02 Eyl 2015 16:57
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:51
CHP'li vekilden Taraf'a ziyaret: Gazeteciler piyanonun tuşları olmayacak!
Medyaya yönelik baskıları araştırmak ve rapor haline getirmek için kurulan 'CHP Medyaya Baskıları Araştırma Komisyonu' üyesi gazeteci Milletvekili Barış Yarkadaş Taraf Gazetesi'ni ziyaret etti.
Taraf Gazetesi, Medya Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arslan ve Yazı İşleri Müdürü Cüneyt Oruç ile bir araya gelen Yarkadaş, "Özellikle Koza İpek Grubu'na yönelik baskıların ardından bu baskıların tüm medyaya sıçraması tehlikesine karşı bir kamuoyu yaratmak hem de gazeteciler ile dayanışma içinde olmak istiyoruz. Aynı zamanda tarafsız bir şekilde medya kuruluşlarının yaşadığı baskıları bir rapor haline getirerek bugün saat 16.00'da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne sunmak istiyoruz" dedi.
Muhalif medyanın sorunlarının AK Parti'nin meclisi çalıştırmamasına rağmen meclise taşıyacaklarını belirten Yarkadaş, medyaya sadece editöryel baskı olmadığını; reklam gelirleri ve açılan davalar ile yola getirilmek istendiğini de ifade etti.
TARAF: BASKI ALTINDAYIZ
Taraf Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Cüneyt Oruç ise; iktidarı eleştiren her başlıkta SPK müfettişi ve mali müfettişi ile denetleneceklerini bildiklerini ifade etti. Manşetleri için gerekli bedele razı olduklarını belirten Oruç, "Türkiye çok ağır bir bedel ödüyor. İktidarı eleştiren medya, STK ve tüm kesimler ağır bir baskı altında" diye konuştu.
TARAF: DAVA ÜSTÜNE DAVA AÇILIYOR
Taraf Medya Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arslan da; dayanaksız baskınların yapıldığını belirterek, "Hiç kimsenin sesinin çıkmaması için yapılan dayanaksız operasyonları kimseye anlatamazsınız. Başlangıçta herkes suçluymuş gibi gösteriliyor. Bir algı operasyonu var" dedi. Operasyonlardan ayrı olarak Taraf Gazetesi'nin reklam geliri olarak da baskı altında olduğunu kaydeden Arslan, "Geçen yıl 250 milyon liralık reklam veren kamu bankalarından Taraf 1 lira almadı. Medyaya yönelik bu baskı geçici hükümete rağmen devam ediyor. El konulan şirketlere sanki devletin kendi şirketiymiş gibi davranılıyor" diye konuştu. Kendilerine karşı açılan yüzlerce dava olduğunu dile getiren Arslan, "Basın Kanunu'nda tekzip süresi 60 gün iken, üzerinden 4 ay geçmiş olmasına rağmen tekzip yayınlamaya zorlanıyoruz" şeklinde konuştu.
Taraf Gazetesi yöneticileriyle görüşmesinin ardından açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Yarkadaş, AK Parti'nin medyaya yönelik baskılarını Hitler'in Propaganda Bakanı Goebbels'in gazeteciler için yaptığı "Gazeteciler bir piyanonun tuşları gibi olmalı. Biz hangi tuşa basıyorsak o sesi çıkarmalı" tanımını anımsatarak, AK Parti'nin medyayı şekillendirme planına izin vermeyeceklerini ve buna karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini vurgulayarak, "Tayyip Erdoğan ve bürokratları unutmasın ki Hitler ile birlikte bürokratları da yargılandı" dedi.
HAVUZU KAMU BANKALARI DOLDURUYOR
İktidarın kendisine muhalif olan tüm gazeteleri susturmak için her türlü yöntemi denediğini bir kez de Taraf Gazetesi'nden dinlediğini aktaran Yarkadaş, "Bir gazetenin yayın yapabilmesi için en önemli unsur reklamdır ama kamu bankalarından gelen 250 milyon liralık reklam gelirinden Taraf Gazetesi dahil, BirGün,Yurt, Aydınlık, Sözcü, Cumhuriyet ve Yeniçağ gibi gazetelerde faydalanamıyor. Reklam gelirleri çok az satan kamuoyunda hiç bir etkisi olmayan, sahte satışlar ile şişirilmiş havuz medyasına gidiyor" diye konuştu.
