İlk dram işinde heyecanlandın mı?
Oyuncu koçum bu işe başlarken “Enis acilen bu ruh halinden çık, her şeyi tatlı halledeceğim diye duygularını kaybedeceksin” dedi. Bu konuşma beni çok etkiledi. “Konservatuar okudum, benim için role girmek dert değil” diyordum ama ilk bölümde çok zorlandım. Üç repliğim vardı, defalarca çektik. Sonra oynadım, ilk başta istediğim gibi olmadı. Kurdeşen döktüm diyebilirim. Ama zamanla istediğim gibi oldu.
İlk bölümü izlerken ne hissettin?
“Ben bittim” diye izledim. Çünkü ilk çektiğimiz sahnede sesim öyle titriyordu ki... Kalp çarpıntım oldu.
Ama hemen geçti bunlar. Bana da ders oldu. Bir şeyleri unutup hayatımı nasıl tekdüze hale getirmişim; yüzüme tokat gibi vurdu. Bu yüzden Muzo karakteri bana çok iyi geldi.
Muzo karanlık bir tip. Senin kendi karanlık dünyana dair keşifler oldu mu?
Evet, bir derdim varsa o derdin içinde biraz boğulmam gerektiğini hatırlattı bana.
Bu sezon Muzo’yu neler bekliyor?
Biz de her hafta senaryo geldikçe öğreniyoruz. Ama ‘camdaki kız’la aynı evde yaşamanın baskısından dolayı tam evi terk edecekken annesinin kıza yaptığı baskıyı fark etti, evde kalmayı ve kızı kollamayı tercih etti. Yani Muzo evde herkesi izleyecek.