyor. Mustafa Uğurlu, Yetkin Dikinciler ve Cem Bender ‘biz işimizi biliriz’ durumunda. Ben Erdem Akakçe’nin hastasıyım bu arada belirteyim.
45 dakika hikayesi
Bu akşam iki bölüm arka arkaya geliyor. Yani yaklaşık 90 dakika. Star, sanırım “45 dakikaya milleti şöyle eski usül alıştırayım” diye düşünmüş olacak. Aslında 45 dakika yetiyor. Yani doyuyorsun, öyle bir yapısı var dizinin. Sanki bir bölüm yeter diye düşündüm. Siz bilirsiniz.
Rüyalarına girmiştir
Beste Kökdemir “Hani öyle dursun yeter abi” diyerek, gençlerin şimdiden rüyalarına girmiştir bile. Ve üzerine bol bol internet ortamında yazacaklardır, tweet atacaklardır. Ve o artık ünlüdür. Bunun altını çizeyim.
Müzikler Redd imzalı
Redd grubunun solisti ve bas gitarcısı Doğan Duru, müzikleri yapmış. Jenerik müziğini Beste Kökdemir seslendirmiş. Sesi nasıl diyeyim tam bizim gençlerin seveceği kıvamda. Parça da giderek kitlesini oluşturur. Bir albüm ardından gelir. Jenerikte sözler pek anlaşılmıyor. Sanırım ‘gençlerin tarzı’ böyle! Dizi içinde müzikler ‘ben işimi yaparım, diziye tadımı veririm’ kıvamında. Az ve öz. Cayır cayır ‘yalancı keman’ dinlemiyorsunuz (lafım birilerine gitmiştir icabında!).
Sina KOLOĞLU / MİLLİYET
Star yapım şirketini kurdu ve ilk işini bu akşam görücüye çıkarıyor; ‘Çıplak Gerçek’. İlk bölümü izledim. Dizinin 16 bölüm yani tamamında, kaybolan Hazal’ın (Beste Kökdemir) aslında hiç olmaması en vurucu olay. Sanırım diziyi gizemli kılan bu. Peki Hazal’ı nerede bulabiliyoruz? Başından ayrılmadığı ve kendi iç dünyasını paylaştığı bilgisayarda. Bir mekanda geçiyor dizi. Anlatacak derdi olmasa belki, diyaloglar sıkabilir. Öyle pıt, pıt hızlı hızlı ilerlemeyi sevmiyor. Hazal’ın anne ve babası boşanmış daha sonra, her ikisi yine ayrı ayrı evlilikler yapmışlar. Dizi, bir de onların derdine düşürüyor.
İlk bölümde ‘sıkılmaca yok ona göre’ mesajını samimi veriyor, sizde kabul ediyorsunuz. Polise işin düşerse başınız aslında kendi olayınızla belaya girmiyor, tüm ‘kirli çamaşırlar’ da icabında ortaya çıkıyor. Dizinin bence altını çizdiği bir başka olay. Hazal’ın babası Korhan (Cem Bender), üvey babası Harun (Mustafa Uğurlu) ve Mine (Derya Alabora) arasında daha birinci bölümde sorgu odasındaki konuşmalar, buna bir işareti oldu. Bilgisayarların varlığıyla kendi özel hayatımız, bir çırpıda kendini ele veriyor. Belkide kayıp Hazal’ın hikayesinin bir ucunda da bu gerçek var.
‘Çıplak Gerçek’ ismi üzerinde aslında her yere dokunuyor. Hiçbir karakter oturduğu sandalyenin ya da bulunduğu yerin sınırları içinde olmayacak mesajını veriyor. Komiser Galip (Yetkin Dikinciler) bize dizinin başında psikolojik saplantılı eşi ve çocuklarıyla başlı başına bir sorunlar yumağı içinde olduğunu gösteriyor. İzlerken “Oğlum sen önce git kendi sorunlarını sorgula” demek geliyor insanın içinden.
Oyunculuk nasıl?
Ekip özenle seçilmiş. Bir de ‘benim rolüm daha önemli’ olayı yok. Derya Alabora, kaybolan kızının peşindeyken zaten, hayatla telaşlı bir ilişki içinde olan anneyi çok güzel canlandırıyor. Mustafa Uğurlu, Yetkin Dikinciler ve Cem Bender ‘biz işimizi biliriz’ durumunda. Ben Erdem Akakçe’nin hastasıyım bu arada belirteyim.
45 dakika hikayesi
Bu akşam iki bölüm arka arkaya geliyor. Yani yaklaşık 90 dakika. Star, sanırım “45 dakikaya milleti şöyle eski usül alıştırayım” diye düşünmüş olacak. Aslında 45 dakika yetiyor. Yani doyuyorsun, öyle bir yapısı var dizinin. Sanki bir bölüm yeter diye düşündüm. Siz bilirsiniz.
Rüyalarına girmiştir
Beste Kökdemir “Hani öyle dursun yeter abi” diyerek, gençlerin şimdiden rüyalarına girmiştir bile. Ve üzerine bol bol internet ortamında yazacaklardır, tweet atacaklardır. Ve o artık ünlüdür. Bunun altını çizeyim.
Müzikler Redd imzalı
Redd grubunun solisti ve bas gitarcısı Doğan Duru, müzikleri yapmış. Jenerik müziğini Beste Kökdemir seslendirmiş. Sesi nasıl diyeyim tam bizim gençlerin seveceği kıvamda. Parça da giderek kitlesini oluşturur. Bir albüm ardından gelir. Jenerikte sözler pek anlaşılmıyor. Sanırım ‘gençlerin tarzı’ böyle! Dizi içinde müzikler ‘ben işimi yaparım, diziye tadımı veririm’ kıvamında. Az ve öz. Cayır cayır ‘yalancı keman’ dinlemiyorsunuz (lafım birilerine gitmiştir icabında!).
Sina KOLOĞLU / MİLLİYET