HABER ALMA HAKKI ENGELLENİYOR
Gazetecilere ve gazetelere açılmış onlarca dava olduğunu anımsatan Yarkadaş, şöyle devam etti:
"Gazetecilere açılmış davalar haber alma hakkının engellenmesidir. AKP istediği yayına yapmayan gazetelere yaşam hakkı tanımıyor. Dava, reklam geliri, mali baskınları ile yıldırmaya çalışıyor. 1 Kasım'da iktidar değişecek medyaya ve halka yönelik baskı yapanlar yargılanacak. medyayı susturmak halkı susturmak demektir. Medyayı susturmak kamuoyunun özgürce oluşmasını engellemek demektir. Medyayı susturmak katliam yapmak demektir. Medyayı susturmak demokrasiyi katletmek anlamına gelir. Kaçak Saray'da oturan kişiye ve onun bürokra
Muhalif medyanın sorunlarının AK Parti'nin meclisi çalıştırmamasına rağmen meclise taşıyacaklarını belirten Yarkadaş, medyaya sadece editöryel baskı olmadığını; reklam gelirleri ve açılan davalar ile yola getirilmek istendiğini de ifade etti.
TARAF: BASKI ALTINDAYIZ
Taraf Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Cüneyt Oruç ise; iktidarı eleştiren her başlıkta SPK müfettişi ve mali müfettişi ile denetleneceklerini bildiklerini ifade etti. Manşetleri için gerekli bedele razı olduklarını belirten Oruç, "Türkiye çok ağır bir bedel ödüyor. İktidarı eleştiren medya, STK ve tüm kesimler ağır bir baskı altında" diye konuştu.
TARAF: DAVA ÜSTÜNE DAVA AÇILIYOR
Taraf Medya Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arslan da; dayanaksız baskınların yapıldığını belirterek, "Hiç kimsenin sesinin çıkmaması için yapılan dayanaksız operasyonları kimseye anlatamazsınız. Başlangıçta herkes suçluymuş gibi gösteriliyor. Bir algı operasyonu var" dedi. Operasyonlardan ayrı olarak Taraf Gazetesi'nin reklam geliri olarak da baskı altında olduğunu kaydeden Arslan, "Geçen yıl 250 milyon liralık reklam veren kamu bankalarından Taraf 1 lira almadı. Medyaya yönelik bu baskı geçici hükümete rağmen devam ediyor. El konulan şirketlere sanki devletin kendi şirketiymiş gibi davranılıyor" diye konuştu. Kendilerine karşı açılan yüzlerce dava olduğunu dile getiren Arslan, "Basın Kanunu'nda tekzip süresi 60 gün iken, üzerinden 4 ay geçmiş olmasına rağmen tekzip yayınlamaya zorlanıyoruz" şeklinde konuştu.
Taraf Gazetesi yöneticileriyle görüşmesinin ardından açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Yarkadaş, AK Parti'nin medyaya yönelik baskılarını Hitler'in Propaganda Bakanı Goebbels'in gazeteciler için yaptığı "Gazeteciler bir piyanonun tuşları gibi olmalı. Biz hangi tuşa basıyorsak o sesi çıkarmalı" tanımını anımsatarak, AK Parti'nin medyayı şekillendirme planına izin vermeyeceklerini ve buna karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini vurgulayarak, "Tayyip Erdoğan ve bürokratları unutmasın ki Hitler ile birlikte bürokratları da yargılandı" dedi.
HAVUZU KAMU BANKALARI DOLDURUYOR
İktidarın kendisine muhalif olan tüm gazeteleri susturmak için her türlü yöntemi denediğini bir kez de Taraf Gazetesi'nden dinlediğini aktaran Yarkadaş, "Bir gazetenin yayın yapabilmesi için en önemli unsur reklamdır ama kamu bankalarından gelen 250 milyon liralık reklam gelirinden Taraf Gazetesi dahil, BirGün,Yurt, Aydınlık, Sözcü, Cumhuriyet ve Yeniçağ gibi gazetelerde faydalanamıyor. Reklam gelirleri çok az satan kamuoyunda hiç bir etkisi olmayan, sahte satışlar ile şişirilmiş havuz medyasına gidiyor" diye konuştu.
HABER ALMA HAKKI ENGELLENİYOR
Gazetecilere ve gazetelere açılmış onlarca dava olduğunu anımsatan Yarkadaş, şöyle devam etti:
"Gazetecilere açılmış davalar haber alma hakkının engellenmesidir. AKP istediği yayına yapmayan gazetelere yaşam hakkı tanımıyor. Dava, reklam geliri, mali baskınları ile yıldırmaya çalışıyor. 1 Kasım'da iktidar değişecek medyaya ve halka yönelik baskı yapanlar yargılanacak. medyayı susturmak halkı susturmak demektir. Medyayı susturmak kamuoyunun özgürce oluşmasını engellemek demektir. Medyayı susturmak katliam yapmak demektir. Medyayı susturmak demokrasiyi katletmek anlamına gelir. Kaçak Saray'da oturan kişiye ve onun bürokra