CHP’deki “iç savaş” gene kızıştı! İmamoğlu kime “pışık” dedi?

Medyaradar siyaset analisti Atilla Akar, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bir açılış töreninde yaptığı konuşmadaki “Pışık” çıkışının arka planını değerlendirdi…

Efendim; nihayet normale dönüyoruz galiba. Kaç gündür İmralıydı, Öcalandı, açılımdı, vb konuşup duruyoruz. (Bu fakirde son günlerde ardı ardına o konularda tam beş yazı yazmak zorunda kaldı.) Artık kabak tadı verdi. Anlaşılan daha da sürecek ama arada es vermek bile insanı mutlu ediyor. Bir sevindim ki sormayın. Hele de CHP’deki iç kavgalarla ilgili olanın ayrı bir bereketi var!..

İSKİ Ne Alâka?..

Neyse ki bu fırsatı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu sağladı. Nitekim İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin “İSKİ Silivri Altyapı Yatırımları Temel Atma Töreni” ninde konuşan İmamoğlu’nun mesaj ve vurguları hayli manidardı. Görünürde basit bir temel atma töreni gibi olan olay bir anda CHP’nin parti içi çelişkilerine dair bir hasbıhal mecrasına benzedi. Sanki bir CHP kongresindeydiler!

O yüzden çıkışı “Dışa karşı” yani hükümete bir “Serzeniş” olamaz. Olamaz çünkü, İmamoğlu “Ekrem tökezlesin de belki onun yerine ben geçerim” diyenlere söylüyor. Ekrem İmamoğlu’nun yerine gene bir CHP’li geçebilir. AK Parti’li biri değil herhalde!..

Aslında bu konuşmayı yapmaya ihtiyaç duyması bile alttan alta parti içi kavganın kızıştığını ve iyice sertleştiğini göstermekteydi. Düne kadar daha derinden ve parti ortamlarında süren bu tartışma bu kez açıktan ve halk önünde yapılan bir “Şikâyet”e dönüştü. Yoksa ne alakası vardı kanalizasyonla, atık su ile CHP’deki “Koltuk kavgası” meselelerinin?..

Alaycı Bir Dokundurma!..

Şimdi İmamoğlu’nun bahsi geçen konuşmada söylediklerine bir göz atalım:

“Her bir arkadaşım, 7/24 çalışacak. Her bir arkadaşım girmedik, gitmedik mahalle, ev bırakmayacak. Bunun başka bir yolu yok. ‘Ben oturayım, ben arkama yaslanayım, Ekrem çalışsın, Bora çalışsın, biz iktidar olalım!’ Öyle yağma yok! Olmaz. ‘Ben bir adım geri durayım, üç adım geriden izleyeyim, Ekrem tökezlesin de belki onun yerine ben geçerim…! ‘Pışık’ derim ona ben. Öyle bir şey yok. Öyle yağma yok. Ne partili Ekrem'i yedirir ne millet Ekrem'i yedirir. O kadar net…”

O yüzden bu ucu açık, basit bir “Sitem” değil. Birincisi burada –sanki kamusal değil de parti toplantısıymış gibi- tüm CHP örgütüne konuşuyor. Dolayısıyla parti içine yapılmış bir sesleniş oluyor. İkincisi adeta genel başkan edasıyla yapılan bir talimatı andıran üslupla sesleniyor. Üçüncüsü hedefinde biri var. Bu kişi veya parti içi çevre kendi tabiriyle onu “Tökezletmeye” çalışıyor. Dördüncüsü bu alenen onlara bir mesaj. “Her şeyin farkındayım” anlamına geliyor.

Meydan Okuma!..

Nitekim İmamoğlu’nun dün akşam SÖZCÜ TV’de Uğur Dündar’la yaptığı röportajda söylediği sözler aslında hem bir “Meydan okuma” hem de durumun “Teyidi” gibiydi. Partinin içini karıştırmak isteyenlere İmamoğlu üslubunca resti çekmişti:

"Niyeti kötü olup da 'pışık'dan kim alındıysa alındı umurumda değil, orada yaptığım konuşmayı dinlerlerse aslında hedefin ne kadar önemli olduğu ve başarılı olmamız gerektiğini anlatıyorum… Bunu da partili arkadaşlarıma mücadele mesajı verdiğim bir konuşma ile yaptım. Ayağımızı kaydırmak isteyenlere ne partililerimiz ne de vatandaşlarımız izin verir demek istedim orada Ekrem bir metafordur...”

O Halde Kimi Hedefliyor?..

O halde bu “Sitem” boşuna değil. Aynı zamanda bir sıkışmışlığı ifade ediyor. Son zamanlarda üzerine çok gelindiğini, muhtelif entrikalar ve ayak oyunları tertiplendiğini anlamak gerekiyor. Bunlar nedir tabii ki paylaşmıyor ama hissettiriyor. Bir “Çelmeleme” olduğu anlamına geliyor.

Peki o zaman İmamoğlu kimi ya da kimleri kastetmiş olabilir? Akla iki hatta üç seçenek geliyor. Birincisi; elbette ki Mansur Yavaş. Zaten epeydir sürtüşüyorlar. İmamoğlu karşısında -anketlere bakılırsa- en güçlü ihtimal o gözüküyor. İkincisi; Kemal Kılıçdaroğlu. Kendisinin İmamoğlu’na cephe aldığı ve onun adaylığını engellemeye (Hatta kurultay tertipleme istemeye varacak kadar) çalıştığı biliniyor. Üçüncüsü –ki aynı kapıya çıkar- Mansur Yavaş – Kılıçdaroğlu ortak ittifakı. Özgür Özel şimdilik devre dışı gibi görünüyor ama zamanla belli olmaz!..

Olay Artık Rekabeti Aştı!..

Ancak her kim olursa olsun bütün bunlar CHP’deki kavganın kızışmakta olduğunu gösteriyor. Bütün bunlara artık “Rekabet” denemez. Olay “Demokratik siyasi rekabet” i epeydir aştı. Belli ki bir “Örtülü savaş” yaşanıyor.

Yakında yeni emareler, açık veya üstü kapalı dokundurmalar yaşanacağına eminim. Kavga artık gizlenemez boyutta demek ki. “Yok” sayanlara duyurulur. O zaman bizde olayı böyle yansıtanlara “Pışık” diyelim bari!..

09. 01. 2025

NOT: Tam burada bir “Acaba” aklıma düşüyor. Bu açıklamanın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine ilişkin "ihaleye fesat karıştırma" iddiasıyla yargılandığı davanın 11 Nisan'a ertelenmesine denk gelmesi manidardı. Söz konusu davada İmamoğlu'nun “siyasi yasak” cezasına çarptırılması isteniyor. Şimdi İmamoğlu acaba bu davayla parti içinden birilerinin bağı olduğunu mu düşünüyor? Olmasa bile partide kendisine yasak getirilmesinden memnun olacak parti içi isimler olduğunu mu kastediyor?