CHP'li Başarır'dan flaş 'Demirören' iddiası: Ziraat Bankası'nın kredi riskinin yüzde 20'sini...

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın “Demirören Grubu ve 5 şirket 20 Aralık günü çok yüksek yüklü miktarda dolar bozdurdu. 3-4 gün içerisinde de tekrar döviz aldıklarını kesin olarak biliyoruz” açıklamasının ardından başlayan tartışmalar sürüyor. CHP'li Başarır Halk TV'de konuk olduğu Açıkça programında, Ziraat Bankası'nın kredi riskinin yüzde yüz üzerinden hesaplandığı durumda yüzde 20'sini Demirören'in oluşturduğunu açıkladı.

Ziraat Bankası'nın Sayıştay raporlarına işaret eden Başarır, şunları söyledi:

"Bir kamu bankasının 19 yılda bir iktidar tarafından nasıl mahvedildiğini herkes kısa süre sonra okuyacak. Raporda en geniş bölüm Demirörenlerin. Koskoca Ziraat Bankası'nın kredi riski, yüzde 100 olarak hesaplarsak, bunu yüzde 20'sini Demirören oluşturuyor. Bunu ben söylemiyorum bunu Sayıştay söylüyor."

800 MİLYON DOLAR
Başarır'ın çekilen kredinin 750 milyon dolar değil 800 milyon dolar olduğunu belirttiği açıklaması ise şöyle oldu:

"2018'de geliyor. 700 milyon dolarlık bir şirket satın alma projesi, 100 milyon dolarlık işletme projesini talep ediyor. Ziraat Bankası bakıyor, teminatlarını alıyor. Hisse, hesap, ticari işletme karşılığında bu krediyi kullandırıyor. 800 milyon dolar. Bir şart getiriyor. 3 yıl içerisinde 150 milyon ABD doları sermaye nakdini arttır. Bu şartla veriyorum" diyor. Herkes yanlış biliyor. 800 milyon dolar. Bakıyoruz 3 yıl sonra sermaya artışı yapılmamış."

CHP'li Ali Mahir Başarır, "Yıldırım Demirören banka dolandırıcılığı suçunun şüphelisidir. Bir kez daha söylüyorum. Bakın hükümlü demiyorum, şüpheli diyorum" sözleriyle kredinin akıbetinin sorgulanması gerektiğini vurguladı.

SORUŞTURMA AÇILMASI ÇAĞRISINDA BULUNDU

Ali Mahir Başarır, soruşturma açılması için çağrıda bulundu.

Başarır sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ülkede bir parça hukuk, yargı, vicdanları varsa... İşin en utanç verici meselesini söyleyeyim: Yeni sistemin getirdiği en büyük gariplik, hukuksuzluk; aslında Sayıştay, bunları tespit ettikten sonra suç duyurusunda bulunuyordu. Savcılık da soruşturma açıyordu. Suç duyurusunda bulunamıyor çünkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen illet sistem Sayıştay denetçilerinden, Sayıştay'dan bu yetkiyi, hakkı aldı" ifadeleriyle hukuki sorunlara da dikkat çekti.