CHP’de "yığma üye" tehlikesi! "Ön seçim"e gölge düşer mi?
Medyaradar siyaset analisti Atilla Akar, CHP’nin girdiği ön seçim tartışmasında “Yığma üye” riskinin sonuçlara şaibe düşürebileceğini öne sürdü…
Efendim; şu CHP bir şeyi tam doğru yapsın dişimi kıracağım. Kazara doğru yapsa bile hemen beraberinde başka bir yanlışı mutlaka peşine takıyor. Örneğin “Partinin adayını partililer seçer” diyerek “Ön seçim” kararlarıyla bana göre doğru ve ilkesel bir tutum aldılar. Madem demokrasi diyorsun o zaman önce kendi içinde göstereceksin bunu. Burada sorun yok. Hatta “Aferin” bile denebilir. Kedi olalı bir fare tuttular!..
O kadar ki Özel öncesinde rakam bile vererek “Cumhurbaşkanı adayımızı 1,6 milyon parti üyesi belirleyecek” diyecekti. Şu an ise daha dün SÖZCÜ TV’de Uğur Dündar’a “Bütün CHP'liler bu ön seçimde oy kullanmak istiyorlarsa gelsinler üye olsunlar. Son zamanlarda çok fazla üye kaydı yaptık.” diye övünecekti. Ne büyük gaflet!..
Buyur Buradan Yak!..
Biri bir yanlış yapar da diğeri yapmaz mı? Mansur Yavaş cephesi de “Adayı anketle belirleme” saçmalığını öne süreceklerdi. (Ne bu deterjan mı seçiyoruz?) Gerçi şimdilerde çark etmiş görünüyorlar. Onun yerine “Aday belirlemek için çok erken olur” itirazını yükseltiyorlar. Fakat atı alan Üsküdar’ı geçmiş görünüyor. Geçmiş olsun!..
Kendilerini bu konularda yazılarımla defalarca uyardığım için tekrar etmeyeceğim. Sadece “Biri cumhurbaşkanı diğeri yardımcısı olsun” önerisinin sakıncası konusunda uyarımı dikkate almışlar demek ki. Hiç değilse bu tuzağa düşmemişler. Çünkü o da başka bir saçmalık. “İki başlılık” görüntüsü vermek yeni bir 6’lı masa imajı yaratır. Neyse ki vazgeçmiş görünüyorlar…
Yeni Üye Yazımları İşi Bozabilir!..
Neyse, gelelim sadede. Ki bu konuda da uyarmıştım… Özgür Özel acaba neyin peşinde?... İyi niyetli bir şekilde yeni üye yazımlarıyla partisinin üye sayısını arttırmaya mı çalışıyor (“Şimdi mi aklına geldi?” diye sorulur o zaman!) yoksa arkasında başka hesaplar mı var? Şu ana kadar birkaç on binden birkaç yüz bine kadar yeni üye başvurusu yapıldığı söyleniyor. Bilemiyorum kendileri açıklarsa gerçek rakamları öğreniriz. Spekülatif konuşmak istemem!..
Bu hızlı “Üye yazım çağrıları” ile nereye varılmak isteniyor acaba? Daha çok üye daha doğru seçim mi? Şu ana kadarki –kendi açıkladığınız rakamla- 1. 600. 000 üye neyinize yetmiyor? Madem “Parti iradesi” al sana parti iradesi? Nereden çıktı bu yeni üye ihtiyacı?..
Seçimlere Şayia mı Düşürmek İstiyorsunuz?..
Hadi sevabına, bedavadan bir daha uyarmış olayım. Bence bu kadar sakıncalı, yapılacak seçimlere (Racona uygun görünse bile!) şayia düşürecek başka bir durum olamaz. Yeni üye yazımları işi bozabilir. Çünkü bunların samimi üye olmak isteyenlerin başvuruşu mu yoksa dengeyi değiştirmek amaçlı üye yazımları olduğu belirsizleşecektir. Her tür niyet taşıyanlar partiye sızabileceklerdir. O halde bunlar nasıl engellenecektir? Anlaşılan o ki, zaten engellenmek istenmemektedir!
Öte yandan CHP’nin zaten her zaman taşıma, yığma, çapsız, kalitesiz üye sorunu oldu. Partinin yolunu bilmeyen, partinin politikasını duymamış, sadece kongre zamanları muhtelif ilişkilerle gelip işaret edilen adaya oy veren (Delege ağalığı sistemi) insanlardan söz edildi. Bunlar Hemşeri – Bölge – Mezhep- Etnik veya rant temelli ilişkilerden devşiriliyorlardı. Siz şimdi bu alışkanlığı daha geniş çaplı yeniden mi hortlatacaksınız? Üstelik bu ilişkilerle Türkiye Cumhuriyeti’nin başına “Cumhurbaşkanı” mı seçtirteceksiniz? Vah ki ne vah!..
Üye Yazımı Acilen Dondurulmalıdır!..
Şimdi sormak lâzım. Siz her tür feodal veya akçeli ilişkiyi mi partiye taşıyacaksınız? Seçim günü geldiğinde herhangi bir aday lehine diğeri aleyhine bir nicelik mi oluşturmak istiyorsunuz? (Ki, bu bence Mansur Yavaş aleyhine olur) Bu sonuçları tartışmalı hale getirmez mi? (Hele de biri az farkla kazanır diğeri az farkla kaybederse?) Bunlar nasıl hesaplar?
O zaman birilerinin anası, babası, danası, kardeşi, amcası, hemşerisi akrabası, köylüsü, mezhepdaşı, vb herkes doluşur. Bunların düne kadar partiye hiçbir yakınlıkları olmadığı halde birdenbire “CHP sevgileri” patlak verir. Artık hatır gönül mü, bir çıkar hesabı mı, feodal dayanışma biçimleri mi, vb neyse bu yollarla sözüm ona aday seçilir. Dostlar alışverişte görsün!..
Bunun Adı “Parti İçi Demokrasi” mi Olacaktır?..
Her aday kampanya açıp, kendine uygun, kamyonlar dolusu toplu üye yazımları organize edebilir. Artık Ekremciler, Mansurcular, Kemalciler, Özgürcüler, vb “Bindirilmiş kıtalar” misali harekete geçerler herhalde. Hepsinin kendine göre bir hesabı var ne de olsa. Bununda adı “Demokrasi” olur!..
O yüzden bence şu dakikadan sonra bir tane bile ihtiyaca binaen yeni üye yazılmamalıdır. (Yazılsa bile bir süre oy hakkı olmamalıdır) Kayıtlar acilen dondurulmalıdır. Aksi halde seçimlerde, “Örgüt iradesi” de bir oyundan ibaret kalır.
Artık kimin ilişki ve etki ağı daha güçlü ise!..
06.02. 2025
NOT: Lütfen bu yazımı 02. 09. 2024 tarihli “Çok üye mi, nitelikli üye mi? CHP, Kalite İnsan Sorununu çözebilecek mi?” başlıklı yazımla birlikte okuyunuz.