CHP'li vekilden seçim vaadi: Gerekirse Survivor kaldırılacak...
CHP İstanbul Milletvekili Adayı Kazım Bilgen, kaıldığı "Medya Toplumu" konulu söyleşide çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Adayı İsmar Yönetim
Kurulu Başkanı Kazım Bilgen, medyanın toplum üzerindeki olumsuz
etkilerinden bahsederken çok çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Bilgen, ” Ahlaki çöküntü, din üzerinden, medya üzerinden sanki
gelişmeymiş gibi pompalanıyor. İnsanlar birbirlerinin kuyusunu
nasıl kazarım tarzı programlarla ilgilenirken düşünemiyor ve
üretemiyor. Gerekirse Survivor bile yayından kaldırılır” dedi.
Katıldığı “Medya Toplumu” konulu söyleşide yöneltilen bir soruya
“Gerekirse Survivor bile yayından kaldırılır. Yaratılan medya
toplumu, yurt içindeki iktidar dayatmasının ve uluslararası
finansın eseridir” diye cevap veren Kazım Bilgen kredilendirme
esaretini de yasal çözümlerle bitireceklerini iddia etti.
“MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN YASAKLANDIĞI BİR
SÜREÇTE…”
Her toplumsal patlamanın, en az 4 saat süren televizyon
programlarıyla her gün söndürüldüğünü ve üzerinin örtüldüğünü
belirten Kazım Bilgen; “Ahlaki çöküntü, din üzerinden, medya
üzerinden sanki gelişmeymiş gibi pompalanıyor. İnsanlar
birbirlerinin kuyusunu nasıl kazarım tarzı programlarla
ilgilenirken düşünemiyor ve üretemiyor. Diyeceksiniz ki yasak çözüm
mü? Düzenleme getirilecek, gerekirse “Survivor”, “Bu Tarz Benim”
gibi programlar yayınlardan kaldırılacak. Mustafa Kemal Atatürk’ün
yasaklandığı bir süreçte, bilinci uyuşturan formatlar meydanda at
oynatırken, üretimin yeniden sağlanabilmesi için, asıl; düşünmenin
önüne geçen her şeyin hukuksal ve toplumsal ayarı verilmelidir.
Bunun için gereken siyasi ve hukuki ne kadar çözüm varsa hepsini
uygulamak için çalışıyoruz” dedi.
Ekonomi alanındaki çözümleri ve toplumsal sorunlara cesaretli
yaklaşımları ile dikkat çeken İsmar Yönetim Kurulu Başkanı Kazım
Bilgen, üretimi engelleyen unsurlarla ilgili katı çözümlerin
gerektiğini savundu. İnanç siyasetinin ve medya gücünün yoğun baskı
unsuru olarak kullanıldığı ortamda çözümlerin yine de olduğunu
belirten Bilgen; “Dünyada birçok devletin genel ahlak yapısını
korumak üzere gereken atılımları siyasi ve hukuki olarak
gerçekleştirdiği günümüzde Türkiye Cumhuriyeti’nin her şeyden önce
yeni bir ahlaki silkelenmeye ihtiyacı var. ‘Her şey zaten kötü
biraz eğlenelim’ mantığıyla toplum, birbirlerinin kuyusunu
kazdıkları figürlerin programlarını seyretmeye yönlendiriliyor. Alt
yapısı olmayan jüriler arabesk şarkıları ve söylemleri öğütlüyor.
Evlenme kandırmacası ile ‘para kazanamıyorsan yuvan da olmaz’
umutsuzluğuna sürükleniyor. Hadislerle peygamberimiz, iğrenç bir
marketing malzemesi yapılıyor. Süre ve içerik olarak çok fazla
zamanımızı çalan bu programların, toplum üretimi ve ahlakı
paydasında, yeniden düzenlenmesi hatta gerekirse yayınlarına
müsaade edilmemesi şart. Bu, yasakçı değil toplum yararına
otokontrolü sağlayıcı siyasi çözümlerle gerçekleşir. Adalet ve
Kalkınma eğer hedefse, parti adı olarak kandırmacanın ötesine
geçememiş hatta adı Yolsuzluk ve Çöküş olmuştur” dedi.