CHP'li Özgür Özel'den istifa ve adaylık mesajı
CHP Kurultay sürecinde adaylar arasında sıkça ismi geçen Grup Başkanı Özgür Özel, istifa tartışmasından adaylığına kadar bir çok soruya açıklık getirdi.
CHP Kurultay sürecinin olası adayları arasında yer alan Grup Başkanı Özgür Özel, istifa tartışmasından adaylığına kadar bir çok soruyu yanıtladı. Haber Global Muhabiri Saliha Çolak'ın kulislerden edindiği bilgilere göre, Özel öncelikle "İstifa etmesi gerekir " çağrılarına yanıt verdi. Ardından adaylık zamanlamasını açıkladı.
KILIÇDAROĞLU İLE GERGİN DEĞİLLER
İstifa tartışması bizden çıkmıyor. Grup başkanlığına aday olduğunu, yarışabileceğimi söyledim. Yarış istedik. Genel Başkan böyle uygun gördü. Bunun tartışılmaya çalışılmasını iyi niyetli görmüyorum. Gerilim ve çatışma alanı yok aramızda.
Genel Başkan ve MYK ile grubun uyumu gayet iyi. Bir çatışma sürtüşme alanı yok. Perde arkası haberler servis ediliyor.
ANADOLU TURU
Anadolu turu meselesine gelince ben senelerdir Anadolu turu atıyorum, bundan sonraki süreçte genel başkanlıkla ilgili karar verirsem Anadolu turu atarım. Bu kararı vermezsem yerel seçimlere gidildiği için Anadolu’ya giderim tabii. ‘İstifa ediyor Anadolu turuna başlıyor’ haberlerini birileri maksatlı çıkarıyor. Konuşmam gereken herkesle konuşacağım demiştim. Konuşuyorum, konuşacağım, konuştuğum herkesin CHP'nin evlatları olduğunu, arkadaşlarımız, yoldaşlarımız olduğunu herkesin bilmesi lazım.
Yerel seçimlerden önce kurultayın yapılması gerektiğini düşünüyorum. Seçmenin içinde bulunduğu ve bize bildirdiği ruh hali dikkate alındığında kurultayın ertelenmesinin parti açısından sağlıklı olmayacağını düşünüyorum. Bazıları bunun ciddi olmadığını bazıları böyle bir ruh hali olmadığını söylüyor. Bu örgütün seçmenden kopuk olduğu varsayımı örgüte hakaret. Bize gönül verenler neyi söylüyor ise duyuyoruz, hepimizin duyması da lazım.
TAKVİM VAR MI?
Yerel seçim öncesinde kurultay yapılmalı. Bu karar alınmalı. Kurultay yapmadan yerel seçime gitmek seçmenin ruh hali açısından parti için sağlıklı olmaz. Seçmenin ruh hali örgütte yok diyorlar. Bunu kabul etmek, örgütün seçmenden kopuk olduğu anlamına gelir ki örgütün seçmeni anlamadığı görüşü örgüte hakarettir. "Örgüt toplumdaki tansiyonu hissetmiyor" bunu kabul etmem. Seçmenin ne söylediğini örgüt de duyar, hepimizin duyması lazım...
VEFA MESELESİ
Bunu zedeleyecek en ufak bir saygısızlık yok. Bu süreci kişilere indirgememek lazım. Sadece bir genel başkan, MYK tartışması, sadece tüzüğe ve programa da indirgenmesi doğru değil. Kapsamlı bakmalıyız. Programı kısaltmak anlamlı olmaz. Ortaya çıkan siyasi gereklilikler yok sayılamaz. Duruşun net tayin edildiği bir programa ihtiyaç var.
Yani seçmenle sağlıklı iletişim kurabilecek, CHP'ye yakın hissettirecek bir metin çıkması lazım. Daha interaktif bir süreç görülmeli, Kadınlar gençler sürece katılmalı.
Dünyaya örnek olacak bir dönüşümle dünya ile sağlıklı iletişim kurulabilir. Görevlendirilen bir kişi üzerinden değil, örgütle temas halinde olmak gerekir. Bir başka önemsediğim husus da parti örgütlerini yok sayan... Faturayı örgüte kesen anlayış...
ATAMA İSTİFA
Ben seçimlerden önce grup başkanlığına aday oldum. Milletvekili kaydını yaptırdığım gün gazeteciler sordu. Grup Başkanlığına aday olduğumu, bir aday çıkması durumunda yarışabileceğimizi açık söylemiştim. Grup başkanvekilleriyle ilgili yarış söz konusuydu. Genel başkan o yarışı kaldırdı. O yarış kaldırılana kadar da bir rakip yoktu. Ben her zaman şunu söyledim. Grup başkanlığında bir başka aday olursa yarışırız. Herhangi bir aday çıkmadı. Burayı kendi tasarrufum dışında tartışılmaya çalıştırılmasını iyi niyetli bulmuyorum. 14 Mayıs tarihine kadar genel başkanın koltuğuna vekalet ediyordum. 14 Mayıs tarihinden sonra Genel Başkanımız milletvekili değil. Ben grup başkanıyım ve Cumhuriyet Halk Partisi tarihinin genel başkan olmayan ilk grup başkanıyım.
