29 Haz 2021 11:34 Son Güncelleme: 29 Haz 2021 12:16

CHP’den Parlamenter Sistem’e geri dönüş için taslak!

CHP’nin “Demokratik Hukuk Devleti İçin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, Bağımsız ve Tarafsız Yargı” başlıklı raporunu tamamladı. Bu hafta toplanacak CHP Parti Meclisi’nde son şekli verilecek çalışma daha sonra diğer siyasi partiler ve kamuoyu ile paylaşılacak.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek başkanlığında kurulan çalışma grubu “Demokratik Hukuk Devleti İçin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, Bağımsız ve Tarafsız Yargı” başlıklı raporunu tamamladı. Bu hafta toplanacak CHP Parti Meclisi’nde son şekli verilecek çalışma daha sonra diğer siyasi partiler ve kamuoyu ile paylaşılacak.

Gazeteduvar’ın haberine göre CHP’nin en üst karar alma organı Parti Meclisi’ne sunulacak raporda Osmanlı'dan bugüne 145 yıllık süreçte anayasal gelişmelerle ilgili tarihi gelişmeler anlatılırken en son 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş için yapılan değişiklik ve uygulama sürecine yer verildi. “Cumhuriyet’in Temel Organları İçin Anayasal Öneriler” Yasama, Yürütme ve Yargı başlıklarında ayrı ayrı ele alındı.

“TBMM eksenli güçlü bir parlamenter rejimi kuracak demokratik hukuk devleti Anayasası için ilk adım” olarak nitelendirilen raporda, “Nitelikli ülke, demokratik toplum, demokratik devlet” kurgusunun ancak, “hukuk devleti, sosyal devlet ve çevre devleti” anlayışı ile gerçeklilik zeminine oturtulabileceği belirtildi.

PARLAMENTER SİSTEME GEÇİŞTE 3 AŞAMA

Rapora göre demokratik hukuk devletinin parlamenter rejim/sistem ekseninde güçlü bir biçimde kurulmasına yönelik Anayasa değişikliği üç aşamalı bir ön çalışmayı gerektiriyor. Birinci adım, öngörülen değişikliğin düşünsel alt yapısını, ikinci aşama “demokratik devlet” ekseninde parlamenter rejimin anayasal çerçevesini oluşturacak olan “yasama-yürütme-yargı” ile sınırlı bir anayasa taslağı yazımı, üçüncü aşama ise hak ve özgürlükleri de kapsamına alan değişiklikler bütününü yansıtan bir taslağın en geniş katılımla yazılması ve tartışmaya açılması olarak sıralandı.

Raporda “Cumhuriyetin temel organları için Anayasal öneriler” kapsamında Yasama, yürütme ve yargıya ilişkin öneriler üç ayrı başlık altında özetle şöyle yer aldı:

CUMHURBAŞKANI YETKİLERİ DARALTILMALI

Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkileri, parlamenter sistemle uyumluluk hedefinde daraltılmalı. Cumhurbaşkanı’nın bütün işlemleri karşı-imza kuralına bağlı olmalı, istisnai nitelikteki tek başına yapacağı işlemler, Anayasa’da sayma yoluyla sınırlı olarak düzenlenmeli. Cumhurbaşkanı’na tek başına OHAL ilan etme yetkisi tanınmamalı. Cumhurbaşkanı’nın, Anayasa andı gereği tarafsızlığı esas olduğundan, varsa siyasal parti ile ilişiği kesilmeli. Parlamenter rejimi tercih eden devletlerin büyük bir kısmı, Cumhurbaşkanı'nın parlamentoca seçilmesini öngörür.

BAKANLAR KURULU'NA CİNSİYETLERE EŞİT TEMSİL

Bakanlar Kurulu TBMM’den güvenoyu almalı, Meclis’e karşı sorumlu olmalı. Başbakan, TBMM üyeleri arasından parlamenter rejim gelenek ve ilkelerine uygun olarak belirlenmeli. Bakanlar, Meclis içinden cinsiyetler arası temsil ilkesi gözetilerek belirlenmeli, Meclis dışından seçim istisna olmalı.

HÜKÜMET İÇİN GÜVENOYU

Hükümet istikrarı aracı olarak; kurucu güvenoyu ve yapıcı güvensizlik oyu ile hükûmeti kurmak kolay, düşürmek zor olmalı. Bu amaçla, güvenoyu alınırken, olumlu oyların çok olması yeterli sayılmalı; güvensizlik oyu söz konusu olduğunda ise, üye tam sayısının salt çoğunluğu ya da nitelikli bir çoğunluk aranmalı. Gensoru ile yapıcı güvensizlik oyu birleştirilmeli; yeni hükümet kurulması güvence alınmadan düşürülememeli. Bakanlar, başbakan tarafından belirlenmeli. Yeni hükûmet kurulamaması durumunda hükümet bunalımlarının önüne geçilmesi için, en geç 45 gün için hükümet kurulamaz ise, kendiliğinden seçim (otomatik yenileme) devreye girmeli. Hükümetin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yetkisi, konusu, sınırları ve süresi yetki kanununda açıkça belirlenmek kaydıyla tanınmalı. Görevdeki bakan veya başbakan Yüce Divan’a sevk olursa, görevi sona ermiş sayılmalı.

Yerel yönetimlerin seçimle gelmiş yöneticileri sadece mahkeme kararı ile görevden uzaklaştırılmalı. Yerel yönetimler, katılımcı demokrasiyi geliştirici ve merkezi yönetimi dengeleyici bir yapıya kavuşturulmalı.