05 Ağu 2023 20:55 Son Güncelleme: 05 Ağu 2023 22:07

CHP yeni parti programı arayışında: "Nasıl bir CHP istersiniz?"

CHP, seçim sonrası değişim gündeminin ardından yeni program çalışmasına başladı. Üyelerine çağrı yapan parti, katılımcı anlayışın gereği olarak "Nasıl bir CHP isterseniz?" sorularına yanıt aradı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) seçim sonrası program değişikliği için düğmeye bastı. Yeni program arayışında olan parti, bu kapsamda üyelerine çağrı metni yolladı.

Partinin Bilim, Yönetim ve Kültür Platformundan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yunus Emre’nin koordinatörlüğünde hazırlanacak yeni program için üyelere çağrı metni gönderildi.

Çağrı metninde CHP’nin koşullar nedeniyle yeni bir programa ihtiyaç duyduğu vurgulandı. CHP’nin yüzyıl sonra yeniden Türkiye’nin tarihsel hedefine nasıl ulaşacağını ortaya koyma göreviyle karşı karşıya olduğu belirtilen metinde, yemel politika ve tercihlerin net ve somut bir biçimde ortaya konduğu ve CHP’nin iktidar stratejisi ve vizyonunun açıklandığı yeni bir parti programı hazırlanmasının önem kazandığı kaydedildi.

YENİ PROGRAM İÇİN 5 SORUYA YANIT İSTENDİ

Çağrı metninde katılımcı anlayışın gereği olarak hem vatandaşlardan hem de parti üyelerinden şu sorulara yanıt vermeleri istendi:

CHP’nin yüz yıllık tarihi ve Türk siyasi hayatındaki yeri hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

CHP Türkiye’nin geleceğini şekillendirmede nasıl bir rol oynamalıdır?

CHP’nin programına yön vermesi gerektiğini düşündüğünüz ana prensip ve temel değerler nelerdir?

Türkiye’nin öncelikli olduğunu düşündüğünüz üç sorununu yazınız?

Bu sorunların çözümü için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini kısaca açıklayınız.

CHP’nin politikalarını uygulaması ve ilkelerini hayata geçirmesi için gereken iktidar stratejisi hakkındaki görüşlerinizi yazınız.

Çağrı metni şöyle:

"Covid-19 sonrası dönem bir çoklu krizler çağına girdiğimizi gösteriyor. Salgınlar, ekolojik felaketler, ekonomik sorunlar, gıda krizi ve savaşlar dünyamızı sarsıyor. Dünyadaki değişimler yepyeni ve daha karmaşık nitelikler kazanıyor. Bilim ve teknoloji olağanüstü potansiyelleri ve ciddi tehlikeleriyle sürükleyici bir güç olarak öne çıkıyor. Bu kapsamda yapay zeka hem birçok mesleği ortadan kaldıracak yıkıcı etkisiyle hem de başta sağlık olmak üzere insanlığa fırsatlar sunduğu alanlardaki yapıcı etkisiyle geleceği daha da öngörülemez kılıyor. Uluslararası politikanın güç dengeleri değişiyor ve dünya ölçeğinde ülkelerarası bağlantılar yeni bir karaktere bürünüyor. Küresel ısınma ve iklim krizi gibi ciddi tehlikeler dünya çapında ortak önlemler gerektiriyor. Dünyadaki ekonomik kapasite yükselirken birçok ülke için rekabet gücünü korumak güçleşiyor. Eşitsizlikler artıyor ve yeni eşitsizlik alanları ortaya çıkıyor. Bütün bu gelişmelerle birlikte demokrasi de otokrasi karşısında daha kırılgan hale geliyor.

Yüz yıl önce Atatürk’ün olağanüstü vizyonu Türkiye’ye en ileri uygarlık düzeyine ulaşmayı hedef göstermişti. Bu vizyon Cumhuriyet’in kuruluş döneminden bugüne eğitim, bilim, sanayi, laiklik, demokrasi, kadın hakları, barış gibi birçok kilit alana yansımıştır. CHP fikriyatının özünü oluşturan ilke ve değerlerin Türkiye ve dünya açısından ne kadar önemli olduğu bugün daha da açıklıkla ortaya çıkmaktadır. Partimiz kurulduğu günden bugüne bu ilke ve değerlerin savunulması ve geliştirilmesi kavgasında toplumsal tabanı, örgütü ve liderliğiyle başarı oranı dönemlere göre değişse de özverili çabalar harcamış, büyük uğraşlar vermiştir. Bugün Türkiye ekonomik ve sosyal gelişme dahil birçok alanda yüksek bir kapasiteye sahiptir. Partimiz, yüz yıl sonra yeniden Türkiye’nin tarihsel hedefine nasıl ulaşacağını ortaya koyma göreviyle karşı karşıyadır. Bu görev var olan dünya koşulları, ülkemizin özellikleri ve vatandaşlarımızın somut ihtiyaçları ışığında gerçekleştirilecektir. Bu çerçevede temel politika ve tercihlerin net ve somut bir biçimde ortaya konduğu ve partimizin iktidar stratejisi ve vizyonunun açıklandığı yeni bir parti programı hazırlanması yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde önem kazanmış durumdadır. Bu süreç aynı zamanda sosyal demokrasinin temel alanlardaki politikalarının Türkiye’deki koşullarda yeniden üretilmesi anlamını da taşıyacaktır.

Bu politikaların ülkemizde üretilmesini daha da kritik kılan faktörlerden biri Türkiye’de laikliği de tehdit eden otokratik bir tek adam rejiminin yerleşmesi sürecidir. Bu koşullarda demokrasiyi, adaleti, kurallılığı, rasyonelliği, eğitimi, bilimi, eşitliği, her alanda kadın haklarını, ileri ekonomik, sosyal ve teknolojik gelişmeyle dünyada güçlü bir rekabet gücüne ulaşmayı, en ileri AB ve dünya normlarına erişmeyi, genç kuşakların geleceğini güvence altına almayı, yerel yönetimlerin olanaklarını artırmayı, kültür ve sanatı güçlü bir biçimde geliştirmeyi ve diğer kritik hedefleri gerçekleştirmek daha da ileri, etkili, kapsayıcı çabalar gerektirmektedir.

Cumhuriyet’in kuruluşunda temel bir rol oynamış olan CHP, bugünkü dünya ve Türkiye koşullarında demokrasi, eşitlik, özgürleşme, katılımcılık, bilime dayalı ilerleme dahil ortaya çıkan kritik alanlarda öncülük yapmasını sağlayacak yeni bir program hazırlamak ihtiyacı ile karşı karşıyadır. Bu niteliğiyle bu program iktidara giden yolun referans metni ve vizyon belgesi olacaktır.

Bu program, felsefesine ve hedefine uygun olarak, katılımcı bir biçimde hazırlanacaktır. Katılımcı anlayışın gereği olarak vatandaşlarımızın ve partililerimizin aşağıdaki sorulara verecekleri yanıtlar program çalışmalarımızın başlangıcı olacak ve ilerleyen döneme rehberlik edecektir."