GERİLİM YOK
Bir gerilim alanı, bir çatışma alanı yok aramızda. Üç grup başkanvekilimizin yeni olmasından dolayı grup başkanının tecrübeli olmasının avantajını yaşıyoruz. Bunu hem CHP grubu, hem muhataplarımız söylüyor.
Hem MYK'yla hem genel başkanla grup arasındaki uyumu sağlıyoruz. Bir çatışma, bir sürtüşme, bir gerilim alanı yok aramızda.
Bu görevden dolayı ne MYK'yla ne genel başkanla çatışıyor değiliz. Genel başkandan bana bu konuyla ilgili bir şey söylenmedi. Ben genel başkanın böyle bir şey söyleyeceğini beklemiyorum yani. Grup başkanlığını yapış biçimimizle ilgili yarattığımız bir sıkıntı, bir tartışma yok ama kaynağı belli olmayan birçok haber servis ediliyor, ne niyetle yapılıyor bilmiyorum.
VEFA MESELESİ
Dikkatle takip ediyorum. Değişim konusunda kararlı olmak lazım ama vefalı da olmak lazım. Vefa meselesiyle ilgili, ilk gün takındığım tutum ile bugün arasında fark yok. Bunu bir kişi veya kişilere indirgememek lazım. Sadece genel başkanı sadece MYK'yı tartışarak sadece bazı görev değişikliklerini ortaya koyarak yapmamak lazım. Ayrıca bu meseleyi sadece tüzüğe indirgememek lazım.
Program meselesine daha kapsamlı bakmak lazım. İçinde bulunduğumuz siyasi konjonktürü de, çağın gereklerini de görmek lazım. Duruşun ve ihtiyaçların daha net ifade edildiği bir programa ihtiyaç var. Partinin tarihini, köklerini, sorumluluklarını inkar etmeyen ama yeni kuşak seçmenle, sağlıklı ve etkili bir iletişim kurabilen metinler lazım. Mevcut metinleri sadeleştirme yerine daha interaktif; kadın ve gençlerle ve parti dışında siyaset ile konuşan ama kendisini doğru tarif eden bir programa ihtiyaç var. Dünyadaki iyi örnekleri görmek lazım. Dünyaya örnek olacak bir dönüşüm için iddialı olmak gerekiyor. Ama bunun için dünyayla da etkileşim kuruyor, dünyadaki kardeş örgütlerle temas ediyor olmak lazım.
FATURA ÖRGÜTE KESİLMEMELİ
Parti örgütünü yok sayan, işlevsizleştiren, gereksiz gören, faturayı örgüte kesen bir anlayış benimsemek yerine, siyasi parti örgütlenme mimarisinde gelinen noktada farklılaşmayı göstermemiz gerekiyor. Kendilerini dünyada yükselen bazı sağ muhafazakar ve milliyetçi akımlara benzeştiren, korku siyaseti veya tehdit üzerine kampanya kuran, Orban’a, Putin’e benzeyenlerden farklılaşmamız lazım. Liderin güçlü olduğu, genel başkan yardımcılarının lider tarafından atandığı, senin kongrede birini seçtiğin, herkesin daha sonra onun tarafından seçildiği bir anlayıştan, örgütün ve bütün seçilmişlerin kendi ağırlığını bildiği ve her kademede yönetime müdahil olabildikleri yeni bir örgüt mimarisine ihtiyaç var.
Parti içi demokrasiyi güçlendiren ama parti içi demokrasiyi hiç uygulamayan, rakiplerin güçlü liderlik mimarisine öykünen bir anlayış yerine, yeni nesil bir yönetim anlayışına ihtiyaç var.
MESELE KİŞİLER DEĞİL
Değişim meselesini kişiyi, kişilere, tüzüğe, programa indirgemek yerine hepsini kapsayacak bir büyük anlayış ve süreç olarak tarif edilmesini doğru buluyorum. O zaman 'Genel başkana mı haksızlık yapılıyor’, ‘Genel başkan eski çalışma arkadaşlarına mı haksızlık yapıyor’ ya da ‘Sadece tüzük değiştirerek bu işler olacak mı’ gibi eleştirilerin hepsini birden göğüsleyen ve bunları aşabilecek bir meseleyi tarif etmiş oluyoruz.
KİŞİ DEĞİL ANLAYIŞ YÜRÜYÜŞE GEÇMELİ
İnisiyatif almak, sorumluluk almak noktasında vazgeçmişliğim yok. Ama birileri söylüyor diye 'Görevini bırakıyor ayakkabıları giyiyor Anadolu’ya çıkıyor'… Bunu yapacak olsam benden duyarlar. Bunu onların söylediği zamana ve zemine mahkum olmadan çok daha güçlü ve Türkiye’ye umut verecek şekilde yapabiliriz. Bu da bir kişinin değil, bir anlayışın yürüyüşe geçmesiyle, harekete geçmesiyle mümkün.
ÖNCE EŞİ SONRA GENEL BAŞKANI İLE PAYLAŞACAK
Adaylığa karar verdiğimde bunu önce ailemle sonra Genel Başkan ile paylaşacağım. Genel başkan ile paylaştığım sırada, ben nasıl düşünüyorum söyleyeceğim, genel başkan ne düşünüyor öğrenmek isteyeceğim. Ama şu anda aramızda bir gerilim yok. Birileri sadece haber üretiyor.