14 Mayıs 2022 18:17 Son Güncelleme: 14 Mayıs 2022 18:20

11 belediye başkanından ortak deklarasyon! İmamoğlu ve Kaftancıoğlu detayı

Yargıtay'ın CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu kararının ardından siyasette hareketli günler yaşanırken gözler CHP'ye çevrilmiş durumda. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Yargıtay'ın Kaftancıoğlu kararı üzerine tüm milletvekillerini derhal İstanbul'a çağırması dikkat çekmişti. CHP'li büyükşehir belediye başkanları bugün bir araya gelerek ortak deklarasyon yayımladı.

CHP'li 11 büyükşehir belediye başkanı bugün Mersin'de bir araya geldi. Ortak deklarasyon yayımlayan belediye başkanları, Canan Kaftancıoğlu hakkındaki kararı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Deklarasyonda Kaftancıoğlu hakkındaki kararı "kabul edilemez" bulduklarını belirten belediye başkanları "Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan soruşturma, talep edilen siyaset yasağı ve yürütülen davadaki cezalandırma istemini hukuki açıdan endişe verici buluyoruz" ifadelerine yer verdi.

"KARARLILIKLA REDDEDİYORUZ"

Başkanların deklarasyonundaki açıklamada şöyle denildi:

"Büyükşehir belediye başkanları olarak düzenli aralıklarla gerçekleştirdiğimiz toplantılarımız için bu kez 'Akdeniz’in İncisi' Mersin’de bir araya geldik. Toplantımızda belediyecilik odaklı çalışmalarımız konusunda iş birliği kararlılığımızı bir kez daha vurgularken; mevcut ekonomik tablo, enerji dönüşümü ve dijital dünyadaki gelişmelerde yerel yönetimlerin rolü hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Buluşmada, ülkemizdeki ekonomik zorlukların yanı sıra siyaset ve hukuk alanında yaşanan güncel gelişmeleri de değerlendirdik.

Bu çerçevede İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan soruşturma, talep edilen siyaset yasağı ve yürütülen davadaki cezalandırma istemini hukuki açıdan endişe verici buluyoruz. Aynı şekilde CHP İstanbul İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu’na yönelik siyaset yasağını da içeren Yargıtay kararını kabul edilemez görüyoruz. Tüm bu açılan soruşturmalar, davalar ve verilen kararların hukuki değil, yıldırma amacı taşıyan siyasi kararlar olduğu son derece açıktır. Aradan geçen üç yıla rağmen yerel seçim sonuçlarını hala kabullenmediği açık olan bu anti demokratik anlayışın ve çifte standartlı sistematik uygulamalarının farkındayız, bunu kararlılıkla reddediyoruz. Hukuk dışı kararlar, siyasi saldırılar ve linç kampanyaları demokrasiye ve adalete olan inancımızdan bizleri asla vazgeçiremeyeceği gibi vatandaşımıza olan hizmet azmimiz ile birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmektedir. Bizler, seçimlerden itibaren her daim birbirine destek olan 11 büyükşehir belediye başkanları olarak; demokrasiye, evrensel hukuka ve adalete aykırı olan bu siyasi sürecin sıkı takipçisi olacağımızı ve kararlılıkla mücadele edeceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.

"TARİFE DEĞİŞİKLİKLERİNİN SORUMLUSU YEREL YÖNETİMLER DEĞİL, MERKEZİ YÖNETİMDİR"

Bu gelişmelerle birlikte üç yılı aşan görev süremiz boyunca ülkemiz ekonomisindeki ağır tablonun vatandaşlarımıza yansımaları ve belediyelerimize olan maliyetleri her geçen gün artmaktadır. İmkansızlıklara ve ekonomik zorluklara rağmen büyükşehir belediyelerimiz, sosyal belediyecilikten, yatırım ve hizmetlerinden taviz vermeden hemşehrilerimizin yanında olmaya devam etmektedir. Mevcut ekonomik koşullar nedeniyle yapılan ve yapılabilecek tarife değişikliklerinin sorumlusu yerel yönetimler değil, merkezi yönetimdir. Hükümet yetkililerinin, belediyelerin kur kaynaklı zararlarına ve artan gider kalemlerine karşı, gelirlerinin de aynı ölçüde artırılacağı çalışmalar yapması gerekmektedir.

"SIĞINMACILARIN BÜYÜK KISMI 11 BÜYÜKŞEHİR BELEDİYEMİZDE"

Hükümetin, Suriye krizinin başladığı 2011 yılından bu yana uyguladığı politikalar sonucunda sığınmacılar meselesinin geldiği boyutu endişe ile izliyoruz. Ülkemizde bulunan sığınmacıların çok büyük bir kısmı 11 büyükşehir belediyemizin sınırları içerisinde yaşamaktadır. Taşıdığımız bu ağır yük ile merkezi yönetim bütçesinden aldığımız pay son derece orantısızdır. Bu sorun, belediyelerimizin yapacağı tüm hizmet ve yatırımları olumsuz etkilemekte, kentlerimize yoksullaşma olarak dönmekte, yatırım ve hizmetlerimizi sekteye uğratmaktadır. Bu konu, kentlerimizdeki demografiyi bozacak seviyeye ulaşmıştır. Sığınmacılar ülkelerine dönene kadar tüm vatandaşlarımızın yıllardır sürdürdükleri sağduyuyu devam ettirmelerini ve en kısa zamanda ülkelerine dönmeleri için konunun asıl muhatabı olan iktidarın somut adımlar atmasını bekliyoruz.

Kurtuluş kahramanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde; kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla bağımsızlık mücadelesinin başladığı gün olan 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı da bugünden kutluyoruz. Bu bilinç ve sorumlukla, 3 yılı aşkın görev dönemimizde olduğu gibi, hiç kimseyi ayırt etmeden tüm vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz."